Suna ERDEN 

Türkiye’de her yıl 1-7 Mart tarihleri Yeşilay haftası olarak kutlanıyor. Hafta içerisinde sigara, alkol ve uyuşturucu maddelerde mücadele edilmesi yönünde etkinlikler düzenleniyor. Gençleri ve toplumu korumak için düzenlenen etkinliklere birçok sivil toplum örgütleri de destek veriyor. Öte yandan Türkiye’de uyuşturucu kullananların yakalandıkları zaman tedaviye gönderilmesini düzenleyen ‘denetimli serbestlik yasası’ da uygulamadayken, KKTC’de uyuşturucu kullanma yaşının 11’e düşmesine rağmen madde bağımlılığına karşın etkin bir çalışma ve yasa bulunmuyor. Star Kıbrıs’a konuşan Psikiyatrist Profesör Doktor Mehmet Çakıcı, Türkiye’de madde bağımlılığı ile mücadele için yasal düzenlemeler yapıldığını ve birçok etkinlikler düzenlendiğini fakat Kuzey Kıbrıs’ta ise daha yeni adım atıldığını söyledi. Çakıcı, son yıllarda ortaokul ve lise düzeyindeki gençler arasında madde kullanımının büyük bir oranda çoğaldığını belirterek, şimdiye kadar devletin tedavi merkezlerine, bilim adamlarına ne de uyuşturucu ile mücadele eden kişilere destek vermediğini ancak son dönemlerde paçasının tutuştuğunu söyledi. Çok geç kalındığını, yapılacak çok iş olduğunu kaydeden Çakıcı, “Gün geçtikçe artan uyuşturucu kullanımı karşısında aklımız başımıza geldi, paçalarımız tutuştu. Uyuşturucu ile mücadele için komisyon kuruldu. Bilim adamlarından eğitim programları hazırlanmaları ve bilimsel çalışma yapmaları istendi ve tedavi merkezi kurulması çabasına girildi” şeklinde konuştu. 

BELA OLDU, KARŞIMAZA ÇIKIYOR 

KKTC’de sigara, alkol, uyuşturucu ile mücadele için tedavi merkezlerinin şart olduğunu, madde bağımlılığının gün geçtikçe artarak bir bela olarak karşımıza çıktığını kaydeden Çakıcı, gençleri ve toplumu korumak için topyekûn bir mücadelenin şart olduğunu dile getirdi. Uyuşturucu kullanımının 11 yaşına kadar düştüğünü, alkol kullanımında ise dünya ortalamasının üstünde bir oran ortaya çıktığını kaydeden Çakıcı, buna rağmen Türkiye’de uygulamada olan denetimli serbestlik yasasının KKTC’de olmadığını, tedavi merkezi bulunmadığını ve eğitim programı uygulanmadığını söyledi. 

TAM TEŞEKÜLLÜ BİR MERKEZ ŞART 

Çakıcı, gençler arasında sadece uyuşturucu değil, yasa dışı olmayan ancak zararlı olan bali gibi uçucu madde kullanımının da yaygın olduğunu ifade ederek, ortaokul ve liselerde yapılan araştırmada uçucu maddelerin ilk sırada, bonzai türü uyuşturucunun ise ikinci sırada kullanıldığına dair tespitler olduğunu kaydetti. Çakıcı, bağımlıların Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi edildiklerini belirtti ve “Devlet uyuşturucu ile mücadele politikası belirlemeli. Eğitim programları ile gençler uyuşturucu maddelere karşı bilinçlendirilmeli. Tam teşekküllü tedavi merkezleri oluşturulmalı” şeklinde konuştu. 

PAÇALARIMIZ TUTUŞTU 

Madde bağımlılığının yaygınlaşmasına rağmen devletin şuana kadar uyuşturucu ile mücadele eden merkezlere, bilim adamlarına ve eğitim programı hazırlayanlara destek olmadığını ancak son dönemlerde konunun ciddiyetinin farkında vardığını belirten Çakıcı, “Madde kullanımı bugüne kadar ciddiye almadı. Fakat gün geçtikçe artan uyuşturucu kullanımı karşısında aklımız başımıza geldi, paçalarımız tutuştu. Uyuşturucu ile mücadele için komisyon kuruldu. Bilim adamlarından eğitim programları hazırlamaları ve bilimsel çalışma yapmaları istendi ve tedavi merkezi kurulması çabasına girildi” şeklinde konuştu. 

YAPILACAK ÇOK İŞ VAR 

Etkin bir mücadelenin şart olduğunu belirten Çakıcı, çok geç kalındığını, yapılması gereken çok iş olduğunu ifade ederek, “Umarın 15 yıl önce hazırlanan ancak uygulamaya konulmayan eğitim programları hayata geçer,5 yıl önce kapanan tedavi merkezi açılır ve denetimli serbestlik yasası yürürlüğe girer” dedi. Çakıcı, denetimli serbestlik yasası ile ilgili çalışmaların tamamlandığını, siyasi partilerin görüşüne sunulacak kıvama geldiğini belirtti.