Cumhuriyet Meclisi Mavi Salonda yer alan komite toplantısı, CTP-BG Milletvekili Birikim Özgür başkanlığında komite üyesi milletvekillerinin katılımıyla devam ediyor. Toplantıda, Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova ile bakanlık yetkilileri de yer aldı.

HAMZAOĞULLARI KARPAZ’DA EĞİTİME İLGİ İSTEDİ

Öğle yemeğinin ardından devam eden toplantıda, CTP-BG Milletvekili Biray Hamzaoğulları, Karpaz bölgesinde okullarda yaşanan sıkıntılara işaret etti ve Erenköy Lisesi’nde yaşanan öğretmen eksiklerine dikkat çekti.

Hamzaoğulları, Karpaz bölgesinde yer alan okullardaki sıkıntılara tek tek değinerek, nakil sistemlerinin yanlış olduğunu, nakillerin ilk, orta öğretim ve meslek liseleri olmak üzere 3 kategoride yapılması gerektiğini, ayrıca bakanın görevlendirme yapmasının da yanlış olduğunu ifade etti.

Öğrencilerin meslek liselerine de yönlendirilmesi gerektiğini, ancak meslek liselerine düşük notlu öğrencilerin değil belli bir derecede olan öğrencilerin alınmasının doğru olacağını ifade eden Hamzaoğulları, Karpaz bölgesine eğitimde daha büyük önem verilmesini istedi.

Hamzaoğulları, bölgede özel eğitime de daha çok önem verilmesi gerektiğini, bakanlığın bu konuda yetersiz olduğunu, bu yetersizliğin ailelere sıkıntı yarattığını anlattı.

Toplu taşımada yaşanan sıkıntılara da değinen Hamzaoğulları, toplu taşımacıların disiplin altına alınması gerektiğini, bunun için düzenleme yapılmasının gerekli olduğunu söyledi.

Müşavirlerle ilgili rahatsızlıkları da dile getiren Hamzaoğulları, bu konuda yurtdışında yaşayan veya ikinci iş yapan müşavirlerin denetimle belirlenmesini ve maaşlarının kesilmesini istedi.

“ARTIK OKUR YAZARLIĞI DEĞİL YETENEKLERİ GELİŞTİRMEK ÖNEMLİ”

CTP-BG Milletvekili Mehmet Çağlar da, eğitimin kolay bir iş olmadığını, hele sıkıntılı bir bütçe ile bunu yapmanın daha da zor olduğunu belirterek, eğitimde mali kaynağın büyük önem taşıdığını kaydetti.

Çağlar, eğitimle ilgili bilimsel bir çalışma yapmanın gerekli olduğunu, bu bilimsel çalışma ile de eğitimi anlama ve kontrol etme hedefinden bahsettiğini söyledi. Veri toplamadan, bilgi sahibi olmadan fikir verilemeyeceğini ifade eden Çağlar, eğitimde veriye, anlamaya, öngörüye, eylem planına ve önceliklere dayalı bir bakanlık olması gerektiğini kaydetti.

Hükümet programında eğitimle ilgili yer alan maddelerin önemli olduğunu, buradaki hedeflerin iyi belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Çağlar, hükümet programında yer alan eğitim bölümüyle ilgili hedefleri sorguladı ve bazı eleştirilerde bulunup, öneriler sundu.

Çağlar, eğitimde 40 yıldır hükümet programlarına benzer maddelerin konduğunu, ancak artık zamanın, şartların ve toplumun değiştiğini, bu yüzden artık “eğitim yaparmış” gibi değil “eğitim” yapılması gerektiğini vurguladı.

Eğitimde artık bir sistemin oturtulması ve evrensel değerlere ulaşılması gerektiğini ifade eden Çağlar, çöken eğitim sisteminin bu çağa uygun olmadığını, bu yüzden bu şekilde geliştirilemeyeceğini ifade ederek, artık okur yazarlığı değil, insanların yeteneklerini geliştirmenin önemli olduğunu vurguladı.

