Züleyha Karaman

Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Ali Çıralı, elektrikteki indirimin, yapılan yatırımlardan dolayı değil, petrol fiyatlarının gerilmesinden dolayı suni bir indirim olduğunu ifade ederek, Türkiye’den gelecek elektrikle, fiyatların daha ucuz olacağını söyledi.

Halkın Sesi’ne açıklama yapan KTSO Başkanı Ali Çıralı, şu anki yapıyla elektrik fiyatlarının istenilen düzeye gelmesinin mümkün olmadığını belirterek,

“Bir kere Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi konusunun gündemde olması, projelendirilmesi lazım. Onun için ne gerekli ise yapılması lazım” dedi.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (Kıb-Tek) mevcut yapısının değiştirilerek daha verimli hale getirilmesi, girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve kurumun siyasilerden uzaklaştırılması gerektiğini vurgulayan Çıralı, hükümetin daha önce elektriğe yüzde 30 zam yaparken, halka, “sabredin, bu yüzde 30’luk artışa katlanın, iyileştirmek için çalışmalar yapacağız ve belki bir seneye kadar elektriği ucuzlatacağız’ diye söz verdiğini ama o yönde somut bir çalışma yapılmadığını kaydetti.

“İNDİRİM TATMİNKAR DEĞİL”

Ali Çıralı, elektrikte yapılan indirimin tatminkar olmadığını, çünkü petrol fiyatlarında yüzde yüzün üstünde indirim olduğuna işaret ederek,

“Tabi bu düşüşün devam edip etmeyeceğini de kimse bilemiyor. Akaryakıt fiyatlarına bağlı olarak elektrik fiyatlarının belirlenmesi en mantıklısıdır, fakat biz dua edelim ki petrol fiyatlarında bir düşüş oldu da elektrik fiyatlarında biraz indirim oldu” ifadesini kullandı.

“ÜRETİM TEKNİKLERİ ÇOK MALİYETLİ”

Yıllardır, KKTC’deki elektrik üretim, dağıtım-iletim ve tahsilat konusunda gerçek çalışmalar yapılması gerektiğini söylediklerini ifade eden Ali Çıralı, “Elektrik maliyetlerinin daha aşağılara çekilmesi gerekiyor. Kullanılan üretim teknikleri çok maliyetli tekniklerdir. Güneş ve yenilenebilir enerji konusunda çıkarılan yasa bize göre tatminkar bir yasa değildir, teşvik edici bir unsur değildir. Yine Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi, enterkonnekte sisteme bağlanılması gibi konular var, bunlar geliştirilmeli. Elektrik Kurumu’nun özerk bir yapıya kavuşturulması, siyasetten arındırılmış, gerçekten profesyonel insanların yönettiği kurum haline getirilmesi lazım ki verimli bir çalışma sağlayabilesiniz” diye konuştu.

“GİRDİLER AŞAĞI ÇEKİLMELİ”

Elektrik üretiminde girdilerin aşağıya çekilmesi gerektiğini, bunun sadece akaryakıtta olmadığını, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda personel maliyetlerinin de yüksek olduğuna işaret eden Çıralı, şunları kaydetti:

“Kıb-Tek’te personel giderleri de önemli bir girdidir. Alımlarda yapılan ihaleler konusunda çok daha iyi alımlar yapılabilir. Kıb-Tek’in finansman maliyetlerinin çok yüksek olduğundan bahsediliyor, bunun da tahsilatların zamanında yapılmadığından kaynakladığı söyleniyor, o zaman kalksın tahsilatları zamanında yapınlar. Yani finansman maliyetlerini aşağıya çekebilirsiniz, personel giderlerini çekebilirsiniz, alımlar yaparken daha iyi fiyatlarda alım yapabilirsiniz. Farklı enerji kaynakları teşvik edilebilir.”

Petrole bağlı elektrik ile arzu edilen bir indirimin olmayacağını ve bu indirimlerin de suni olacağını vurgulayan Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, “Bir kere Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi konusunun gündemde olması, projelendirilmesi lazım. Onun için ne gerekli ise yapılması lazım” dedi.

