Uyuşturucu kullanma suçundan dördüncü kez yargılanan eski futbolcu Şahin Suyolcu’nun, “Cezaevinde uyuşturucu satılıyor” şeklindeki iddiaları kamuoyunda büyük yankı yaratırken, Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, “Söylenti ya da duyumlarla bu tür olayların üzerine gidilmemelidir. Gözle görülür bir şey yok” dedi. 

KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan ise iddiaların, evine ekmek götürmek için didinen cezaevi çalışanlarının tümünü zan altında bıraktığını ifade ederek, bu iddiayı ortaya atanın, somut deliller ortaya koyması gerektiğini belirtti. İçişleri Bakanlığı’nın konuyu araştırması gerektiğini vurgulayan Kaptan, “Suçlu olana acımam, ama suçsuz olana da laf söyletmem” şeklinde konuştu.

Eski futbolcu Şahin Suyolcu’nun, suç işleyenlerin mahkûmiyetlerini çekmek ve ıslah için gönderildiği cezaevinde uyuşturucu ticareti yapıldığını iddia etmesi ortalığı karıştırdı. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 40 gün hapse mahkûm edilen Suyolcu, cezaevinde gardiyanların uyuşturucu getirdiğini, uyuşturucuyu mahkûmlara sattıklarını ifade etti. Şahin Suyolcu’nun mahkemedeki ifadesi üzerine Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Güran, ifadede yer alan mahkûmların soruşturulması ve bağlantılı gardiyanların tespit edilmesi için polise talimat verdi. 

Bilmem: “Tanıkların ifadesi alındı”

Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, tanıkların ifadesinin alındığını belirtti. Bilmem, polisle daha önce denetleme yapıldığını ve yapılan denetlemede sonuç alamadıklarını açıkladı. Bilmem, “Olay sadece Şahin Suyolcu’nun ifadelerinde kalmıştır. Söylenti ya da duyumlarla bu tür olayların üzerine gidilmemelidir. Gözle görülür bir şey yok… Şu anda denetleme devam ediyor. Beklentimiz yine sonuç çıkmayacağı yönündedir” şeklinde konuştu.

Kaptan: “Böyle bir iddia araştırılmalıdır”

KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan da, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, bir mahkûmun böyle bir iddiada bulunmasının çok önemli olduğunu belirtti. Bu iddiayı ortaya atan kişinin sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Kaptan, “Bu iddia, iddia olarak kalmamalı. Bu mahkûm kişileri bizzat göstermeli… Çamur at izi kalsın olmaz… Böyle yaptığı takdirde kendisini de kurtaracak olan ve çalışanların zan altında bırakılmaması adına toplumsal bir sorumluluktur” dedi. 

“İçişleri Bakanlığı konuyu araştırmalı…”

İddiayı ortaya atanın da zan altında kalacağını ifade eden Ahmet Kaptan, nasıl temin edildiğinin ya da neler gördüğünün net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini söyledi.  İçişleri Bakanlığı’nın da konuyu araştırması gerektiğini belirten Kaptan sözlerini şöyle sürdürdü: 

“İçişleri Bakanlığı konuyu en ince şekilde araştırmalıdır. Burada hem topluma, hem cezaevi çalışanlarına, hem de mahkûmlara karşı sorumluluğu vardır. Çalışanları zan altında bırakmamak gerekir. Herkes susar ve böylece kalırsa tüm çalışanlara çamur atılmış olur. Orada mahkûm olmadan mahkûmiyet yaşayarak evine ekmek götüren yüzlerce insan çalışıyor. 

“Çağrımdır”

Buradan çağrı yapıyorum; İddiayı ortaya atan, kaynağını söylemekle zorunludur. Bu sözleri söyleyen iddialarını kanıtlamalıdır. Her söylenenin doğru olduğu iddia edilemez, ama bu kişi mahkûmdur diye doğru söylemez düşüncesinde değilim. Siz ‘uyuşturucu sokar, para alır’ derseniz, yargıya yardımcı olacaksınız. 

“Örtbas edilmesin”

Kesinlikle örtbas edilsin demiyorum. Ülkenin tüm vatandaşları kıymetlidir. Ortada asılı bir şey bırakmamak lazım. Cezaevi çalışanları arasında çok üyem var, ama suçlu olanı kayırmam, suçsuz olana da laf söyletmem. Söylediğim gibi, bu olay iddia olarak bırakılmamalı… Tam tersine araştırılması, çok daha güven verici bir durumdur. Şayet iddialar doğru çıkarsa, yapanlara caydırıcı cezalar verilmeli. Evine ekmek götürmek için zor şartlar altında çalışan temiz insanlar da zan altında kalmamalı.”