Dışişleri Bakanı Emine Çolak BRT’de katıldığı Sabah Rotası programında, gerek Ankara temasları gerekse Kıbrıs müzakerelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ankara temasları sırasında Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile imzalanan bilişim teknolojileri alanındaki işbirliği protokolü ile dışişlerinin yazılı arşiv ve belgelerinin elektronik ortama aktarılacağını belirten Çolak, böylece dış temsilciliklerin de dışişleri belgelerine ulaşımının kolaylaşacağını kaydetti.

Bakan Çolak, temasları sırasında Türkiye’nin Kıbrıs müzakerelerinde bir çözüme ulaşılması için verdiği desteğin üst düzeyde olduğu izlenimini edindiğini söyledi.

Çolak, “Türkiye’nin desteği güçlü, çünkü çözüm istiyor. Destek için de açık çek veriyor. Türkiye bu süreci ve çözümü ileriye götürecek siyasi iradeyi destekliyor. Neticeye odaklanmış bir destek var ancak emrivaki veya müdahalesi gibi bir durum yok. Teşvik ve destekten öteye bir yaklaşım hissetmedim” dedi.

Kıbrıs müzakerelerindeki olumlu atmosferi de değerlendiren Bakan Çolak, görüşmelerin gidişatını ve yöntem olarak uygulanan iyi niyetli yaklaşımları pozitif ve ümitlendirici bulduğunu söyledi.

Emine Çolak, “Bu dönem bir fırsattır. Tüm taraflar çözümden yana pozisyonunu ortaya koymuş durumda” dedi.

Müzakerelerde önce ilerleme kaydedilebilecek konuların ele alındığına işaret eden Dışişleri Bakanı, sona bırakılan konuların ise kritik olan mülkiyet, garantiler ve toprak olduğu söyledi.

Müzakerelerdeki en zor konu olarak nitelendirdiği mülkiyet konusunda bazı ana kriterlerin konuşulmaya başlandığını belirten Bakan Çolak, mülkiyette varılacak mutabakatın çözümün maliyetini de ortaya çıkacağını vurguladı.

Çolak, “mülkiyetle ilgili varılacak mutabakat çözümün maliyetini de çok etkileyecek. Çözümün bir maliyeti olacak. Bu maliyeti nerede nasıl karşılarız diye hep beraber egzersizini yapmak zorundayız. Mülkiyetteki ihtilafları çözmek için iade, takas, tazminat konuşuluyor. Yıllarca toplu takas dedik. Bu tam böyle olmasa da müzakerelerin sonunda ihtilaflar büyük bir tazminatla çözülecek gibi görünüyor. Bu da para demektir” dedi.

Garantiler konusuna da dikkat çeken Bakan Çolak, garantilerin tüm tarafları ilgilendiren bir konu olduğunu belirterek, varılacak çözümde her iki toplumun da kendini güvende hissetmesi gerektiğini vurguladı.

Çolak, “hem güvende, hem de adil, makul çözüm olması lazım. Bu bir paket” dedi.