Çevre Koruma Vakfı (ÇEKOVA) Güzelyurt havzasındaki tarımsal ilaçlamalar ve seraların ısıtılmasında kullanılan katı yakıtların Güzelyurt halkını zehirlediğini ve bölgede kanser hastalığının arttığını savundu.

ÇEKOVA Yönetim Kurulu adına yazılı açıklama yapan Dr. Serkan İlseven, pestisitlerin büyük bir kısmının uygulandıkları bitki, toprak ve su ortamında uzun süre bozulmadan kalabilen, canlıların bünyesinde birikebilen zehirler olduğunu açıkladı.

Etrafı dağlarla çevrili Güzelyurt ovasında yeterince hava sirkülasyonu olmadığından pestisitlerin insan sağlığına ve çevreye olumsuz etkilerinin çok daha fazla görüldüğünü kaydeden İlseven, özellikle yasaları uygulamada büyük sorunlar yaşayan KKTC gibi ülkelerde yeterli denetimin de olmadığı göz önüne alındığında yoğun ve bilinçsiz pestisit kullanılması sonucunda gıdalarda, toprak, su ve havada pestisitin kendisinin ya da dönüşüm ürünlerinin kalabildiğini hatırlattı.

“İNSANLAR EV HAPSİNDE”

Yapılan görüşmelerde seralara yakın yaşayanların genizlerinde yanma, nefes darlığı,  şikâyetleri olduğunun saptandığını kaydeden İlseven, geceleyin maskelerle oturmak zorunda kalan vatandaşların kapı ve pencerelerini açamadıklarını, sürekli bir ev hapsi halinde yaşadıklarını belirttiklerini ifade etti.

“SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI VE KANSERDE GÜZELYURT BAŞI ÇEKİYOR”

İlseven, Sağlık Bakanlığı’nın verilerinin de bunu doğruladığını, solunum yolu hastalıklarında özellikle kanser vakalarında Güzelyurt yöresinin başı çektiğini gösterdiğini kaydetti.

Seralar ve odun sobaları konusundaki boşluğun ancak tüzüklerle giderilebileceğine işaret eden İlseven, “Tüzükler yapılırken de sivil toplum örgütleriyle de istişare ederek, bunların hazırlanması gerektiği de ayrıca önem arz eder” ifadelerini kullandı.

Seralarda ısınma amaçlı kullanılan araba lastiği gibi endrüstriyel yakıtların yerine doğal gaz ve çok daha kolay elde edilebilen solar enerji kullanımının artırılması gerektiğini, kullanılan katı yakıtların en iyi şekilde yanması için uygun yanma teknikleri ve en iyi yakma kuralları ile yakılması gerektiğini belirten İlseven, ayrıca partikül ve uçucu kül için filtrelerle havadaki asılı partikül oranını en aza indirmek gerektiğini açıkladı.

“SERACILIK FAALİYETLERİ YERLEŞİM YERLERİ DIŞINA TAŞINMALI”

İlseven şöyle devam etti:

“Seraların kuyulara yakın olması ihtiyacından kaynaklanan en büyük sorunu, Türkiye’den borularla getirilen sudan sonra ortadan kaldırma fırsatı doğmuştur. Artık seracılık faaliyetlerini yerleşim yerleri dışına taşıma şansı doğmuştur. Organize sera bölgeleri ile bu sorun çok uzun olmayacak bir süreç dâhilinde rahatlıkla giderilebilir.

Sonuç olarak Güzelyurt halkı adına ÇEKOVA olarak bu son derece tehlikeli çevre sorununu başta Güzelyurt’taki yöneticilerin sonrada hükümetin dikkatine getirmeyi, tüm ilgili, birimleri uyarmayı bir görev biliyoruz.

Hükümet edenlerin, sorumluluğu birbirinin üzerine atmadan tam bir sorumluluk bilinciyile ve iş bitirici bir koordinasyonla bu sorunu çözmeye çağırıyoruz. Halkın sağlığını korumak birincil bir hükümet görevidir.”