Eniz Orakcıoğlu

CTP-BG Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan, KKTC Meclis heyeti olarak Brüksel'e gerçekleştirdikleri ziyareti değerlendirdi.

“İyi haber gelen tek yer Kıbrıs”

CTP-BG Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan, KKTC Meclis heyeti olarak Brüksel'e gerçekleştirdikleri ziyareti değerlendirdi. Brüksel'in AB'nin merkezi olduğuna vurgu yapan Candan, "Brüksel’de  20’ye yakın toplantı gerçekleştirdik.  Bu aralar dünyada iyi haberler gelen tek yerin Kıbrıs’ olduğunu bize Brüksel'deki yetkililer aktardı. Bunun yanında uzun süredir devam etmekte olan sorunlar arasında, ya da daha yeni sorunlara kıyasla çözüme dönük olarak ilerleme kaydedilen ve çözüm umudunun ortaya çıktığı tek yerin Kıbrıs olduğunu da dile getirdiler. AB Kıbrıs’ta çözümü desteklemesinin yanında  somut olarak da her hafta Avrupa Komisyonu'ndan ülkemize uzman ekipler gönderiliyor. Bu uzmanlar, sağ tarafına Kıbrıslı Türk yöneticileri  sol tarafına da Kıbrıslı Rum yöneticileri alıyor ve çözüme doğru giderken,  AB içerisinde bu birleşme nasıl gerçekleşecek diye çalışıyorlar” dedi.

“AB siyasi ve teknik düzeyde işin içinde”

Candan, “Biz de Cumhuriyet Meclisi Avrupa Birliği Uyum Komitesi olarak yıllardır AB'yle  çalışmalarımızı ileriye götürüyoruz. Avrupa Birliğinin bu derece siyasi ve teknik düzeyde işin içine girmiş olması, çok büyük heyetler halinde buraya gelmesi ve bu çalışmanın Kıbrıslı Rumların yanında Kıbrıslı Türklerle de yürütülüyor olması  yeni bir unsur. Dolayısıyla Avrupa Birliği bu anlamda çok ciddi katkılar yapıyor” şeklinde konuştu.

“Resmi dil için 28 üye ülkenin 16’sının onayı gerekir”

Candan, Son Brüksel ziyaretlerinde oradaki muhataplarına müzakere sürecinde ne olup bittiğini anlattıklarını ve bu dönemde Avrupa Birliği'nin neler yapabileceğini hatırlattıklarını belirterek, “ Avrupa Birliğinin şu anda 24  resmi dili var. Bir üye ülkenin başvurması halinde bu konu gündeme alınabiliyor ve yeni bir dil resmi dil olabiliyor. Kıbrıs Cumhuriyeti de geçtiğimiz günlerde Türkçenin artık AB’nin resmi dili olabilmesi için bir inisiyatif üstleneceğini ifade etti. Biz de Brüksel’de bunu komisyona sorduk ve Avrupa Komisyonunun da bu konuyla ilgilendiğini gayri resmi yollardan öğrendik. Özellikle bu konuyu inceleyen ilgili teknik çalışmayı yapacak olan Avrupa Birliğinin Çeviri bölümü olduğunu bize aktardılar. Başvuru yapılıp incelendikten sonra bu bölüm gerekli çalışmayı yapacak ve sonrasında da Avrupa Konseyinin onayına sunulacak. Orada da 28 üye ülkenin 16’sının onayı gerekiyor” diye konuştu.

