AK Parti'nin kurucularından, partinin eski genel başkan yardımcısı ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkiye'nin 5 sorunu olduğunu belirterek bunları  “BİR: Kutuplaşma. İKİ: Dış politikada allak bullak oluş. ÜÇ: Ekonomi iyi değil. DÖRT: Kürt meselesi ve terörle mücadelede gelinen son nokta... BEŞ: Paralel'le mücadelenin bir paranoyaya dönüşmesi...” şeklinde sıraladı.

Eski Bakan Hüseyin Çelik, Ahmet Hakan'ın ‘Çarşamba Sohbetleri'nin konuğu oldu, önemli açıklamalarda bulundu.

"BAHANELERLE PARTİDEN KOPARILDIK"

Parti kurulmadan önce partinin programını yazmak üzere görevlendirilen 11 kişiden biri olduğunu belirten Hüseyin Çelik, şu an bunlardan biri hariç hiçbirinin şu anda partide karar alma mercilerinde olmadığını, çoğunluğunun ise partiden koparıldığını söyledi. “Arkadaşların hepsi armudun sapı, üzümün çöpü gibi bahanelerle bir şekilde partiden kopmuş ya da koparılmıştır. Birlikte yola çıktığınız, birlikte emek sarf ettiğiniz, ter döktüğünüz insanları, şu veya bu bahanelerle, “Benim ayağıma dolanıyor, bana itiraz ediyor” gibi gerekçelerle bir tarafa iterseniz...” ifadelerini kullandı.  Ahmet Hakan'ın “Sizler üç dönem kuralına takıldınız” sorusu üzerine Çelik, üç dönem kuralının, partinin merkez teşkilatında görev almaya mani olmadığını, kuralın milletvekilliği ile ilgili olduğunu belirtti. Bu kuralın zaten  1 Kasım'da ortadan kalktığının altını çizen Çelik, “AK Parti denilince ilk akla gelen 50 ismin yüzde 98'i mekanizmanın dışındaysa bu kimin suçudur? Tüm bu insanlara “hain”, “davaya ihanet etti” muamelesi mi yapacaksınız?” diye sordu.

"EĞER GEMİ SU ALIYORSA, SİZ DE RAHAT VE LÜKS BİR ORTAMDA BATARSINIZ"

Dertlerinin bireysel olmadığının altını çizen eski Bakan, “Siz bir gemidesiniz. Sizin kamaranız çok rahat ve lüks de olabilir. Eğer geminin dibi su alıyorsa, siz rahat ve lüks bir ortamda batarsınız ama sonuçta batarsınız.” dedi. Çelik, 15-16 yıldır büyütüp meyve verme aşamasına getirdiği bir bahçesi olduğu örneğini verdi, “Bunun çekirdeğini toprağa atarken, fidesini dikerken biz vardık. Fakat bugün birileri hoyratça bu meyveleri ayakları altında eziyorsa bu benim zoruma gider.” İfadelerini kullandı. içeride söyleme ve düzeltme imkân ve şansı yoksa dışarıda, olup bitenlerden çok da haberdar olmayan geniş tabana konuşmak durumunda kalacağını anlattı. “ Tayyip Bey'i savunuyor görünüp edepsizce laflar edenler şunu bilmelidirler ki Tayyip Bey'e iyilik etmiyorlar.” dedi.

"BİZE KAHREDE KAHREDE OY VERDİLER"

Hüseyin Çelik, 1 Kasım'ın çok iyi okunması gerektiğini belirterek, “1 Kasım'da vatandaşın bir kısmı bize kahrede kahrede oy verdi. Bir tarafta HDP var, vaziyeti ortada. Bir tarafta MHP var, vaziyeti ortada. Anamuhalefet partisi asla göz doldurmuyor. İnsanlar istikrarın devam etmesi, ekmeğin küçülmemesi, çocuklarının istikbali için oy verdiler. Ben çok sayıda CHP'li işadamı tanıyorum, “Kredi borcum var, faiz borcum var, döviz borcum var” diye AK Parti'ye oy verdi. 7 Haziran'ı da aklımızdan çıkarmamamız lazım.” dedi.

"SARAY ÇEVRELERİNİN İTİBAR ETTİĞİ SÖZLER…"

Türkiye'nin 5 sorununu sıralayan Hüseyin Çelik, ekonomideki sorunlar için şu tespiti yaptı: “Biz yıllardır ekonomideki başarılarımızla övündük. İki kanadımız vardı: Adalet ve kalkınma. Kalkınmada çok büyük emek sahibi olan arkadaşlar var. Birileri geldi “İngiliz ajanı” dedi, “Faiz lobisi” dedi. 70'li yılların başında milli ekonomi gibi laflar vardı, bugün neredeyse Saray çevrelerinin itibar ettiği sözler olmaya başladı. Küresel ekonominin olduğu yerde, New York Borsası'nda insanlar öksürdüğünde bizim burada grip olduğumuz bir yerde, ihracatçı ekonomiden söz ettiğimiz, küresel ekonomiden, Türkiye'yi dünyaya, dünyayı Türkiye'ye taşımaktan söz ettiğimiz bir dönemde... Bu “milli ekonomi” lafı nereye götürür sizi? Nitekim şu anda ekonomi iyi gitmiyor, bu ortada. Rusya'ya olan ihracatımız yüzde 65 düşmüş, Irak'a olan ihracatımız yüzde 50'den fazla düşmüş.