Ceyda yaptığı yazılı açıklamada, suyun yönetiminin devlette olmasının şart olduğunu yineleyerek, doğru bir planlama ile tarımsal üretimde ve hayvancılıkta hellimin tescili de göz önünde bulundurulursa patlama yaşanacağını kaydetti.

Ekonomiye daha fazla katma değer ve istihdam yaratılması için üretilen tarımsal ürünlerin mutlak surette ülkede işlenmesi ve daha sonra pazarlanması gerektiğini kaydeden Ceyda, bunun için derhal tarıma dayalı yan sanayinin önünün açılması, yani teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.

Ceyda, “Bu olduğu takdirde inanıyorum ki tüketime dayalı ekonomimiz, üretime dayalı bir ekonomiye dönüşecektir. Bunun anlamı ise KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durmasıdır” dedi.

BESKİ’nin Belediyeler Birliği tarafından kurulmuş bir şirket olduğunu vurgulayan Ceyda, “Üzülerek görüyorum ki benim dışımda Ulusal Birlik Partisi başkanlığına aday olan 6 vekil, BESKİ’nin bunu başaramayacağını, çünkü bu belediyelerin kendilerini dahi yönetemediğini talihsizce her platformda ifade etmektedirler” dedi.

BESKİ’yi kuran belediyelerin yarısına yakını UBP’li veya UBP’nin destek verdiği bağımsız belediyeler olduğu göz önünde bulundurulursa, UBP’nin içine düşürüldüğü durumun trajikomik olduğunu savunan Ceyda, “Madem UBP’nin politikası bu idi, UBP’li belediyelerin BESKİ içinde ne işi var?” diye sordu. Ceyda, UBP yönetiminin tabanıyla ters düştüğü gibi suyun yönetimi konusunda da kendi belediyeleriyle benzer bir durumda olduğunu savundu.

Ceyda, “Ulusal Birlik Partisi’nde Kıbrıs konusunda ciddi bir irade ile ilkeli bir duruş sergileyecek, ülke içinde ve dışında yeni bir vizyon için 31 Ekim’deki kurultayda kan değişimi şarttır. Kan değişimi de ilkesiz ve vizyonsuz eskimiş yüzlerle değil, yeni bir yüzle olur” dedi.