Eniz Orakcıoğlu

Karakartal, Günümüzde sosyal medyanın çocuklar üzerindeki en büyük tehdidin sosyalleşmeyi engellemesi, gerçek ilişkilerden uzaklaşmaları ve bunların  getirdiği birtakım olumsuzlukları da olduğunu söyleyerek anne ve babaları bu konuda uyardı.

Psikolojik Danışman Karakartal, çocukların sosyal medyanın esiri olmamaları için öncelikle ailelerin çocuklarıyla birebir zaman geçirmeleri ve onlarla ilgilenmeleri gerektiğine dikkat çekerek, “Aileler, çocuklarla sevgi ve güvene dayalı bir ilişki kurmalıdır. Çocukların sosyal medya ve internet oyunları yerine, sosyal açıdan gelişimini destekleyecek etkinliklere yönlendirmelidirler” dedi.

Yeni Bakış'a konuşan Psikolojik Danışman Yrd. Doç. Dr. Demet Karakartal,  son yıllarda internet, akıllı telefon, tablet ve notebook gibi araçların daha fazla yaygınlaşmasıyla birlikte, sosyal medya ve internet uygulamalarından çocukları uzak tutmanın imkânsız hale geldiğinin ve çocukların teknolojinin esiri olduklarının altını çizdi.

“İnterneti yasaklayarak sorunlara çözüm getiremezsiniz”

Karakartal, Anne ve babalar, çocuklarını eğitimine dahi girmiş olan interneti yasaklayarak sorunlara çözüm getirebileceklerini düşünseler de bu yol ile sorunlara çözüm getiremeyecekleri gerçeğini kabul etmeleri gerektiğini vurguladı.  Karakartal, bu teknolojiyi insanların hayatlarından tamamen çıkaramayacakları için kullanmayı ayarlamanın, dengeyi sağlamanın ve çocuklar için sağlıklı bir iletişim kurmanın yollarını öğrenmenin en sağlıklı yol olacağına dikkat çekti.

“En büyük tehdit sosyalleşmeyi engellemesi”

Karakartal, Günümüzde sosyal medyanın çocuklar üzerindeki en büyük tehtidin sosyalleşmeyi engellemesi, gerçek ilişkilerden uzaklaşmaları ve bunların beraberinde getirdiği birtakım olumsuzlukları da olduğunu anlatarak, anne ve babaları bu konuda uyardı. Karakartal, İnternet odaklı olumsuzlukları ise şöyle açıkladı: “Gerçek ilişkilerden ve iletişimden uzaklaşmak, yalnızlaşmak.Gerçek ilişkilerdeki tehlikeleri görememe (sanal medyada herkes olmak istediği, görünmek istediği gibi gözükmekte ve davranmakta). Çocuğun sosyal medyada tanımadığı bir kişi ile konuşması ve iletişim kurmasındaki tehlike. (Örneğin; çocuklarda mahremiyet olgusu tam olarak gelişmediği için özel bilgileri kolaylıkla paylaşabilir, bu çocuklarınızı ve sizi açık hedef haline getirebilir).”

“Aileler çocukları ile bire bir zaman geçirmeli”

Psikolojik Danışman Karakartal, çocukların sosyal medyanın esiri olmamaları için öncelikle ailelerin çocuklarıyla birebir zaman geçirmeleri ve onlarla ilgilenmeleri gerektiğini söyleyerek, “Aileler, çocuklarla sevgi ve güvene dayalı bir ilişki kurmalıdır. Çocuklarına zaman ayırmalı ve iletişimi koparmamalı, çocukların sosyal medya ve internet oyunları yerine, sosyal açıdan gelişimini destekleyecek etkinliklere yönlendirmelidirler. Aileler çocuk veya çocuklarının internet başında yaptıkları paylaşımlar konusunda özellikle mahrimiyet ve özel hayatın paylaşılmasının doğru olmayacağı konusunda eğitmeli, tanımadığı kişilerle internet üzerinden görüşmesinin sakıncalarını çocuğa anlatmalıdırlar. Sağlığını koruyabilmesi için telefon, bilgisayar, TV gibi elektronik cihazların zarar ve sınırlamaları hakkında çocukların bilgilendirilmeleri, çocukların yaşına ve gelişimine uygun aile etkinlikleriyle, oyun, aile içi sohbet saatleri ya da beraber oynanan oyunlarla desteklenmeleri gerekmektedir” şeklinde ailelere önerilerde de bulundu.