Türkiye Cumhuriyeti (TC) Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Yunanistan ekonomisini ayakta tutan en önemli şeylerden birinin Türkiye'nin adalardaki turistik faaliyetleri olduğunu belirtti.

Çelik, AB Komisyonu'nun "kapıda vize" uygulamasını kaldırması sonucu Türklerin girişinin engellenmesinin Avrupa'nın daha çok içine kapanması anlamına geleceğini söyledi.

Türkiye ile AB arasında yapılacak zirve konusunda de değerlendirmede bulunan Çelik, Türkiye'nin beklentisinin, zirvenin somut eylem planlarına imza atan birtakım çıktılar üretmesini beklediklerini vurguladı

Çelik, bir haber kanalında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Fransa'da devam eden seçim kampanyalarında, kesinlikle AB'ye karşı olduğunu ve entegrasyon politikasının asimilasyon olduğu şeklindeki görüşlerini aktaran Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen'in partisinin ikinciliğinin garanti gibi göründüğünü ve birinci olma şansının devam ettiğini ifade eden Çelik, bu tutumun Avrupa için ciddi tehdit oluşturduğuna dikkati çekti. Bu noktaya, ana akım siyasi hareketlerin aşırı sağ söylemler karşısında direnememesi sonucu gelindiğini anlatan Çelik, İngiltere'de David Cameron'ın aşırı sağın üslubu kullanarak kaybetmesini örnek gösterdi.

2017'nin son 50 senenin sorgulanacağı bir yıla dönüştüğünün altını çizen Çelik, ABD'den küreselleşme ve serbest ticarete karşı birtakım sesler yükselirken, Çin Devlet Başkanı'nın Davos'ta tam tersini savunan bir konuşma yaptığını hatırlattı. "Dünyanın siyasi kutupları yer değiştiriyor gibi bir tablo var." diyen Çelik, ABD ile Çin arasında bir savaştan, İran ile ilgili nükleer anlaşmanın feshedileceğinden bahsedildiğini anlattı.

Avrupa'da 3 önemli seçim yapılacağını ve dolayısıyla bölgenin geleceğini şekillendirecek bir yılın içinden geçildiğini belirten Çelik, şöyle devam etti:

"Uzun zamandır AB'nin nimetlerinden faydalananların birliği sorgulamaya başladığı bir dönem bu. En ilginci de şu (ABD Başkanı Donald) Trump'ın bir bakıma birlik durumuna karşı bir pozisyon alıyor gibi gözükmesi. AB'nin en üst düzey yetkilileri yeni dönem ABD Başkanlığını AB için tehdit olarak gördüklerini kamuya açık şekilde söylüyor. Dolayısıyla çarşı karıştı."

Fransa'da yapacağı görüşmeler hakkında bilgi veren Çelik, Fransız hükümetinin 15 Temmuz'un ardından verdiği ilk tepkilerden ve Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) karşı yaklaşımlarından memnun olduklarını hatırlattı. Çelik, ikili ilişkiler, AB, PKK-FETÖ’ye karşı alınacak tedbirler gibi birçok konuyu detaylıca ele alacaklarını ifade etti.

AB ÜLKELERİNİN BÜYÜKELÇİLERİYLE GÖRÜŞMESİ

Bakan Çelik, hafta başında AB büyükelçileriyle bir araya geldiğinin hatırlatılması üzerine, görüşmede dünyadaki genel durum, AB-Türkiye ilişkileri ve Türkiye'deki anayasa değişikliğini konuştuklarını belirtti.

Büyükelçilerin, kuvvetler ayrılığı, temel hak ve hürriyetlerin garanti altına alınması açısından ne tür etkiler yaratacağıyla ilgili soruları olduğunu ve kendisinin de bu konuda ayrıntılı bilgi verdiğini aktaran Çelik, "Burada bazılarının kaygı duydukları şeyin somut bir gerçekliğe dayanmadığını gördük. Dolayısıyla beklediğimiz şey daha gerçekçi bir değerlendirme yapılmasıdır." görüşünü dile getirdi.

"TÜRKİYE-AB ZİRVESİNDEN SOMUT ÇIKTILAR BEKLİYORUZ"

Türkiye ile AB arasında yapılacak zirve konusunda de değerlendirmede bulunan Çelik, Türkiye'nin beklentisinin, zirvenin somut eylem planlarına imza atan birtakım çıktılar üretmesini beklediklerini vurguladı.

AB Komisyonu'nun "kapıda vize" olarak anılan uygulamaya yeni turizm sezonu için onay vermediğine yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine Çelik, Yunanistan'ın zor bir dönemden geçtiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu kriz içinde Yunanistan ekonomisini ayakta tutan en önemli şeylerden bir tanesi, Türkiye'nin bu adalardaki turistik faaliyetleriydi ama aramızda ikili ilişkileri ciddi biçimde sıkıntıya sokan bu darbeci askerlerin iade edilmemesi meselesi söz konusu. Bütün bu tablo içinde Türklerin girişinin engellenmesi demek Avrupa'nın daha çok içine kapanması demek."