“ELEKTRİK KURUMU YENİDEN YAPILANMALI”

Yenilenebilir enerji konusunda çıkarılan tüzüklerin sadece konutları teşvik edecek durumda olduğunu, büyük işletme sahiplerinin güneş panelleri kurmasına fırsat vermediğin, bu engellemelerin düzeltilmesi gerektiğini kaydeden Çıralı, şöyle konuştu:

“Engelleme kaldırılsın ki yenilenebilir enerji alanına yatırım yapılabilsin. Ama en önemlisi de Elektrik Kurumu’nun yeniden yapılanması lazım. Şuanda deniyor ki, maliyetlerin yüzde 60’ı akaryakıt gideri, geriye kalanda öteki giderler. Öteki giderler için yüzde 40 önemli bir rakamdır. Hep duyarız; elektrik maliyetleri hesaplanırken, 10-12 kuruş sadece finansman gideri olarak hesaplanıyor, bu finansman giderinin içinde faizler vardır. Kıb-Tek banklardan belki yüksek faiz oranıyla borçlanıyor, faiz öder. Bu faizlerin maliyetlere yansıması 10-12 kuruş civarındadır. 12 kuruş finansman maliyetleri için büyük bir rakamdır. Personel giderleri de yüksektir ve verimli çalışmak lazım. Maliyetlerin nasıl aşağıya çekileceğiyle ilgili çalışma yapılmalı. Şuanda hükümette öyle bir politika görmüyorum. Halbuki bu hükümet ilk önce, yüzde 30’luk zammı yaparken, halka, ‘sabredin, bu yüzde 30’luk zama katlanın, dayanın ama biz iyileştirmek için çalışmalar yapacağız ve belki bir seneye kadar elektriği ucuzlatacağız’ diye sözleri vardır. Maalesef o konuyla ilgili somut çalışma görmedik. Bu yapısıyla elektrik ucuzlamaz. Eğer petrol uzlarsa elektrik ucuzlar, petrol yükselirse elektrik yükselir. Şuan yapılan indirimin daha da aşağıda olması gerekiyor.”

“ÜRETİMDE ELEKTRİK ÖNEMLİ BİR GİRDİ MALİYETİ”

Üretimde elektriğin önemli bir girdi maliyeti olduğunu vurgulayan Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üreticilerin girdi maliyetleri ne kadar ucuzlatılırsa, üreticinin önü o kadar açılmış olur, dünya ile rekabet etme imkanı tanımış olursunuz. Elektrik ucuzlarsa, sanayicilerimizin ithal ürünle rekabet etme gücü artar. Türkiye’deki üreticilerle rakip haldeyiz, çünkü ithalatımızın büyüğü Türkiye’den. Türkiye’deki elektrik fiyatlarına yakın elektrik fiyatının olması gerekir ki biz onlarla rekabet edebilelim. Bu, şuanki yapıyla mümkün değil. Türkiye’den elektrik getirilmesi bu sorunu çözer. Kablo ile Kıbrıs’a elektriğin getirilmesi,Türkiye’deki ucuz elektriğinin, kabloyla buraya nakledilmesi demektir. Yapılan indirim yeterli değil ama iyi ki de oldu. Bu indirimin nedeni petrol fiyatlarındaki gerilemedir. Bizde yapılan herhangi bir değişiklik, yatırımdan dolayı kaynaklanmıyor. Bizim beklentimiz, kalıcı çözümler, sürdürülebilir bir yapı, bunları yapmamız lazım, bunlar bizim elimizde olan unsurlardır. Bu, tamamen petrole dayalı, suni bir indirimdir. Bilemezsinin belki üç gün sonra çıkar. Bizim için kalıcı tedbirler daha önemli. Türkiye’den elektrik getirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha aktif kullanmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması, kurumun mevcut yapısının değiştirilerek daha verimli hale getirilmesi ve kurumu siyasilerden uzaklaştırmak gibi tedbirler alınması şarttır.”