“Raporda Kıbrıs konusundan daha çok bahsedilecek”

Kıbrıs Cumhuriyetinin Türkçenin artık AB’nin resmi dili olabilmesi için bir inisiyatif almasının müzakerelerde çözüme dönük ciddi bir niyeti ortaya koyan bir girişim olduğunu belirten Candan; “Siyasi bir niyet olduktan sonra bunun gerçekleşmesi kaçınılmazdır . Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinin yeniden rayına girdiği bu dönemde Türkiye’de bu önemli mesajı verecektir diye düşünüyorum. Bunun yanında sadece Kıbrıslı Türkler değil Avrupa’da yaşayan 3-4 milyon Türkçe konuşan insanında olduğunu unutmamak gerekir ki Kıbrıslı Türklerin üzerinden bu konunun gündeme gelmesi yararlı olacaktır.Biz Avrupa Parlamentosunun raportörü ile de görüşme gerçekleştirdik. Türkiye ile ilgili ilk taslağını sunmadan önce, raporu bizimle görüştü ve daha önceki raporların aksine bu raporda en çok bahsedeceği ve en çok öne çıkacak olan 3 konudan birinin Kıbrıs Konusu olacağını bizlere aktardı. Çünkü bundan önceki raporlarda Kıbrıs konusu 2-3 paragraf olarak geçiştiriliyordu” dedi.

“3 konunun rapora konması gerektiğini söyledik”

Candan, sözlerine şu şekilde devam etti; “Avrupa Parlamentosunun raportörü ile yaptığımız görüşmede raporda 2 liderin aldığı 3 karara yer verilmesini istedik ki genelde raporda güven artırıcı önlemlere yer verilirdi. Bu kararlardan yeni kapıların açılması, elektrik hatlarının ve GSM hatlarının birleştirilmesi kararlarının Avrupa Parlamentosunun desteklediği ve biran önce hayata geçirilmesini istediği yönünde bir çağrı yapmasının yararlı olacağını ifade ettik. Burada kapılar konusunda belli bir aşama kaydedildi ve AB’den bir finansman sağlandı, proje de tamamlandı ve bu kapıların açılmasının önü açıldı. Elektrikte birleşme konusunda da aşamalar kaydedildi ve entegre  gerçekleşti. Geriye bir tek GSM kalıyor ki, orada da Rum tarafından siyaseten bir yasa öne sürülerek bir duruş sergilendi.Bizim Türkiye üzerinden  sağladığımız bağlantı Güney'de  bir sıkıntı yaratıyor. Bunun engel olmayacağını da biz orada dile getirdik ve bu konuda da çağrı yapmalarının Rum tarafı üzerinden bir baskı oluşturacağından hareketle bu üç konunun özellikle rapora konması gerektiğini söyledik.”

“Çözüm olursa seçim tekrarlanacak”

Konuşmasında Avrupa Parlementosu'nda Kıbrıslı Türklere ait olan 2 sandalyeyle ilgili de girişimlerde bulunduklarını anlatan Armağan Candan,  2004 yılında Kıbrıs Rum tarafının AB’ye üye olduktan sonra Avrupa Konseyinin bir karar aldığını anımsattı. Candan, “Biz Avrupa Parlementosundaki muhataplarımıza bu unutulan kararı anımsattık ve önümüzdeki dönemde Ada'da bir çözüm olması halinde bu seçimlerin yapılması gerektiğini talep ettik" dedi.

“Davos olumlu yankılar verdi”

Armağan Candan açıklamalarında Kıbrıs müzakere sürecine yönelik de değerlendirmelerde bulundu. Candan, Davos’ta  gerçekleşen 3'lü zirvenin son derece önemli olduğuna vurgu yaparak, Brüksel'de Davos  buluşmanın yansımalarını olumlu olarak gördüklerini vurguladı.

Candan, “İki siyasi liderin ciddi ilerlemeler kaydetmesi, ciddi niyet ortaya koyması ve inisiyatif üstlenilmesi büyük gelişmelerdir. Bunların yanında Davos, Kıbrıs’ın dünya arenasında görücüye çıktığı bir platform oluşturdu ve çok ciddi etkileri oldu. İki liderin Davos’ta birlikte bir konferans vermeleri ve 3’lü zirvede buluşmalarıBrüksel temaslarımız sırasında bize olumlu olarak yansıdı. Bunlar dünyanın saygın gazetelerinin  manşetlerine çıkan konular ki bu tür görüşmeler  her gün olan bir şey değil. “

Kaynak: Yeni Bakış Gazetesi