Topraktan masaya gelene kadar olan süreçte ürünlerin sağlığımız için çok önemli olduğunu,göreve geldikleri günden bu yana  çok sayıda numuneyi araziden topladıklarını belirten Çavuşoğlu, sadece imha etme formulü yerine üreticilere tarla eğitimlerinin verildiğini, hal yasasını geçirmeyi hedeflediklerini söyledi. Çavuşoğlu, su projesinin ardından verilen suyun pahalılığı konusunda da önemli açıklamalarda bulundu.

"Meclis kapanmadan önce Hal Yasası'nın geçmesini hedefliyoruz"

“ AB standartlarında ilaç kullanımı olması için üreticilerin çok daha dikkatli olmasını sağlıyoruz. Ticari arazilerin denetimleri devam ediyor. Önümüzdeki günlerde hal yasası meclise gidiyor. Meclis kapanmadan önce Hal Yasasının geçmesini hedefliyoruz. 

"İnsan sağlığı ile oynayacak kişiler değiliz kurumlarımıza güvenmemiz gerekiyor"

“Devlet laboratuvarı yanmadan önce hangi seviyede ise şu anda bizim laboratuvarımızda bitki kalıntıları ile ilgili denetimler devam ediyor. Son günlerde yaptığımız birçok üründe kalıntı olmadığını belirtmek istiyorum. Ab ülkelerinden gelen ürünlerde dahi %5 oranında kalıntıya rastlanıyor ve geri gönderdiğimiz imha ettiğimiz ürünler var. KKTC Kurumlarına vatandaşlarımızın daha fazla güvenmesi gerekiyor. İnsan sağlığı ile oynayacak kişiler değiliz”. 

"Organik tarım uygulamaları için üreticiyi teşvik ediyoruz"

Organik tarım uygulamaları ile ilgili açıklamalar yapan Çavuşoğlu, yıllardır tarım bakanlığının bu konuda girişim yaptığını, ancak pazarın sınırlı olması nedeniyle talep olmadığını ancak, organik marketlerin açılması ile ilgili üreticiyi teşvik ettiklerini söyledi. 

"En büyük hedef suyun Güzelyurt ve Mesarya'ya ulaşması"

Asrın Projesi olarak adlandırılan Su Projesi  ile ilgili açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu,  tarıma gitmesi gereken suyun denize akması konusu ile ilgili suyun KKTC’ye geldiği günden bu yana denize aktığını söyledi.
Çavuşoğlu, en büyük hedefin tarımda kullanılacak olan suyun Güzelyurt ve Mesaryaya ulaşması olduğunu, ancak maddi açıdan KKTC’de böyle bir kaynak yaratamadığımızı alt yapı yatırımları için para ayrılmadığını açıkladı. Çavuşoğlu, kaynak vardı ve biz yerine getiremedik diye bir durum söz konusu olmadığını belirterek şunları kaydetti;

“Halen daha 200 km’lik bir ihaleye çıkılması gereken su şebekesi var. 500 milyonun üzerinde bir meblağ olan tarım sulama suyunun da ihaleye çıkması gerekiyor. Bu kaynak Türkiye Cumhuriyeti tarafından karşılanacak. DSİ’den aldığımız bilgiye göre üç aşamalı bir tünel ihalesi ile Güzelyurt ve Mesarya ihalesine çıkılarak bu sıkıntıların aşılacağı öngörülüyor.

"Belediyeler kendi ekonomik durumuna göre fiyatlar belirliyor"

Su Projesi sonrası verilen suyun fiyatının pahalılığı konusunda açıklamalar yapan Çavuşoğlu, belediyelerin kendi ekonomik durumlarına göre fiyat belirlediklerini, hiçbir belediyenin sudan zarar etmediklerini, hatta kazanç elde ettiklerini söyledi.

