Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs’ta da bu yıl içinde kalıcı bir çözüme ulaşmak istediklerini vurgulayarak, "Ada’daki liderlerin gayretlerini destekliyoruz. Bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğine inanıyoruz" dedi.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin (AKPM) sonbahar oturumunda Genel Kurul'a hitap eden Çavuşoğlu, darbe girişimi gecesi Türk halkının görüş ayrılıklarını bir kenara bıraktığını belirterek "Bugün de aynı kararlılığı taşıyoruz. Vatandaşlarımızın OHAL'e desteği yüzde 80'in üzerindedir" diye konuştu.

Türk vatandaşlarının 29 gece aralıksız tüm Türkiye'de demokrasi nöbeti tuttuğunu vurgulayan Çavuşoğlu, İstanbul’da Yenikapı’da, 5 milyon vatandaşın bir araya geldiğini, muhalefet partilerinin de yer aldığı bu tarihi mitingde, demokrasi düşmanlarına karşı birlik ve beraberlik mesajı verildiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, 15 Temmuz gecesini tekrar yaşamamak için gereken bütün tedbirleri aldıklarını belirterek "Milletimizin varlığını, devletimizin bekasını ve esasen ortak değerlerimizi hedef alan bu büyük tehdidi bertaraf etmek için anayasal yetkimizi kullanarak OHAL ilan ettik" ifadesini kullandı.

Darbe girişimi öncesinde, PKK/PYD/YPG ve DEAŞ saldırılarının en yoğun olduğu dönemde dahi, OHAL ilan etmekten kaçındıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, "Çünkü geçmişte de OHAL vardı Türkiye'de ve biz bunların acılarını halen hatırlıyoruz. O kötü muameleleri unutmadık. Ama bugün vatandaşlarımızın OHAL'e desteği yüzde 80'in üzerindedir. Fakat bu şer ittifakı karşısında başka bir seçeneğimiz yoktu. FETÖ unsurlarının, başta devlet kurumları olmak üzere, sızdıkları yerlerden süratle temizlenmesi için ne gerekiyorsa yapmalıyız ve yapıyoruz" dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu mücadeleyi yürütürken hukuk devleti sınırları içinde kaldığının altını çizerek başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere, Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleriyle uyumlu şekilde hareket ettiklerini söyledi.

Bu zorlu süreçte, Türkiye'nin kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi ile yakın iş birliği içinde olduklarını ifade eden Çavuşoğlu, 15 Temmuz’un ardından, Türkiye'yi ziyaret eden ilk Avrupalı liderin de Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland olduğunu kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu, kendisinin de darbe girişimi sonrasında ilk ziyaret ettiği uluslararası örgütün Avrupa Konseyi olduğunu anımsatarak "Darbe girişimi sonrasında, Avrupa Konseyi ile işbirliğimiz daha da arttı. İnsan Hakları Komiseri, İşkenceyi Önleme Komitesi gibi Avrupa Konseyi mekanizmaları ülkemizi ziyaret ediyor. Venedik Komisyonu'nun da ilgisini görüyoruz. Avrupa Konseyi ile uzmanlar seviyesinde teknik diyalog süreci başlattık" diye konuştu.

Attıkları tüm hukuki adımlar hakkında Konseye bilgi verdiklerini ve vermeyi sürdürdüklerini dile getiren Çavuşoğlu, bu süreçte şeffaflığa çok önem verdiklerini belirtti.

Çavuşoğlu, tavsiyeleri titizlikle değerlendirdiklerini vurgulayarak "Biz her zaman daha fazla diyalog ve angajmana hazırız. Bu süreçte reform çabalarımızdan ödün vermiyoruz. Tüm partilerin katılımıyla anayasa reformu çalışmalarını hızlandırdık" dedi.

Bu zor süreçte, birçok dosttan destek ve dayanışma gördüklerini ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak durumun ciddiyetini anlamayanlar, anlamak istemeyenler de oldu. Çoğu dostumuz ancak Ankara’yı ziyaret ettikten sonra durumun ciddiyetini anladıklarını itiraf ettiler. Biz başından beri bizi ziyaret etmelerini ve gerçek tabloyu yerinde Ankara'da İstanbul'da görmelerini bekledik.

