CTP Milletvekili Armağan Candan, görüşme sırasında yaptığı konuşmada, Denktaş’ın federal bir çözümün olmaması için her şeyi söylediğini belirterek, eleştirdi.

“Retçi politikalarla çözümsüzlük sürdüğü sürece Kıbrıs Türkü’nün geldiği nokta ve geleceği nokta budur” diyen Candan, elindeki TC Dışişleri Bakanı ile Rum Dışişleri bakanının birlikte yer aldığı bir fotoğrafı göstererek, bunun en büyük örnek olduğunu belirtti.

Çözüm istencinin Kıbrıslı Türklerin hak ettikleri yeri alması için istendiğini belirten Candan, bu hikâyeleri 50 senedir dinlediklerini kaydetti.

Candan, yakın bir gelecekte bu fotoğrafta, yerini federal bir cumhuriyetin eşit ortağı olarak Kıbrıslı Türklerin yer alması temennisinde bulundu.

Zamanın iş birliği ve karşılıklı saygı gösterme zamanı olduğunu belirten Candan, “Bu fotoğraftan çözümün zamanı geldiği mesajını çıkarmamız gerekir diye düşünüyorum” dedi.

Armağan Candan, çözüm istemeyenlerin ve çözümsüzlük aşılamak isteyenlerin kaybettiğini ve 2004’te Kıbrıs Türk halkının bu insanlara gerekli cevabı verdiğini belirtti. Candan, çözüm istemeyenlerin artık ne Kıbrıs Türkü’nün, ne de Türkiye’nin önünü tıkamayacağını söyledi.

Manipülasyon, yalan ve dolanlarla kuzey ve güneydeki ret cephesinin Kıbrıs müzakere sürecinin önünü tıkamaya çalıştıklarını belirten Candan, “Bu sefer iki evetle bitecek bu iş. Rum tarafındaki retçiler de sizi kurtaramayacak ”dedi.

Candan, parti olarak müzakere sürecine yönelik tavırlarının net olduğunu belirterek, çözüme ulaşılması yönündeki tüm uğraşlara tam destek vereceklerini söyledi. Armağan, bu yönde düzenlenen etkinliklere katılmayı sürdüreceklerini kaydetti.

Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı temaslarında Kıbrıs Türk halkının çözüm vizyonunu anlattıklarını ifade eden Candan, Dışişleri Bakanlığı ile istişare halinde bu toplantılara katıldıklarını söyledi.

Meclis’teki AB uyum komitesinin AB uyum yasalarını geçirmeye çalıştığını anlatan Candan, iki ekonominin nasıl yakınlaştıracağı yönünde de çalışmalar olduğunu belirtti.

Armağan Candan, Derinya ve Aplıç kapılarının açılması konusunun ne aşamada olduğunu da sordu.

İlk kez Türk tarafının AB uyum çalışmalarına katkı koyan bir konumda olduğunu kaydeden Candan, daha önce böyle bir birlikte çalışmaktan kaçınıldığına işaret etti. Candan, son dönemde AB yetkililerinin Kıbrıs Türk yetkilileri ve uzmanlarla görüşmeye başladığını, bunun da mantığın değişmekte olduğunu gösteren unsurlardan bir tanesi olduğunu söyledi.

Kültürel Miras Komitesi ve Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarının takdire şayan olduğunu belirten Candan, 10 yılda Kıbrıs’ta çok şey değiştiğini, Kıbrıs’ta iki halkın çok daha yakın istişare ettiğini ve birbirini daha iyi tanıdığını kaydetti.

Candan, iki halk arasında birbirine saygı duyacak konular olduğunu belirterek, bunları açıkladı.

Kıbrıslı Türklerin müzakere masasında Annan Planı’ndan daha ileri bir noktada olduğunu gördüğünü söyleyen Candan, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve heyetine güvendiklerini belirtti.

Bu noktadan sonra artık geri gidiş yoktur diyen Candan, 2016 yılı içerisinde bu planın her iki halkın da kabul edeceği bir noktaya getirilip, yeni bir referanduma sunulacağına inandığını dile getirdi.

