Ceren Özbil

BOŞU BOŞUNA: Ceza Yasası’nda yasak olmadığı için uyuşturucu madde olarak kabul edilmemesi gereken bazı maddeler, avukatların girişimi ile ortaya çıkarıldı. Bu maddeyi tasarrufunda bulundurmak nedeniyle hapis cezası alan ve ceza evine gönderilen birçok kişi boşu boşuna ceza çekiyor

SUÇ DEĞİL:  KKTC yasalarında 3 Aralık 2014 tarihinden önce işlenen suçlarda bazı “sentetik cannabinoidler uyuşturucu madde kapsamından çıkarıldı. Halen cezaevinde bulunan birçok isim bu nedenle tahliye olmaya hazırlanıyor. 2 kişi ise tahliye edildi

CEZAEVİNE MÜDÜRÜ DOĞRULADI: Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, cezaevinden bu sebeple 2 kişinin tahliye edildiğini doğruladı. Bilmem ayrıca bir mahkumun da Cezaevi Müdürlüğü’ne ayni konu için başvurduğunu ve bu başvuruyu da Yüksek Mahkemeye ilettiklerini açıkladı

KKTC’de 3 Aralık 2014 tarihinden önce bazı “sentetik cannabinoidler”  Ceza Yasası’nda yasak olmadığı için uyuşturucu madde olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle bu maddeyi tasarrufunda bulundurmak nedeniyle hapis cezası alan ve cezaevine gönderilen birçok kişi boşu boşuna ceza çekiyor.

3 Aralık 2014 tarihinden sonra bu eksik kalan kısmın tadil edilerek kenevir etkisi gösteren her madde olarak değiştirildi. Konu Yüksek Mahkeme’ye taşındı.

KKTC yasalarında 3 Aralık 2014 tarihinden önce işlenen suçlarda bazı “sentetik cannabinoid”ler uyuşturucu madde kapsamından çıkarıldı. Halen cezaevinde bulunan birçok isim bu nedenle tahliye olmaya hazırlanıyor. 2 kişi ise tahliye edildi.

Bilmem: Mahkeme ne karar verirse ona uyuyoruz

Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, 3 Aralık 2014 yılından önce “sentetik cannabinoidler”  türü maddeleri tasavvufundan bulundurmak nedeniyle cezaevine gönderilen 2 kişinin tahliye edildiğini doğruladı. Bilmem aynı tarih öncesinde cezaevine gönderilen yaklaşık 17 kişi olduğunu söyleyerek bunlar arasından tahliye edilmek için sadece bir kişinin tahliye edilmek için Cezaevi Müdürlüğü’ne başvurduğunu açıkladı.

Havadis’in güvenilir kaynaklardan edindiği 3 Aralık 2014 yılından önce “sentetik cannabinoid” madde tasavvufunda bulundurması nedeniyle hapis cezasına çarptırılan yaklaşık 30 kişinin tahliye edilmesi gündemde.

Uzun: İki kişi serbest bırakıldı

Gazimağusa Barosu avukatlarından Av. Aysel Uzun,  Gazimağusa  Barosu avukatlarından Av. Şakir Karataş  Yüksek Mahkeme’ye birçok müracaatta bulunduklarını ve  bu durumun tespitiyle serbest bırakılan kişiler olduğunu anlattı.

Uzun bildiği kadarıyla Yüksek Mahkeme’nin, yapılan Yargıtay Asli Yetki müracaatlarıyla iki kişinin infazının durdurulması  yönünde karar ürettiğini ve bu kişilerin serbest bırakıldığını belirtti. Avukat Uzun, “Bu davalar halen askıda olduğu için kararı yüce adalet verecektir” dedi.

“Davalar askıda”

Uzun, Anayasaca güvence altına alınan,  “kanunsuz suç ve ceza olmaz” prensibi gereği; kimsenin, işlendiği zaman yasaca suç teşkil etmeyen bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu sayılamayacağını söyledi ve şu ifadeleri kullandı:
“ Herhangi bir kimse, işlendiği zaman yasanın bu suç için koyduğu cezadan daha ağır bir cezaya çarptırılamaz. Ancak görülen odur ki suçun işlendiği dönemde yasada tasarrufu suç olarak belirtilmeyen  bazı sentetik cannabinoid maddelerinin tasarrufu nedeniyle bazı kişiler,  mahkumiyet alıp cezaevine gönderilmiştirler.  Ayrıca mahkumların suç olmayan bir şey nedeniyle şu an içerde yattığını söyledik. Yüksek Mahkeme bu nedenle  bazı kişilerin cezasının infazını durdurdu. İlgili kişiler serbest kaldı. Şu anda davaları askıdadır ve kararı yüce mahkeme verecektir.”

“İlgili daireden görüş alındı”

Uzun, İlaç ve Eczacılık Dairesi’nden bu maddelerle ilgili görüş alındığını açıkladı. Dairenin görüşünün bu madde dahil bazı maddelerin ilgili dönemde uyuşturucu kapsamında olmadığını yönünde olduğunu anlatan Uzun, “İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin görüşü bu maddelerin ilgili dönemde uyuşturucu kapsamında olmadığı yönündedir” dedi.

“Ceza şekli doğru değil"

Aysel Uzun, ülkede uyuşturucu konusunda uygulanan ceza şeklinin kendisine göre doğru olmadığını söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Çünkü uyuşturucu madde tasarrufu özellikle kullanıcı statüsünde olan şahıslar bakımından farklılıklar arz etmektedir. Çünkü bu gibi kişiler bu suçun hem faili hem de mağduru konumundadırlar.
Bu gibi kişilerin ıslah edilip bağımlılıklarından kurtulmaları ve topluma kazandırılmaları sadece verilen hapislik cezaları ile mümkün olmamaktadır. Uyuşturucu kullananlar zaten bağımlı insanlardır. Bir insanı hemen cezaevine göndermek çözüm olmaz.”

“Mücadele yeterli değil”

Uzun, Ülkede uyuşturucuya karşı verilen mücadele kesinlikle  yeterli  olmadığını söyledi ve  bir kullanıcının yakalandığı ilk seferden cezaevine gönderilmesi onu bu bataktan kaçamayacak duruma getirdiğini anlattı. 
Ülkedeki cezaevlerimizde ıslah için elverişli ve yeterli uygulamalar söz konusu olmadığı için satıcının da kullanıcının da aynı ortamda bulunabildiğine işaret eden Uzun,  böyle olunca da kullanıcılar içerde yeni satıcılarla tanıştığını ve cezaevinde çıktığında satıcılığa da başlayabildiğini belirtti.  Uzun, “Zaten uyuşturucu suçu nedeniyle cezaevine giren birinin daha sonra yeniden aynı suçu işlemesi de bunun en büyük göstergesidir” dedi.

“Bu kişileri topluma kazandırmak için verilen mücadele yok”

Aysel Uzun ülkede uyuşturucu batağına düşen kişileri yeniden topluma kazandırmak için verilen bir mücadele olmadığını dile getirdi ve şu ifadeleri kullandı:

“Maalesef ki ülkemizde bu durumda olan kişileri topluma kazandırmak için verilen yeterli bir mücadele yok. Bu insanların topluma kazandırılması için tam teşekküllü rehabilitasyon merkezleri şarttır. Bununla ilgili bir takım çalışmalar mevcuttur. Ayrıca birçok suçun nedeni de uyuşturucu. Örneğin uyuşturucuya para bulamayan biri hırsızlık yapabiliyor,   şiddete daha meyilli bir hale gelebiliyor."