HALKIN SESİ’nin, Lefkoşa Sanayi Bölgesi’nde görüştüğü çocuk işçiler, boya kaplamış giysileri içinde, gülen gözlerlerle okul harçlıklarını çıkartarak, ailelerine yük olmamaya çalışıyordu

O çocuklardan biri de gelecekte iyi bir makinist olmayı hedefleyen Hasan’dı. Yaşam mücadelesiyle çok erken tanışan ve bilgisayar önünde vakit geçirmeyi sevmediğini dile getiren Hasan, şimdiden, bir arabaya servis yapabilecek, yağını değişebilecek, balatalarını söküp takabilecek bilgi ve deneyime sahip olduğunu gururla anlatıyor

Fehime ALASYA

Ulu Önder Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, çocuklar tarafından neşe içinde coşkuyla kutlanırken, bazı çocuklar akranları kadar şanlı değildi.

Ülkemizde, 23 Nisan törenleri, olumsuz hava koşulları nedeniyle bazı bölgelerde spor salonlarında gerçekleştirildi.

Aylardır telaşla hazırladıkları gösterilerini ailelerine sergileyen çocuklar, gün boyunca birbirinden renkli etkinliklerle eğlenme fırsatı yakaladılar.

Ancak, “arka sokaklarda” eğlencenin yerine “çalışan”, eve ekmek götürme derdinde olan çocuklar da vardı dün...

Onlar  “bayramı kutlamak” yerine, çalışmayı tercih etmemişlerdi belki ama küçücük elleriyle hayat kavgasıyla çoktan tanışmışlardı...

Kimilerinin ellerinde alet hırdavatlar, kimilerinin ellerinde tartılar, eve ekmek götürme telaşındaydılar…

Yaşıtları bayram coşkusu yaşayıp, tatilin keyfini yaşarken, hayat mücadelesine erken atılıp, hayatın yükünü omuzlamaya şimdiden başlayan bazı çocuklar, bayramdan uzak gün geçirmelerine rağmen büyüklerine ders verir nitelikte hayata pozitif bakıyor.

HALKIN SESİ’nin, Lefkoşa Sanayi Bölgesi’nde görüştüğü çocuk işçiler, boya kaplamış giysileri içinde, gülen gözlerlerle okul harçlıklarını çıkartarak, ailelerine yük olmamaya çalışıyor.

OKUL HARÇLIĞINI ÇIKARIYOR

O çocuklardan biri de gelecekte iyi bir makinist olmayı hedefleyen Hasan’dı. Hasan’ın yağlı elleri, yaşam mücadelesiyle çok erken tanıştığını anlatırken, sözleri, adeta birçok gence yaşam dersi verir nitelikte.

Lefkoşa’da bir ortaokul öğrencisi olan Hasan K., hafta sonlarını çalışarak geçiriyor ve okul harçlığını çıkarıyor.

Ev hanımı bir annenin ve hamallık yapan bir babanın oğlu olan 15 yaşındaki Hasan’ın, kendisinden küçük iki kardeşi daha var.

“23 Nisan Çocuk Bayramı’nda neden buradasın?” diye sorduğumuz Hasan, okul törenlerinin olumsuz hava koşulları nedeniyle ileriki bir tarihte yapılacağı için kendisinin de bugün çalışmayı tercih ettiğini söyledi.

“HAYATA BİR SIFIR ÖNDE BAŞLIYORUM”

Okul harçlığını çıkarmak için kendi isteğiyle çalıştığını belirten ve çocuk yaşta çalışıyor olmasına rağmen hayata pozitif bakan Hasan, “Ders notlarım iyi, sadece bir tane kırık notum var, onu da ikinci dönemde düzeltebilirim. Buraya hafta sonları sabah babam beni bırakıyor, ustam da eve götürüyor. Kendi isteğimle geliyorum, okul harçlığımı çıkarıyorum” dedi. 

İki yıldan beridir makinist yanında çıraklık yapan Hasan, ortaokulu bitirdikten sonra Meslek Lisesi’ne gitmeye hazırlanıyor.

Yaptığı işten keyif alan ve ileride de aynı işi yapmak istediğini anlatan Hasan, usta-çırak ilişkisiyle mesleği öğrenmenin öneminde de vurgu yaparak, “Hayata bir sıfır önde başlıyorum” diyor.

Meslek lisesine gideceğini ve liseye gitmeden işi öğrenmeye çalıştığını anlatan Hasan, “Zaten Meslek Lisesi’ne gitmek istiyorum, daha liseye gitmeden burada işi öğreniyorum, hayata bir sıfır önde başlıyorum!” dedi.

BİLGİSAYAR ÖNÜNDE VAKİT GEÇİRMEYİ SEVMİYOR

Yaşam mücadelesiyle çok erken tanışan ve bilgisayar önünde vakit geçirmeyi sevmediğini de dile getiren Hasan, şimdiden, bir arabaya servis yapabilecek, yağını değişebilecek, balatalarını söküp takabilecek bilgi ve deneyime sahip olduğunu gururla söylüyor. 

Okulun aktivitelerinden de geri kalmadığını kaydeden Hasan, “Meslek öğrenmek güzel bir durum, bilgisayarda oyun oynayacağıma bir şeyler öğrenirim daha iyi, herkes bir şeyler öğrenmeli” diyor.     

USTALAR ÇIRAK BULAMIYOR

Çırak bulmakta zorlanan işverenler, devlet yasalarına takılırken, harçlığını okulunda arda kalan vakitlerinde çalışarak kazanan çocuklar da bu durumdan muzdarip.

İşverenler, "Çırak bulmakta zorlanıyoruz, çocuklar kendi isteği ile okuldan arda kalan zamanlarını burada değerlendiriliyor" derken, devlet, çocuk işçi çalıştıran işletmelere yüklü cezalar öngörüyor.