Eğitim bakanlığının artık hedef ve vizyon ortaya koyması gerektiğini, toplumsal ihtiyaçlara göre insan yetiştirilmesi gerektiğini, ancak bunu yaparken esnek planlama modeli belirlenmesini isteyen Çağlar, öğrencilere ayrıca kendi yeteneklerini tanıyabileceği, geliştirebileceği fırsatlar verilmesi gerektiğini ifade etti.

Çağlar, eğitimin başında kim olursa olsun eğitimdeki sistemin değiştirilmesi gerektiğini, bu yüzden siyasal partileri, siyasi çıkarlarını bir kenara bırakarak toplumun geleceği için eğitim alanında hedefleri belirlemek amacıyla birlikte hareket etmeye çağırdı.

“Araba artık uçuruma gidiyor, şoför değişse ne olacak” diyen Çağlar, eğitime hep birlikte el atılması gerektiğini ifade etti.

Şimdiye kadar ortaya konan görüşlerin bu sistemin sıkıntıları olduğunu, bu sistemin ülkeyi daha iyi noktaya taşıyamayacağını, bu yüzden artık ülke amacına hizmet eden bir sistemin geliştirilmesi gerektiğini belirten Çağlar, bu sistemde okuyan insanlara iş bulunamadığını, bazı işler için ülke dışından insanlar getirtildiğini, dünyadaki değişen teknolojilere göre insan yetiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Çağlar, eğitim bütçesini eleştirirken, bu sistemin son bütçesi olduğu düşüncesi ile yaptığını ifade ederek, yeni sistemin tüm siyasilerin katılımıyla şekillendirilmesini temenni etti.

DAÜ’nün hem ülkenin hem de Gazimağusa’nın, LAÜ’nün de Lefke bölgesinin güzide bir kurumu olduğunu, sürekli geliştiklerini, öğrenci sayılarının arttığını ancak verilen bütçelerin az olduğuna işaret eden Çağlar, bu bütçenin artırılması önerisinde bulundu.

Mesleki teknik eğitim konusunda değinen Çağlar, eksik alanların tespit edilmesinin önemine işaret etti.

“STATÜKOYU EN ÇOK SAVUNAN SENDİKALAR“

DP-UG Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu ise, sistemin tıkanıklığı nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı’ndan istifa ettiğini belirtti. Eğitimde ulusal bir politika olması gerektiğini belirten Arabacıoğlu, eğitim politikalarının Meclis’te belirlenmesi gerektiğini kaydetti.

Statükoyu en çok savunanın sendikalar olduğunu söyleyen Arabacıoğlu, sisteme müdahale etmeye çalışıldığında ciddi bir dirençle karşılaşıldığını belirtti.

Veliler ve öğrencilerin bu sistemin bir parçası haline geldiğini belirten Arabacıoğlu, onların da değişime karşı çıktığını kaydetti.

Arabacıoğlu, yapılan konuşmalardaki eleştirileri yanıtladı.

Arabacıoğlu, bütçenin geçmiş bütçeden yani UBP döneminde yapılandan farklı olmadığını ifade etti.

Öğretmen açığının çözülmesinin eğitimdeki sorunları çözmeyeceğini söyleyen Arabacıoğlu, öğretmen ihtiyaçlarına yol açan etkenlerle ilgili bilgi verdi.

Bütçede kamuda eğitim gören öğrencilere giden payın bilindiğini ancak özele giden öğrencilerin payının bilinmediğini söyleyen Arabacıoğlu, bu araştırmanın yapılmadığını belirtti.

Arabacıoğlu, çocukların beşte birinin özelde eğitim aldıklarını vurguladı.

Eğitimin yaz boz tahtası haline getirildiğini söyleyen Arabacıoğlu, hesaplanmadan adımlar atıldığını kaydetti.

Eğitimde birçok unsurun sorgulanması gerektiğini belirten Arabacıoğlu, karar verilirken ileriyi düşünmek gerektiğini söyledi.

Nakil tüzüğünün mahkemede olduğunu belirten Arabacıoğlu, mahkemenin vereceği kararın konuya ışık tutacağını ifade etti.

Arabacıoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı döneminde 9 yıldır yapılmayan Eğitim Şurası’nın yapıldığını ve temel eğitim programlarının geliştirilmesine yönelik müfredatların değişmesi  konusunda adım atıldığını, Milli Eğitim Bakanlığı’na mesleki teknik eğitime yönelik arazi verilmesinin sağladıklarını  anlattı.

Yüksek öğretim müsteşarlığı oluşturulması gerektiğini vurgulayan Arabacıoğlu, eğitimin, üniversitelerin ülke için çok önemli olduğunu kaydetti.

BEROVA: “TEŞHİSE GÖRE TEDAVİ”

Eleştirileri yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova ise, Arabacıoğlu’nun yaptığı tespitlerin ve kamuoyunda oluşan algının kendisin yolunu açtığını, teşhise göre tedavi yöntemi ortaya çıkaracaklarını belirtti.

Eğitim ve sağlığın iki önemli sektör olduğuna vurgu yapan Berova, öğretmenlerin çağdaş yaşam koşullarına uygun yaşam sürmesi gerektiğine inandığını belirtti.

Eğitimde kaliteyi, harcamalarda etkinliği artırmanın görevleri olduğunu söyleyen Berova, adımlar atılırken dirençlerle karşılaşıldığını kaydetti.

Milli eğitimde ulusal politika oluşturulması gerektiğini belirten Berova, Avrupa’da ve Türkiye’de yüksek eğitim almak isteyenler bulunduğunu, bu iki faktör göz önünde bulundurularak eğitim sistemini şekillendirmek gerektiğini anlattı.

Berova, ilk ve orta eğitimde yeni ve kendine özgü  bir sistem arayışından çok yurtdışında ve Türkiye’de başarılı olabilecek öğrenci profili yetiştirilmesi gerektiğini, eğitimin de bunun üzerinden planlanması gerektiğini belirtti.

Mesleki teknik okullara öğrencilerin yönlenmesini teşvik etmeyi sağlayacak metotlar bulunması gerektiğini söyleyen Berova, buna yönelik çalışma yaptıklarını ifade etti.

“GENEL LİSELERİ ANADOLU LİSELERİ MÜFREDATINA UYUMLU…”

Genel liselerin Türkiye’deki Anadolu Lisesi müfredatına uyum gösterecek şekilde ülke koşullarını da gözeterek bir düzenleme yapmak istediklerini söyleyen Berova, teknik ekiplerin  2 Aralık’ta Türkiye’nin milli şurasına katılacaklarını kaydetti.

Kolejlerle ilgili nasıl bir yol haritası izlenmesi gerektiğine ilişkin çalışma yaptıklarını belirten Berova, bir vizyon ortaya koymaya çalıştıklarını ifade etti.

Berova, öğretmen nakillerinin nasıl yönlendirileceğine yönelik çalışma yaptıklarını da söyledi.

Berova, eğitimin sürdürüldüğü tüm kurumları bakanlığın bünyesinde gördüğünü ve özeller dahil tümünün denetim altında olacağını kaydetti.

Berova, öğretmenlerin hazırlık ödeneği almasından yana olduğunu da vurguladı.

Toplu taşımanın kontrol altına alınmasının gerekli olduğunu söyleyen Berova, gelecek yıllarda daha kontrollü bir taşımacılık ortaya çıkarılacağını belirtti.

Berova, doğru veriye hızlı şekilde ulaşamamanın sıkıntı yarattığını söyleyerek, e-okul projesine önem verdiğini kaydetti. Berova, e-okul kapsamında adadaki tüm öğrencilerin anaokulundan orta öğretimi bitirinceye kadar kaydedileceğini, öğretmenlerin ve ders saatleri ile diğer verilerin kayıt altına alınacağını kaydetti.

Konuşmaların ardından Eğitim Bakanlığı bütçesi oyçokluğuyla onaylandı ve Komite Sağlık Bakanlığı bütçesini görüşmeye başladı.