“Bu memlekette samimi olarak çözümü isteyenler henüz konuşmaya başlamadı. Başladığımızda halk neyin doğru, neyin yanlış olduğunu görecek” diyen Candan, halkın kandırıldığını söylemenin hakaret etmek olduğunu söyledi.

SERDAROĞLU

Daha sonra söz alan UBP Milletvekili Ergün Serdaroğlu, Kıbrıs sorununun tarihçesi hakkında bilgi vererek, müzakereler konusunda düzenli olarak bilgilendirildiklerini kaydetti.

Kendisinin tarihi anlattığı için çözümü istemiyormuş gibi zannedilmemesini isteyen Serdaroğlu, çözümden yalan olduğunu ve amacının da Kıbrıslı Türklerin gasp edilmiş haklarını gündeme getirmek olduğunu kaydetti.

“Herkes çözüm taraftarıdır. Annan Planı’na halkın yüzde 65’i gibi ben de evet dedim” diyen Serdaroğlu, amacının hak aramak olduğunu yineledi.

Dışişleri Bakanlığı’nın ciddi bir personel sorunu yaşadığını dile getiren Serdaroğlu, yurt dışındaki personelin hizmet içi eğitimine önem verilmesini istedi.

Çözümün ancak iki kurucu devletle mümkün olabileceğini kaydeden Serdaroğlu, siyasi eşitlik ve garantörlükten taviz verilemeyeceğini dile getirdi.

TATAR

UBP Milletvekili Ersin Tatar, Kıbrıs sorununun bir türlü çözülemediğini dile getirerek, çözülünce ne olacağının çözümün şartlarına bağlı olduğunu belirtti. Tatar, Kıbrıslı Rumların sorunun çözümünde aceleci davranmadığını hatırlattı.

Güney Kıbrıs’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devam edeceği ve 100 bin Rum göçmenin geri döneceği bir anlaşma istendiğine işaret eden Tatar, Rum tarafının pozisyonunda ciddi bir değişiklik göremediğini söyledi. Tatar, Kıbrıslı Rumların hala esas zemini Kıbrıs Cumhuriyeti olarak gördüğünü belirtti.

“Cumhurbaşkanı, kendine göre bizim haklarımızı korumaya çalışıyor ancak karşı tarafta başka istekler var” diyen Tatar, kamuoyunda çözüme çok yanaştık algısı yaratmanın bir kandırmaca olabileceğini dile getirdi.

Varılacak anlaşmadan etkilenecek olanın halkın söz söyleme hakkına değinen Tatar, bu bağlamda halkı bilinçlendirmenin önemli olduğunu dile getirdi.

KKTC’ye sahip çıkmalıyız diyen Tatar, KKTC’yi kaybetmenin ciddi bir tehdit olduğunu söyledi. “Kıbrıs’ta bir anlaşma olursa yatırımlar şu kadar artacak deniyor ama bu pastadan Kıbrıslı Türkler ne kadar pay alacak?” sorusunu soran Tatar, “Eğer biz durumumuzu devlet olarak güçlendiremezsek günün sonunda işçi durumuna düşebiliriz” diye konuştu.

Tatar, Dışişleri Bakanı’ndan Kıbrıslı Türklerin haklarını korunmasını ve dik durmasını istedi.

Kıbrıs sorununun kısa süre içinde çözüleceğine inanmadığını dile getiren Tatar, Kıbrıslı Türkleri yeniden hayal kırıklığına uğratmamak için doğruların söylenmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin AB ile görüşmeye yeniden başlaması nedeniyle Kıbrıs sorunundan taviz verileceği gibi bir algı oluşabileceğini anlatan Tatar, bu konuda dikkatli olunması gerektiğini anlattı.

Tatar, Türk askerinin her şartta mutlaka adada bulunması gerektiğini dile getirdi.

Ada çevresindeki petrol yataklarıyla ilgili araştırma izinlerinin, Kıbrıslı Türkler sürece dahil edilmeden verilmesini eleştiren Tatar, “Gidip tek başlarına anlaşma yapıyorlar. Bunlar bizi rahatsız etmektedir” dedi.

Dışişlerinin Türkiye’yle daha sıkı ilişki içinde olması gerektiğini anlatan Tatar, bunun KKTC için olumlu olacağını söyledi.