Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs'taki çözüm sürecine en büyük desteğin verildiğini ifade ederek, Haziran gibi Kıbrıs'ta kalıcı, adil bir çözüm olacağını umduğunu söyledi.

Kıbrıs'a gidecek suyu Rum tarafına da vermeyi istediklerini belirten Çavuşoğlu, Akdeniz'in doğusundaki ülkelerde de su götürüleceğine inandıklarını dile getirdi.

Çavuşoğlu, Ankara'daki terör saldırısının ardından taziyeler geldiğini belirterek, "Paris'te olduğunda herkes Paris'e koşuyor. 'Sana terör saldırısı olduğu zaman tamam üzülüyoruz ama bana olduğu zaman herkes koşmalı, herkes sahip çıkmalı.' Bu anlayış bir kere teröre hizmet ediyor" dedi.
Çavuşoğlu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (MÜSİAD) düzenlenen "Dış Politikada Neler Oluyor?" programında, Ankara'daki saldırıda terörün çirkin yüzünü bir kere daha gösterdiğini, bunun terörle mücadelede ne karar haklı olunduğunu ve kararlılığı bir kere daha ortaya çıkardığını söyledi.

Terör örgütleri arasında ayrım yapmadan her türlüsüyle mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Bizim için DAEŞ neyse El-Nusra'da odur. PKK neyse YPG'de odur, DHKP/C'de odur. Çünkü iç içe girmişler. Suriye'de, Türkiye'de ve Kuzey Irak'ta hain emellerine ulaşmak için birlikte hareket ediyorlar. Terör bizi sindiremez. Kararlılıkla Türkiye'den terörü temizlemek için mücadelemizi tüm şehirlerde sürdüreceğiz" diye konuştu.

Çavuşoğlu, dünyanın da terör konusunda samimi davranmasını beklediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Ankara'da terör oldu. Taziyeler, üzüntüler geliyor ama Paris'te olduğunda herkes Paris'e koşuyor. İstanbul'da terör saldırısı oldu ve Alman vatandaşları hayatını kaybetti. Bu saldırı başka bir yerde olsaydı yine oraya koşulurdu. 'Sana terör saldırısı olduğu zaman tamam üzülüyoruz ama bana olduğu zaman herkes koşmalı, herkes sahip çıkmalı.' Bu anlayış bir kere teröre hizmet ediyor. Nerede olursa olsun, kimi hedef alırsa alsın, kaynağı ne olursa olsun terörün her türlüsüne ve nerede yapılırsa o ülkeye yönelik dayanışmada da aynı samimiyeti göstermemiz lazım. Teröre karşı çıkma ve dayanışma konusunda. Paris'e saldırdı, 'Bunlar cihadist hemen islamofobik duygularla hareket etme ama Ankara'ya saldıranlar marksist, leninist ideolojiye sahip dolayısıyla fazla zararlı değil, ona göre davranalım'. Bu anlayış olmaz. Suriye'deki anlayış da bu. Suriye'de de terör örgütlerine bu açıdan bakılıyor. Terör konusunda çifte standarttan vazgeçin. Terörün iyisi, kötüsü olamaz. Terörün seküleri, laiği veya radikali olmaz. Terörün bölgesi olmaz. Terörün kimi hedef aldığına bakılmaz. Son günlerde bazı dostlarımız da özellikle YPG konusunda gerçekleri görmeye başladılar. Bize farklı söylüyorlar, başka yerde farklı söylüyorlar. Türkiye'nin başından sonra Suriye ve terör konusunda tutumu aynıdır. Ortaya koyduğumuz görüşlerimizin hiçbirisinde sapma olmadı. 5 sene önce ne öngördüysek o ortaya çıktı."

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, tek kaygının Suriye'de huzur, barış ve o ülkenin geleceği olduğunu belirtti.

DAEŞ terör örgütüyle aktif mücadeleye katıldıklarını ifade eden Çavuşoğlu, buna destek vermek isteyen ülkelere de, uçaklar için üstlerin açıldığını söyledi.

Fransızlara, Almanlara ve İngilizlere olduğu gibi Suudi Arabistan'dan gelen uçaklara da üstlerin açıldığını dile getiren Çavuşoğlu, Suudi Arabistan'dan gelen uçaklardan rahatsızlık duyanların, "Türkiye'nin bu ülkeyle gizli ajandası mı var" dediğini ancak böyle bir şeyin olmadığını aktardı.

