Duygu Alan

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, hükümet programının alelacele hazırlanmış, cek-caklar ile dolu bir program olduğunu öne sürerek, somut hiçbir ifadenin olmadığını öne sürdü.

Tahir Gökçebel, programda “bölünmüş, parçalanmış” olan öğretmeni birleştiren, statüsünü yükselten ve Göç Yasası’nın kaldırılacağına yönelik hiçbir ibarenin bulunmadığını savundu.

Gökçebel, programda birkaç olumlu noktaya değinilmiş olsa da bütünü ile değerlendirildiğinde var olan anlayış ile reform yapılamayacağını öne sürdü.

Tahir Gökçebel, “Hükümet programında eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması, 2014 yılında yapılan şura kararlarının görmezlikten gelinmesi acelecilikten öte eğitimde yapılması öngörülen sistemde beklentilere cevap verecek değişiklikler olmadığını ortaya koyuyor” diye konuştu.

Gökçebel, eğitimin bilimsel, demokratik, laik, parasız ve herkese fırsat eşitliği tanıyan kamusal, nitelikli bir hizmet olarak verilmesi gerektiğini, bu hizmeti veren öğretmenlerin statüsünün ise en üst noktaya getirilmesi gerektiğini söyledi.

Bu arada, yeni eğitim döneminin başlamasına az bir süre kalmasına rağmen öğretmen kadrosunda halen daha eksikliklerin giderilmediğine de değinen Tahir Gökçebel, orta eğitimde bugün 70 öğretmen, 11 müdür muavini, 5 müdür ihtiyacı olduğunu kaydetti.

Gökçebel, “Ayrıca partizanca davranılması veya tam planlanmaması sebebi ile çok kalabalık okullar var. Bir okul öğrenci azlığı sebebi ile kapanma tehlikesi ile karşı karşıya iken başka bir okulda öğrenci nüfusu patlaması var, Bu da eğitimde sıkıntı yaratmaktadır” dedi.

“Eğitimde her şey ithal”

Tahir Gökçebel, KKTC eğitim sisteminde müfredata kadar her şeyin Türkiye’den ithal konumuna geldiğini öne sürerek ülkedeki mevcut eğitim sisteminin ihtiyaca cevap vermediğini ancak bununla ilgili hükümet programında hiçbir atıfta bulunulmadığını söyledi.

Ülkede aralarında psikolojik danışman ve rehberlik öğretmeni, teknoloji tasarım öğretmeni de dahil çok sayıda mezun ve işsiz öğretmen olduğuna vurgu yapan Gökçebel, buna karşın KKTC’de yalnızca orta eğitimde 100’ün üzerinde Türkiye’den istihdam olduğuna dikkat çekti.

Eğitimde Türkiye ile paralellik ve müfredat programlarının dünya ile uyuşmakta ciddi sıkıntılar yarattığını kaydeden Gökçebel, “Kimse KKTC eğitim sisteminin Türkiye eğitim sistemi ile entegre olması gerektiğini, denklik sorunu olduğunu söylemesin. Eğer bu ülkede subay çocukları için Türkiye eğitim sistemine entegre gerekiyorsa belki de ayrı bir okul açılarak bu sorun halledilebilirdi. Tüm sistemi değiştirmenin anlamı yoktu” dedi.

“Kur’an kursları ve İlahiyat Koleji içerikte yok”

Hükümet programında Kur’an kursları ve İlahiyat Koleji ile ilgili de hiçbir ibare olmadığına dikkat çeken Tahir Gökçebel, “Eğitim Bakanlığı’nın eğitimin tümünü denetleyeceğinden bahsediliyor ancak Kur’an kursları, İlahiyat Koleji içerik dışı bırakılıyor. Zorunlu tek mezhep dininin empoze edilmesi doğru olmadığı halde bundan tek kelime bahsedilmiyor” dedi.

Gökçebel, “Yine eğitim sisteminden kaynaklanan nüfus ve ekonomi politikaların yansıması ile şekillenen orta öğretim, kolej ve meslek okullarını hedefsiz ve amaçsız bırakan bir anlayış belirginken bunun çıkışı olarak çok programlı liselere geçilecek denmesi geçmişte olduğu gibi çözüm olarak bugün önerilenler yarının problemleri olacağı kesindir” diye konuştu.

“Mesleki teknik yaklaşımı içler acısı”

KTOEÖS Tahir Gökçebel, hükümet programında mesleki teknik öğretimin geliştirileceğine yönelik maddeyi de eleştirdi.

