Uzun yıllardan beri KKTC’de yaşamalarına karşın, vatandaşlık alamamaktan yakınan Türkiyeliler, Ulusal Birlik Partisi Demokrat Parti (UBP-DP) koalisyonunun 35 bin yeni yurttaşlık vereceği iddialarının doğru olmadığını söyledi. 

Ülkede her hükümet döneminde değişik kriterler getirildiğine vurgu yapan Türkiyeli vatandaşlar, düzenin, “vatandaş yapmama” üzerine kurulduğunu dile getirdiler. Yasal süresi dolduğu halde vatandaş yapılmayan birçok kişi olmasına karşın, “35 bin yeni yurttaş yapılacağı” konusunu “sadece ortalığı karıştırmak için yapılmış bir haber” olarak gördüklerini kaydeden vatandaşlar, kendileri vatandaş olsa dahi 18 yaşını geçen çocuklarının adadan ayrılmak zorunda bırakıldıklarını vurguladılar. 

Yeni Yurttaşlık Yasası konusunda değerlendirmede bulunan vatandaşlar, süre dolumu gerçekleşmiş olmasına rağmen halen daha vatandaşlıkların verilmediğini kaydetti. Haberal Kıbrıslı gazetesine konuşan vatandaşlar, Beyaz Kimliğin ise “tam bir para tuzağı” olduğunu savundu.

Serap Karadağ: “16 yıldır Kıbrıs’tayım ve hala daha vatandaş olamıyorum”

“16 yıldır Kıbrıs’tayım ve hala daha vatandaş olamıyorum. Önümüze sürekli bir engel koyuyorlar. Her engelde ise sistemin değiştiğini belirtiyorlar. Önce sistemin uzatıldığını söylediler, ardından çalışma sürelerimin aralıklı olmasından dolayı olmadığını belirttiler. 15 yıllık bir çalışma iznim var, fakat arada sadece 70 gün boşluğum olduğu için sorun yaşadım.

“Beyaz kimlik için ev kontrolüne geldiler”

18 yaşına girecek bir oğlum var. ‘Eğer aile üyelerinden sadece 1 kişi vatandaş olacaksa boştan yere hiç uğraşmayayım, bari beyaz kimlik alayım’ dedim. Beyaz Kimlik için müracaatta bulundum. Bütün belgelerimi götürdüm. Beyaz Kimlik için ev kontrolüne geldiler. Bir vatandaş olarak sabıkasızsam veya ülkeye zarar verecek bir faaliyet içerisinde bulunmuyorsam evimi gelip incelemesini anlayabilmiş değilim.”

Serap Özdemir: “Artık ben kendimi geçtim çocuklarım yıprandı”

“Kıbrıs’ta 11. yılımı bitirdim. Vatandaşlık için başvurumu yaptım. Biz başvurmadan önce 7 yıldı, şimdi ise 15 yıla çıktı. Artık ben kendimi geçtim, çocuklarım yıprandı. Vatandaş olmamalarından ötürü, 18 yaşını geçen çocuklarımın eline valizlerini verip, dışarı göndermek zorunda kaldım. Çocuklarımız mağdur oldu. Vatandaş olmak için neler çekiyoruz.

“Beyaz kimlik sadece para tuzağıdır”

Beyaz Kimlik olayı bana göre sadece para tuzağıdır. Eğer benim hakkım ise hakkımı vermeleri gerekiyor. İnşallah emekliliğimizi yaşarız. Şu anda durumun ne olacağı belli değildir. Umarım daha düzgün bir sistemle sorun yaşamayız.”

Hüseyin Alasya: “Sabıkası olanların, -toplumun hangi kesiminden olursa olsun- vatandaş yapılmasına karşıyız”

“Sistem zorlaştırılıyor mu şeklinde düşünecek olursak, sistem zorlaştırılmıyor, aksine mevzuatı çoğaltıyorlar. Doğma büyüme Kıbrıslı birisi olarak vatandaş olamıyorum’ sözleri açıkçası beni üzer. Biz mevcut yasalarımıza göre insanların vatandaş olmasından asla rahatsızlık duymayız. Önemli olan adli suçlar açısından sabıkası olanların, toplumun hangi kesiminden olursa olsun vatandaş yapılmamasıdır.

“Rum nüfusu 1 milyara dayandı”

Rum nüfusu 1 milyara dayandı. Ortaya atılan bir rakam vardır.  İddia edildiği gibi 35 bin küsur kişinin vatandaş yapılması Rumlar karşısında elimizi güçlendirir, ama sırf kelle başı vatandaş sayısı artsın diye bir mantık olamaz. Doğmuş büyümüş, bütün geçmişi Kıbrıs’a bağlı insanların siyasi, yani oy verme açısından iradesinin de bir noktada ipotek altına girmesi endişesi vardır. Örnek vermek gerekirse, bugün Türkiye’nin nüfusu 85 milyondur. Çevrede yaşanan olaylar bellidir. Irak, Suriye gibi ülkelerden Türkiye’nin aldığı göç vardır. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı orada doğma büyümedir.

“O dengelerin bozulması da açıkçası bizi rahat eder”

Bugün 80 milyon nüfusa sahip Türkiye 3 milyona yakın sadece Suriye’den göç aldı. Bizimle kıyaslayacak olursak 80 milyonluk Türkiye, eğer 60 milyon göç alırsa, bunları da vatandaş yaparsa bir düşünün bakalım neler olur. Türkiye’nin gerçek sahibi vatandaşlarının siyasi iradesi de darmadağın olmuş anlamı çıkar. O dengelerin bozulması da açıkçası bizi rahat eder.

