Özge Kizir

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Nazım Çavuşoğlu, yaklaşık 2-3 yıldır müzakerelerdeki beklentinin çok yükselmekte olduğunu ifade etti. Her cumhurbaşkanı değiştiğinde kendi döneminde bir çözüm olabilmesi için çaba sarf ettiklerini belirten Çavuşoğlu,  “Her cumhurbaşkanı sorunun çözümü adına bir performans sergilemektedir. Ancak bütün performansların sonunda cumhurbaşkanları görevden giderken kendi üzerlerine düşen her şeyi yaptıklarını ve uzlaşmaz tarafın Güney Rum kesimi olduğu söylenmektedir” şeklinde konuştu. 

“Kıbrıs’ta var olmamızı tehlikeye sokmayacak bir anlaşmaya hazırlar”

2003 yılından bu yana parlamentoda olan ve yurt dışında da parti adına bazı toplantılara katılmış biri olarak edindiği izlenimleri paylaşan Çavuşoğlu “Yıllardır parlamentoda olan biri olarak söyleyebilirim ki, Kıbrıs Türkünün ve bunları temsil eden yöneticilerin tümü, Kıbrıs’taki varlıklarını tehlikeye sokmayacak bir anlaşmaya hazırdır”  dedi.

“Anlaşmanın ne kadar zor olduğunu görmemek elde değil”

Rum kesiminde çıkan haberleri değerlendiren Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Rum temsilciler, ‘Biz bu kadar toprak bıraktık, siz onu yaptınız ve siz işgal ettiniz’ şeklinde yaklaşımları bulunuyor. Bununla beraber Rum Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos’un eklediği ‘Türkiye’den gelenler geri dönsün ve öyle bir anlaşma yapılsın’ şeklinde yaklaşımları sıralandığında, bütün iyi niyetimle anlaşmayı savunan ve anlaşmayı isteyen bir kişi olarak anlaşmanın ne kadar zor olduğunu görmemek elde değil.

“1974 öncesine götürebilecek bir anlaşmaya da bizim destek vermemiz mümkün değildir”

Rum tarafının uzlaşmaz ve emrivaki tarzda istediklerini yerine getirmeden bir anlaşmanın olmayacağını ve Rum tarafındaki halk bu taraftaki yaşayan Türklerin adanın eşit ortağı olduğunu kabullenmediği sürece bir anlaşmanın olabilme ihtimalini maalesef çok düşük görüyorum. Dolayısıyla seçilen cumhurbaşkanlarının iyi niyetle Birleşmiş Milletler nezdinde çalışmalarını sürdürmek ve uzlaşı aramak görevleridir. Ancak KKTC gerçeğinden hareket ederek buradaki nüfus yapımızı da kollayacak şekilde bir anlaşma istediğimize göre, Rum tarafının bunu hazmetmesi gerekiyor. Eğer bunu kabul etmezlerse bizi 1974 öncesine götürebilecek bir anlaşmaya da bizim destek vermemiz mümkün değildir.” 

“İki bölgelilikten ve garantilerden taviz verebilecek durumda değiliz”

Türk tarafının iki bölgelilikten ve garantilerden taviz verebilecek bir durumda olmadığını belirten Çavuşoğlu, “Biz iki bölgelilikten ve garantilerden taviz verebilecek durumda değiliz. Dolayısıyla bu topraklardaki yaşam mücadelemizi dünya bazında değerlendirdiğimizde bütün anlaşmalar mevcut konumundan daha iyi duruma gelmek için yapılıyor. Burada ise bir anlaşmayla bizim geri gitmemiz isteniyorsa bu dünya ile uyumlu bir iş değildir. Bu anlamda anlaşma olması güç gibi gözüküyor” dedi.

“İsteğin Rum tarafında da oluşması lazım ki bu topraklarda bir anlaşma olabilsin”

KKTC halkının gerek referandumda evet demek için gerekse anlaşmayı savunması açısından çok istekli ve özverili olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “KKTC halkı gerek referandumda evet demek için gerekse anlaşmayı savunması açısından çok istekli ve özverili olduğunu görüyorum. Aynı özveri ve isteğin Rum tarafında da oluşması lazım ki bu topraklarda bir anlaşma olabilsin” şeklinde konuştu.

“Tatar UBP’ye aktiflik ve güç getirir”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar’ın, UBP Genel Başkanlığa aday olması konusunda değerlendirme yapan Çavuşoğlu şunları söyledi: 

“Tüm siyasi partilerde iki yılda bir yasal olarak ve tüzükleri gereği kurultay yapılmaktadır. Dolayısıyla partimizin kurultayı da 31 Ekim’de yapılacaktır. Bundan sonraki kurultaylarda partinin kendini güncel ve aktif tutabilmesi kurultayların yapılması gerekiyor. Ersin Tatar da yasalardaki veya tüzükteki hakkını kullanarak adaylığını açıklamıştır. Kendisine hayırlı olsun diliyorum. UBP’ye zarar değil, aktiflik ve güç getirir.”