Suriye'de gerçek çözümün siyasi çözüm olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Bir hafta önce Münih'te toplandık. Bir deklarasyon, yol haritası yayınladık. Önce çatışmalar duracak. İnsani yardımlar gidecek ki kuşatma altında açlıktan ölen insanlar var. Esad rejimi kuşatma içine alıyor, insanları açlığa terk ediyor ve ölmesine sebep oluyor. Bilerek yapıyor bunu. Tıpkı 1932-1933'te Ukrayna'da Sovyet güçlerinin, Stalin'in yaptığı gibi. Rusya ve rejim Münih'ten sonra yine saldırılarını, artırarak devam ettirdi. Şunu düşünüyorlar. 'Burada arazideki güç müzakerelere etki yapacak. Arazide muhalefeti ne kadar yok edersek Esad ile DAEŞ'i baş başa bırakırız, sonra da ülkelere hangisini seçeceksiniz'. Bunu oluşturmaya çalışıyorlar. Biz uluslararası camiayla ateşkesin sağlanması ve siyasi müzakerelerin başlaması için yoğun çaba sarf ediyoruz" diye konuştu.

MÜSİAD üyelerine seslenen Çavuşoğlu, yurt dışındaki yatırımlara yardım etmenin görevleri oluğunu belirterek, Gürcistan'la açılan yeni bir gümrük kapısının Azerbaycan'a gidecek tırların ulaşımına kolaylık sağladığını söyledi.

Azerbaycan'ın petrol fiyatlarının düşmesinden sonra ekonomisini çeşitlendirmeye çalıştığını, Gürcistan'da da ekonomiyi canlandırmak için adımlar atıldığını ifade eden Çavuşoğlu, bu ülkelerin Türk iş adamları için önemli fırsatlar ve yatırımlar sunduğunu, bunların değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, 24 ülkeyle serbest ticaret anlaşması yapıldığını, amaçlarının Pakistan'dan Latin Amerika'ya, Asya'dan Afrika'ya kadar birçok ülkeyle serbest ticaret anlaşmasını imzalamak istediklerini anlattı.

Uluslararası ve bölgesel ekonomik örgütlerle de aynı yönde müzakereleri sürdürdüklerini dile getiren Çavuşoğlu, bu yıl sonuna doğru Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncelleneceğini, bunun dünyanın her yeriyle ticareti artırmak için önemli fırsatlar sunduğunu dile getirdi.

Mevlüt Çavuşoğlu, 74 ülkeyle vize serbestisinin sağlandığını, Libya, Suriye ve Irak gibi ülkelere yönelik vize politikasının ise güvenlik nedeniyle gözden geçirildiğini, amaçlarının iş adamlarına zorluk çıkarmak olmadığını söyledi.

AB üyelik sürecindeki kriterlerin yerine getirilmeye çalışıldığını ifade eden Çavuşoğlu, "AB'ye günübirlik bakmıyoruz. Sağlayabileceğimiz katkılar belli, AB'nin de bize sağlayabileceği katkılar belli. Avrupalılara da şunu söylüyoruz. 'Bize sadece göçmen meselesiyle yaklaşmayın'" dedi.

Çavuşoğlu, Afrika bölgesine yardımların sürdüğünü belirterek, insani yardım yapma konusunda Türkiye'nin dünyada üçüncü olduğunu, milli gelire göre ise birinci sırada bulunduğunu anlattı.

İnsani yardım ve kalkınma yardımlarının en büyük görevleri olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "TİKA'nın Afrika'da 14 şubesi var. Latin Amerika'da, Karayipler ve Asya Pasifik'te de açıyor. Bu ülkelere kalkınma yardımlarımızı yapıyoruz. Bir yıllık kalkınma yardımımız 3,4 milyar dolardır. Bir yıllık insani yardımımız 1,7 milyardır. İkisini topladığımız zaman 5,1 milyar dolar eder. Bu sadece devletin yardımları" diye konuştu.

Çavuşoğlu, Kıbrıs'taki çözüm sürecine en büyük desteğin verildiğini ifade ederek, haziran gibi Kıbrıs'ta kalıcı, adil bir çözüm olacağını umduğunu söyledi.

Kıbrıs'a gidecek suyu Rum tarafına da vermeyi istediklerini belirten Çavuşoğlu, Akdeniz'in doğusundaki ülkelerde de su götürüleceğine inandıklarını dile getirdi.

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak da terör sorununa değinerek, hükümetten beklentilerin yer aldığı raporlarında askeri, ekonomik, medyatik, ideolojik ve toplumsal boyutlarıyla, terörle mücadelenin taviz verilmeksizin sürdürülmesini desteklediklerini söyledi.

Demokrasi ve insan hakları çerçevesinde atılacak her adımda da bir sivil toplum kuruluşu olarak, üzerlerine düşeni yapacaklarını aktaran Olpak, bu kapsamda önümüzdeki pazartesi günü 18 kuruluşun başkan ve yöneticileriyle, Ankara'da saat 11.00'de bir protestoya katılacaklarını kaydetti.