Deniz Abidin

TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler, hükümetin Anayasa Mahkemesi'nden geri dönen Koordinasyon Ofisi Anlaşması'ndaki yurtlarla ilgili olan maddeyi çıkararak oylaması için komiteye direktif verdiğini belirtti. Çeler, hükümetin ısrarla bu anlaşmayı yürürlüğe koyma çabası içinde olduğunu söyleyerek, bunu da  gençliğin ve toplumun itirazına rağmen yapmak istediğini kaydetti. Hükümetin bunu bu şekilde yapmasının mümkün olmadığını ifade eden Çeler, Uluslararası Anlaşmalarda komitenin veya Meclis'in madde değişme yetkisi olmadığını söyledi. Çeler, bu konuda  Başsavcılığın Meclis komitesinde görüşü olduğunu dile getirerek, noktasına ve virgülüne dahi dokunulamayacağını kaydetti.

"Amaç, Türkiye'ye rezil olmamak"

Çeler, hükümetin Koordinasyon Ofisi Anlaşması'nı ısrarla yürürlüğe koymak istemesi durumunda anlaşmanın Türkiye'ye geri gitmesi gerektiğini, söz konusu maddenin içinden çıkartılarak antlaşmanın bir kez daha imzalanması gerektiğini belirtti. Çeler, tekrar imzalanan antlaşmanın komiteye gelmesi gerektiğini ve ardından Meclis'e sevkedilmesi gerektiğinin altını çizdi. Çeler, hükümetin şu anda yapmaya çalıştığı tek şeyin Türkiye'ye rezil olamamak ve halledeceğiz dedikleri yalanının ortaya çıkmaması  olduğunu vurguladı.

"Antlaşma toplum yapımıza aykırı"

Çeler, şöyle devam etti, "Hükümet Koordinasyon Ofisi Antlaşması'nı Türkiye'ye geri göndermeden yürürlüğe  koymak istiyor. Bizim bu antlaşmayı reddetme nedenimiz yasalara aykırı olduğu nedeniyle değildir. Bizim kabul etmediğimiz husus, bu antlaşmanın toplum yapımıza aykırı olduğu, başka bir ülkenin bizim ülkemizde yöneticiler göndererek devlet kurumlarımızın yapmakla hükümlü olduğu görevleri başkalarına yaptırmasıydı. Türkiye'deki siyasi yapıya bakıldığı zaman KKTC üzerinde yapılacak  bütün çalışmalar ve projeler dine dayalıdır. Hükümetin dediği gibi amaç sadece saha yapmak değildir. Saha yapılacak, ancak kamplardaki eğitim onlardan sorulacak. Bu anlaşmada da belirtilmiştir"

"Burada zaten TC Elçiliği var"

Çeler, Türkiye Cumhuriyeti'nin burada bir elçiliği varken, Spor Dairesi faaliyetlerini sürdürürken, spor dahilindeki faaliyetleri başka bir ülkenin yönetecek olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Çeler, şöyle konuştu, "Girne 20 Temmuz Stadyumu ışıklandırıldı. İçerisinin düzenlemeleri yapıldı. Ben bunu Sayın Özgürgün'e kim yaptı diye sordum. Özgürgün biz yaptık ve kendi kaynaklarımızla yaptık dedi. O zaman biz bunu yapabiliyorken, neden başka bir ülke yapsın. Projelendirmeler birlikte yapılabilir. Bu olabilir. Ancak, burada bir elçilik varken, neden faaliyetleri de oradan yönetsinler. Örneğin, bir Spor Müsteşarı atansın ve bu faaliyetler, projeler ondan sorulsun. AB'nin Elçiliği olmadığı için burada AB Koordinasyon Ofisi bizim kontrolümüz altındadır. Bir de AB yardım ve hibe ofisi vardır"

"Komite veya Meclis'in değiştirme yetkisi yok"

Çeler, Komitenin de Meclisin de bir antlaşmadaki herhangi bir maddeyi değiştirme  yetkisi olmadığını kaydederek, söz konusu maddenin çıkartılıp yeniden oluşan antlaşmanın TC ve KKTC arasında  imzalanması  gerektiğini kaydetti. Çeler, tepkisinin bundan böyle Koordinasyon Ofisi Antlaşmasının içeriğiyle ilgili olduğunu ifade ederek, antlaşmanın sosyo kültürel bakımdan Kıbrıs Türkü’ne uygun olmadığını söyledi.

"Kıbrıslı Türkler tarafından kabul görmedi"

Çeler, Koordinasyon Ofisi Antlaşmasının Kıbrıs Türk toplumunun gözü önünde kabul görmüş bir antlaşma olmadığını belirterek, hiçbir işlevinin kesinlikle topluma yansıyamayacağını kaydetti.  Çeler, "Biz bunu yapmayın dedik. Biraz da bizi dinleyin dedik. Hükümet bizi dinlemedi, inat etti. Doğal olarak biz de eylemlerin dozunu artırdık. Böylece Kıbrıslı Türkler Türkiyelileri istemez moduna girildi. Bunun bu şekle gelmesini sağlayan hükümettir. Şimdi yine yapacaklar. Bu ofisin açılması durumunda bu defa 10 bin kişi toplanıp ofisin önüne gider ve eylem yaparsa bu defa Türkiye'ye karşı daha da büyük bir terbiyesizlik olmaz mı? Bunu hükümetin diplomatik bir dil ile Türkiye'ye aktarması gerekir. Kendi insanı tarafından reddedilmiş, özellikle kendi gençlerinin içine sindirmediği bu antlaşmayı kabul etmemek gerekir. O nedenle hükümet yöntem değiştirmek zorundadır"diye konuştu.

Çeler, şöyle devam etti, "Biz sokağa çıkmaya hazırız. Reddediyoruz Platformu bu sefer eylemlerin dozunu artıracaktır. Geçen defa belli aşamalarla sesimizi duyurup çoğalabildik. Ancak bugün sokağa çıkmayı bekleyen hazır bir kitlemiz vardır"

"Hazırlanın, Sokağa Dönüyoruz!"

Öte yandan, Reddediyoruz Platformu yaptığı açıklama ile halkı Koordinasyon Ofisi Antlaşmasına karşı yeniden sokağa çıkmaya çağırdı.

Platform, GSB Yurtdışı Koordinasyon Ofisi Antlaşması’nın Meclis Komitesi’nde Cuma günü yeniden görüşüleceğini, Hükümetin ofisin kurulmasında ısrarlı olduğu kadar, kendilerinin de buna karşı direnmekte ısrarlı olduklarını vurguladı.

“Sokakları yeniden özgürlüğün renkleri ile boyamak, irademizin şarkılarıyla kulakların pasını silmek için hazırlanın” Hükümete yönelik “birilerine verdiğiniz sözleri tutamamaktan kaçındığınız kadar, ülke gençliğini bu denli karşınıza almaktan kaçınmanızı bekliyoruz” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, ülke gençliği ve halk ise yeniden sokağa çağrıldı.

Koordinasyon Ofisi’nin toplumsal yapımıza yönelik barındırdığı tehlikelere dikkat çekilen açıklamada, halka “Ülkemizin gericilik karanlığına bürünmemesi için, özgür ve demokratik toplum yapımızı koruyup daha ileriye götürebilmek için, Koordinasyon Ofisi’ne karşı mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz. Sokakları yeniden özgürlüğün renkleri ile boyamak, irademizin şarkılarıyla kulakların pasını silmek için hazırlanın. Sokağa dönüyoruz” çağrısında bulunuldu.