Katledilen 241 vatandaşımızın teröristlerce ihlal edilen haklarını anlamalarını bekledik. Tankların altında ezilen, organlarını kaybeden 2000’den fazla vatandaşımızın acılarını onların ağzından dinlemelerini bekledik. Birçok kişi Türkiye’yi ziyaret ettikten sonra terörist darbe girişimini ve FETÖ’nün gerçek yüzünü daha iyi anlayabildi."

TERÖR TEHDİDİ

Türkiye’yi hedef alan terör tehdidinin tek yönlü olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin PKK/PYD/YPG, DEAŞ ve FETÖ terör örgütleriyle aynı anda mücadele ettiğini anımsattı.

Çavuşoğlu, "Güvenliğimizi, istikrarımızı ve ortak değerlerimizi hedef alan terörle baş edebilmek için, terör örgütleri arasında iyi-kötü diye ayrım yapmadan hep birlikte mücadele etmeliyiz." ifadesini kullandı.
Kendilerinin DEAŞ'ın İslam'ı temsil edemeyeceğini ve DEAŞ üyelerinin terörist olduğunu ve Müslüman olamayacağını belirttiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Hepimiz güvende değilsek, hiçbirimiz güvende olamayız" diye konuştu.

"HERKESİN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMASI GEREKİYOR"

Bugün herkesin karşı karşıya olduğu bir başka sınamanın da yaşanan göç ve sığınmacı akınları olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu konuda üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını söyledi. Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Dünyada en fazla sayıda sığınmacıya kucak açan ülkeyiz. Terörden ve zulümden kaçan 2,7 milyon Suriyeli kardeşimizle aşımızı paylaşıyoruz.

Sağlıktan eğitime kadar her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için elimizden geleni yapıyoruz. Ama bu insanların hayat standartlarını yükseltmek için daha fazlasını da yapabilmeliyiz. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Kalıcı çözüm için milyonlarca insanı yurdunu terk etmeye zorlayan, Suriye'deki gibi temel sebeplerle de baş edebilmeliyiz.

Avrupa’da halklarımızın karşı karşıya kaldığı sınamalar bunlarla da sınırlı değil. Çözüme kavuşturulmamış sorunlar Avrupa’nın istikrarına ve demokratik güvenliğine tehdit oluşturuyor. Kırım, Yukarı Karabağ, Güney Osetya, Abhazya ve Transdinyester sorunları devam ediyor. Batı Balkanları yakından izlemeyi sürdürmeliyiz. Bölgede sürdürülebilir barış ve kalkınmanın tesisi için çalışmalıyız."

KIBRIS

Kıbrıs’ta da bu yıl içinde kalıcı bir çözüme ulaşmak istediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Ada’daki liderlerin gayretlerini destekliyoruz. Bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğine inanıyoruz" dedi.

Bütün bu sınamalar karşısında, Konseyin rolü ve değerlerinin öneminin daha da arttığını belirten Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi ve AKPM’nin daha fazla katkı sağlayabilmesi için reform sürecinin devam etmesi gerektiğini söyledi.

Çavuşoğlu, "Bütçe sorunları aşılmalı. Avrupa’nın geleceği için ortak bir vizyon oluşturmalıyız. Bu nedenle AKPM’nin de gündeminde olan Liderler Zirvesi’nin bir an önce gerçekleşmesi fikrini destekliyoruz. Bu vesileyle, Demokrasi İçin Ortaklık uygulamasının komşu bölgelerdeki ülkelere katkısını görmekten duyduğum memnuniyeti de vurgulamak istiyorum." diye konuştu.

AKPM'nin de gözlemlediği seçimler için Fas'ı tebrik eden Çavuşoğlu, "AKPM, ortak aklın ortak çözümler ürettiği bir kurumdur. Ortak değerlerimize bağlı kalarak, bütün bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Türkiye, üzerine düşeni yapmaya devam edecektir ve buna hazırdır."