Hükümet programında, mesleki teknik eğitim ile ilgili içler acısı bir yaklaşım ve bilgisizlik olduğunu öne süren Gökçebel, “Programda ara eleman yetiştirilip, mesleki teknik eğitimin geliştirilmesinden söz ediliyor. Bu ülkede mesleki teknik eğitim mezunları iş bulamıyor, halen öğrenim gören mesleki teknik öğrencileri ise kendilerini, amaçsız ve atıl hissediyor. Ara eleman yetiştirilip, mesleki teknik eğitimin geliştirilmesi için önce bu sorunların aşılması gerek” diye konuştu.

“Üniversiteler YÖDAK’ı yönetiyor”

Hükümet programında yüksek öğrenime de epey yer verildiğine değinen Tahir Gökçebel, “genel olarak sistemde yeni yasalarla desteklemekten bahsediliyor. Ancak ülkedeki en büyük sıkıntı zaten var olan yasaların bile çalışmamasıdır. Dolayısıyla yasa yapmak marifet değil, yapılan yasaları uygulamak marifettir” dedi.

YÖDAK’ın ise bugün tüm üniversiteleri yöneteceğinin yasal çerçevede olduğunu ancak KKTC’de yasaya rağmen üniversitelerin YÖDAK’ı yönettiğini ileri sürdü.

Tahir Gökçebel, “Hükümet programında ayrıca reel olarak devlet okullarına aktarılan eğitim bütçesinden ve bakanlığın çağdışı yapılanmasından eğitimi yönetemediği ortadayken bununla ilgili önlemlerden hiç bahsedilmiyor. Eğitimdeki özelleştirme ve özelleştirme ile doğan fırsat eşitsizliğini giderecek önlem ve denetimden bahsedilmiyor” diye konuştu.

“Kolej sınavlarının kaldırılacağından söz edilmiyor”

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, programda yine kolej sisteminde seçmeci, elemeci sınav sistem modelinin nasıl kaldırılacağı ile ilgili hiçbir ibare bulunmadığını belirtti.

Gökçebel, “Eğitimi gittikçe parası olanın satın aldığı bir durum söz konusuyken bu konuya dair hiçbir politika ortaya konmuyor” dedi.

Tahir Gökçebel, programda ayrıca sivil toplum örgütleri ve sendikalarla istişarelerden söz edildiğini ancak şuranın önemli kararlarının programa dahil edilmeyerek daha önceden istişare ettikleri konuların bile göz ardı edildiğini kaydetti.

“Okulların yükü arttırılıyor”

Tahir Gökçebel, hükümet programının, öğretmeni sürekli geliştiren ve öğretmenlik mesleğine teşvik eden nitelikte olmadığını savundu.

Programda yasa ve tüzük değişikliklerine yönelik de hiçbir atıfta bulunulmadığını söyleyen Gökçebel, ayrıca okullara da yeni görevler yüklendiğini söyledi.

Tahir Gökçebel, “Okul idarelerinin para toplamadan tutun birçok görevi var. Misyonunu, vizyonunu belirlesin, staretejik planını yapıp bize yollasınlar deniliyor. Bu da aslında programı hazırlayanların eğitimden ne kadar anladığını gösteriyor” diye konuştu.

“Bakan seçimi niyeti açıkça ortaya koyuyor”

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, hükümetin eğitim sistemindeki niyetinin ise Eğitim Bakanlığı’na atadığı isimle belirgin bir şekilde ortaya koyduğunu savundu.

Gökçebel, “Hükümetin eğitim sistemindeki niyetini ortaya koyan ve bizleri ümitsizliğe sürükleyen en önemli gösterge ise başarısız, eğitimde kaosu derinleştiren bir eğitim bakanının yeniden atanmış olmasıdır” diye konuştu.

“Okul ve çocuk güvenliği yok”

KKTC’de gelinen noktada uyuşturucudan kumara bir dizi kötü alışkanlığın okullara kadar ulaştığını söyleyen Tahir Gökçebel, hükümet programında okul ve çocuk güvenlikleri ile ilgili hiçbir ibare bulunmamasını eleştirdi.

“Olumlu yanları da var”

Hükümet programının “Okula Dayalı Yönetim” ve “Okul Tabanlı Bütçe” anlayışının hayata geçirilecek olmasının, Özel Eğitim Kurumlarının standartlarının dünya normları seviyesine ulaştırılacak olması gibi olumlu taraflarının da olduğunu belirten Tahir Gökçebel, programda ayrıca kolej giriş sisteminde değişiklik yapılacağı, tarih kitaplarının çağdaş hale getirileceği, çok kültürlü bir eğitim sistemine olanak verecek müfredatlardan söz edilmesi, YÖDAK’ın yeniden yapılandırılması, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun oluşumunu, yapısını ve işlevlerini düzenleyen yasa değişikliğinin hayata geçirileceği, öğretmen istihdamı gibi daha birçok olumlu noktalara değinildiğini kaydetti.