Çıralı, oda olarak izolasyonlardan ve ambargolardan dolayı kendilerini acındırmak yerine bu engellemeleri aşabilecek politikalarla yıllar içerisinde önemli bir pozisyon elde ettiklerini belirterek KKTC’deki firmaların 40’tan fazla ülkeye ürün ihraç edebildiğini, uluslararası işletmelerin bayiliklerini aldığını, dünya markalarının ülkede yatırım yaptığını ifade etti.

Kıbrıs Türk Sanayi Odası bugün 29. Olağan Genel Kurulu’nu yaptı. Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nda yapılan genel kurula 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Sağlık Bakanı Ahmet Gülle, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, Anamuhalefet UBP Milletvekili Ersin Tatar, TDP Genel Başkanı Cemal Özytiğit, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Köseoğlu, Başbakan Yardımcılığı Ekonomi Turizm, Kültür ve Spor Bakanlığı Genel Koordinatörü Orçun Kamalı, Kıbrıs’ta görev yapan bazı yabancı büyükelçiler ve Kıbrıs Türk ve Rum sivil toplum örgüt temsilcileri katıldı.

“GÜVEN YARATICI ÖNLEMLERE ÖNEM VERİLMELİ”

Ali Çıralı, genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada, odada ve tüm iş dünyasında Kıbrıs’ta nihai çözüm konusunda arzu, isteklilik ve motivasyonun çok yüksek olduğunu belirtti. Çıralı, bu kapsamda iki toplumu birbirine yaklaştıracak Güven Yaratıcı Önlemlere önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

Ali Çıralı, müzakereler için takvim belirlenmesinin, 11 Şubat ortak metni çerçevesinde soruna çözüm bulunmasında önemli temel taşlar olduğuna inanç belirtti.

“Kuzey Kıbrıs’ta hayatımızı sadece Kıbrıs müzakerelerine endeksleyerek devam ettirmemiz, yasal, ekonomik ve sosyal konularda var olan eksikliklerimizi tamamlayacak düzenlemeleri zamanında yerine getirmemize bahane olmamalıdır” diyen Çıralı, meclisin performansını, hükümet programının büyük kısmının uygulanmamasını, hantal yapıyı, reel sektörü güçlendirecek politikaların hayata geçmemesini “hak etmiyoruz” ifadeleriyle eleştirdi.

“REFORM HÜKÜMETİ VE MECLİSİN DAHA ETKİN ÇALIŞACAĞI DÜZEN TALEP ETMEKTEYİZ”

Sanayi Odası Başkanı Çıralı, “yapısal reform” talebini vurgulayarak,  “Sanayi Odası olarak tüm partilerin içerisinde olacağı bir reform hükümetinin kurulmasını ve meclisin daha etkin çalışmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılmasını talep etmekteyiz” dedi.

Gelişmiş ülkelere işaret ederek mal ve hizmet üretimine dayalı ekonomik modelde koruma ve destek programlarının önemine dikkat çeken Çıralı, Kıbrıs Türk sanayisi açısından da katma değer yaratan, stratejik önemi bulunan ve potansiyeli olan üretimlerin desteklenerek korunması gerektiğini söyledi.

“Unutulmamalıdır ki Kıbrıs sorununa siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu federal bir yapıda çözüm bulunması durumunda, sanayi sektörümüzün ayakta kalabilmesi için teknolojik ve sermaye açısından kuvvetli bir yapıda olması şarttır” diyen Çıralı, kuzey ve güney Kıbrıs’taki fiyat araştırması raporuna değindi. Çıralı, güneyin daha pahalı olduğunu, özellikle kuzeyde üretimi olan ürünlerin ucuz olduğunu, bunun da yerli üretimin emniyet kemeri gibi tüketiciyi koruduğunu gösterdiğini anlattı.

Ali Çıralı, Türkiye, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri Almanya ve Bosna-Hersek gibi ülkelerde gıda, inşaat, bilişim yaş meyve ve sebze ve genel ticaret fuar organizasyonlarını devam ettirdiklerini, İhracatçılar Meclisi’nin kurulmasına önem verdiklerini belirtti.

Geçen yıl 130 milyon dolarlık ihracat yapıldığını; ithalatı karşılama oranının yüzde 7 olduğunu, sürdürülebilir bir ekonomik yapıda bu oranın yüzde 15’in üzerinde olması gerektiğine inandıklarını belirten Çıralı, “Bu hedefe ulaşmak için de Sanayi Odası olarak var gücümüzle çalışacağız” dedi.

Sanayi Odası Başkanı Çıralı, hellim konusuna değinirken, ihracatın dörtte biri, istihdamın yüzde 16’sını oluşturduğunu, denetimlerin AB’nin talep ettiği ISO 17065 akreditasyonu çerçevesinde yapılmasını sağlayacak çalışmalarının da devam ettiğini bildirdi.

“Güney Kıbrıs makamlarının tek taraflı olarak AB Komisyonuna yapmış oldukları hellim/halloumi coğrafi işaret tesciline karşı yetkili makamlarımız ve ilgili paydaşlarla birlikte ortak bir mücadele verilmektedir” diyen Çıralı, ortak ürün hellim konusunda AB makamlarının tarafsız durarak Kıbrıslı Türkleri ekonomik yıkıma itecek kararlar almayacağına inandığını ifade etti.

“HELİM SADECE KIBRIS’TA ÜRETİLMELİ… 5 YILDIR TC’DE ÜRETİMİNİ ENGELLEYEMEDİK”

Hellimin coğrafi işaret tescili olsun veya olmasın sadece Kıbrıs’ta üretilmesi gerektiğine inandıklarını dile getiren Ali Çıralı, 5 yıldır yaptıkları girişimlere rağmen Türkiye’deki hellim üretimini engelleyemediklerini söyledi.

2009’da Türkiye’de hellimin coğrafi işaret tescilini alan Sanayi Odası’nın, Türkiye’de hellim üreten işletmelere karşı hukuki girişim başlattığını hatırlatan Çıralı, şöyle konuştu:

“Buradan şunu ifade etmek isteriz ki bu hukuki girişim Anavatan Türkiye’mize karşı değil, hellim ismini haksız olarak kullanan bazı firmalara karşıdır. Bu davanın sonucu ne olursa olsun Kıbrıslı Türk makamlarının bu sürece destek vermesi gerektiğine inanıyor ve bu desteği kamuoyunda beyan etmelerini bekliyoruz.”

Çıralı konuşmasında, toplam maliyeti 1 milyon TL’ye yaklaşan “KKTC Sanayi Sektöründeki Firmaların Kurumsal Altyapılarının Güçlendirilmesi, İhracat Kapasitelerinin Geliştirilmesi ve Yerli Ürün Standartlarının Uluslararası Standartlara Ulaştırılması Projesi”, “Kıbrıs Ürünlerinin Coğrafi İşaret Tespit ve Tanıtım Çalışmaları Projesi” ve “Kuzey Kıbrıs Sanayi Stratejisi Projesi” hakkında bilgi de verdi.

Çıralı, müzakerelerin iki toplumun menfaatine olacak bir çözümle neticelenmesi dileğini ifade ederek odanın üzerine düşen her türlü katkıyı yapacağını vurguladı.