"Hiçbir belediye sudan zarar etmiyor"

“Hiçbir belediye sudan zarar etmiyor. Yatırım yapıyorlar ancak ne yatırım yaptıklarını da açıklamaları gerekiyor. Daha önce bazı patlak ve sorunlar yaşadıklarını söylüyorlardı. Lokasyonları ve metrajlarını bildirmelerini istedik ancak hiçbiri bu bildirimleri yapmadı. Hiçbir belediye suyun gelmesinden şikayetçi olamaz. Belediyelerin ellerinde sınırsızca tüketilcek bir su var. İnsanlarımız suyu fazlasıyla kullanmayı seviyor. Suyun fiyatının 3.5 ile 4 tl arası olması gerektiğini defalarca söyledik.

"Belediyelerin akıllı sayaç uygulaması son derece yanlış"

 Belediyeler çok yanlış olan bir  uygulama daha yaparak  kademeli bir uygulama ile akıllı sayaç takıyorlar ve bu sitem  ile sayaça vatandaşlar karttan yükleme yaparak peşin fiyat ödüyor yani kademe farkı ödemiş oluyor. Bu tamamen yanlış bir durumdur. Belediyelerin özerkliğine dokunmamak zarar vermemek adına halkımıza bunu anlatıyoruz ve kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.  Sorumluluk belediye ve belediye meclis üylerindedir.Buna göre   4.5, 5 TL fiyatı ile suları satıp belediylerin battık diye sızlanma hakları olamaz. Geçmiş zamana oranla şuanda çok fazla su tüketimi yapılıyor. Daha ucuza bu suyun tüketimi sağlanabilir. 

"Tarımda uygulanacak suyun kullanımı ile ilgili çalışmalar yapılıyor"

Bakan Çavuşoğlu, “ Tarım Master Planı” nın bir parçası olarak birçok çalışma yaptıklarını, tarımda uygulanacak suyun gelmesinin ardından hangi bölgede ne yetiştirileceği ve hangi ürünlerin destekleneceği konusunda tüm hazırlıkların tamamlandığını belirterek, tarımda ugulanacak suyun nasıl değerlendirileceği konusunda girişim yapılmıyor görüşlerine katılmadığını ifade etti. 

"Hayvan hastalıkları konusunda kamu özel iş ortaklığı yapıyoruz"

Sütte AB standardı yakaladıklarını kaliteyi yukarılara çıkarttıklarını belirten Çavuşoğlu, sütün hijyen koşullarında taşınması için soğutma tankı ve sağım makinesi kullanıldığını, ada genelinde bir ilki gerçekleştirerek Hayvan hastalıkları konusunda kamu özel iş ortaklığı ile Brusella, tüberkiloz gibi hastalıkların tamamen ülkemizden yok olması için bir çalışma yaptıklarını, belgelerin AB onaylı olduğunu, günde binlerce hayvana kan analizi yaptıklarını, sürülerin temizlendiğini, dolayısla sütün taşınma ve saklanma koşullarınıda belli bir standarda ulaşması sonucunda mamüllerimizin avrupaya satışının önünün açılacağını açıkladı. 

Narenciye ve patates  üretiminin giderek yükseldiğini belirten Çavuşoğlu, geçmişe oranla narenciyenin dalında kalması durumunun olmadığını, uygulanan teşvikleri ile üreticinin kazandığını açıkladı. 

"Kaçak et konusunda ciddi denetimlerimiz var"

Kaçak et konusuda ciddi denetimler olduğunu belirten Çavuşoğlu, polise ve askere bu operasyonları başarıyla sağladıkları için teşekkürlerini sundu. 

Sağlık açısından son derece önemli bir nokta olduğunu belirten Çavuşoğlu, daha önce mandraların kuzu dolu olduğunu üreticilerin kuzularını ve oğlaklarını satamadığını ancak şuanda bu sorunun tamamen sonuna gelindiğini açıkladı.

Güney Kıbrıs’tan et alımı ve fiyat farkı ile ilgili görüşlerini aktaran Bakan Çavuşoğlu, Güney Kıbrıs’tan alınan özelliklle kırmızı et konusunda dikkatli olunması gerektiğini, donmuş kıymaların nereden geldiğine dikkat edilmesi gerektiğini, tarım sulama suyunun ülkemizde uygulanmaya başlamasının ardından maliyetlerin aşağıya çekileceğini, bizde de et fiyatlarının daha ekonomik duruma geleceğini vurguladı.