“Müzakerelerin devam ettiği bu ortamda böyle bir şey büyük tepkiler alır”

Bir diğer önemli faktör de; böyle bir şeyin, müzakerelerin devam ettiği bu ortamda uluslararası camiadan büyük tepki alacağı gerçeğidir. Bu tepkilerin doğması da Türkiye’nin Kıbrıs’ta bir asimilasyon politikası uyguladığı gibi bir iddia getirecek. 

“İTEM Yasası dengeleri alt üst etti”

CTP’nin geçmişine baktığımızda, söyledikleri ile yaptıkları arasında büyük farklılıklar olduğunu görüyoruz. Örneğin, İTEM Yasası CTP-DP iktidarında geçmişti. Bana göre bu İTEM Yasası çok büyük bir hataydı. Türkiye’den gelmiş insanlara bahçe veya bağ verdin. Bunu kullanmaları ve bu ülkenin ekonomik getirisine katkı koymaları amacıyla verdin. Fakat İTEM Yasası ile tapu hakkı tanıyıp satmalarına olanak sağlayınca dengeler alt üst oldu. Buna fırsat verenler en büyük kötülüğü yapmıştır.”

Küçük Aysel: “Rumlarla beraber yaşanabileceğine inanmıyorum”

“Öncelikle ben bu vatandaşlık çekincesini Rum kesimine bağlıyorum. Sürekli bize karışma halindeler. Zaten onlarla hiçbir zaman beraber yaşayabileceğimize inanmıyorum. Bir sporcu adam ay yıldızlı forma giymiş diye neler yaptılar! Biz bu insanlarla barışıp bir araya mı geleceğiz? Asla! Öyle bir şey asla olamaz. Bu hadise eski olan bir şey değildir. Yakın bir zamanda olmuştur ve giyen kişiyi hakaretten öldürdüler.  Ben artık oyumu partilere de vermeyeceğim. Oyumu gideceğim, ciğerci Ahmet’e vereceğim.”

Ali Suna: “Artık işçi bile bulamıyoruz”

 “1984 yılından beri bu adadayım. Evliyim ve çocuklarım var. İnsanlar ne yazık ki vatandaşlıklarını kolay kolay alamıyor. Önceden böyle değildi, şimdi her şey daha da zorlaştı. Önceden işçi bulabiliyordun, şimdi ise artık işçi bile bulamıyoruz. 

“CTP hükümeti geldi ve tek yaptığı iyilik, kaçak çalışanların önüne geçmek oldu”

Bunu aslında baştaki yöneticilerimize sormak gerekiyor. Bunu şikâyet anlamında söylemiyorum, ama bu durumun düzeltilmesi gerekiyor. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) hükümeti geldi ve tek yaptığı iyilik kaçak çalışanların önüne geçmek oldu. Fakat değişen bir şey olmadı, yine çalışıyorlar.

“Beyaz Kimlikte, yoğun bir ilgiyle karşılaşacaklarını sandılar, fakat bekledikleri gibi talep olmadı”

Beyaz kimliğe zaten talep yoktur. Yoğun bir ilgiyle karşılaşacaklarını sandılar, fakat bekledikleri gibi talep olmadı. 2006 yılından sonra sistem kötüleşmeye başladı. Yıllar geçtikçe daha kötüye gidiyoruz.”

Mehmet Ali Falfın: “Vatandaşı azaltmak lazım”

“Ülkede yeteri kadar vatandaş vardır. Dünyanın hiçbir yerinde buradaki gibi bir düzenleme yoktur. Şu anki sistem yanlış bir uygulamadır. Zaten insan sayısı kapasitenin üzerinde olduğu için her şey yetersiz kalıyor. Yollar veya evler daha fazla nüfusu kaldırabilecek durumda mı? Öncelikle bu tür sorunların çözülmesi gerekiyor. Vatandaşı azaltmak lazım.”

Hayrettin Ateş: “Rumların baskısı olabilir mi?”

“Rumların baskısı olabilir mi? İleride birleştirme umudu ile yapılacak olan vatandaşlıkların zorlaştırıldığını düşünüyorum. Yabancının burada gelip KKTC vatandaşı olmasının avantajını ne yazık ki göremiyorum.”

Ali Özmenoğlu: “Hala daha siftah yapmayan vatandaşlar var”

“Ülkede zaten bu kadar vatandaş vardır. Bundan sonrası da fazlalık olur. Ne yazık ki insanlarımız kalmadı. İnsanlar artık inşaatlarda çalışacak eleman bulamıyor. Hala daha siftah yapmayan vatandaşlar var.

“Beyaz kimlik olayını hala daha anlayabilmiş değilim”

Beyaz kimlik olayını hala daha anlayabilmiş değilim. Hükümet halkın cebindeki parayı çalmaya çalışıyor. Doğru hareket edilerek kimliklerin verilmesinden yanayım. Yapılan durum yanlıştır.”

Mehmet Bilen: “Sürekli önümüze bir neden sunuluyor”

“35 bin yeni yurttaş konusunu sadece ortalığı karıştırmak için yapılmış bir haber olarak görüyorum. Zaten birçok tanıdığım sürelerini tamamlamalarına rağmen halen daha vatandaş olabilmiş değildir. Önce sistemi düzeltmeleri gerekiyor. Sürekli önümüze bir neden sunuluyor.”