Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), hükümetin muhaceret affı konusunda “ben yaparım olur” yaklaşımıyla davrandığını ve açıkladığı kararname ile Meclis’i devre dışı bıraktığını savunarak, konu ile ilgili “Anayasa Mahkemesi’ne başvurma olasılığını ciddiyetle değerlendireceğini” bildirdi.

CTP’den yapılan yazılı açıklamada, Cumhuriyet Meclisi’nin çalışmaya başlamasına bir buçuk aya yakın bir süre kaldığına işaret edildi.

CTP, Bakanlar Kurulu’ndan geçirildiği açıklanan yasa gücünde kararnamelerle muhaceret konusunda İçişleri Bakanı Kutlu Evren’in deyişiyle “kapsayıcı genel bir af ilan edilmiş olmasının” düşündürücü olduğu ifade edildi.

Bu affı talep ettiğini açıklayan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin; “başka bazı konularda da eş zamanlı düzenleme yapılmaması halinde bu affın var olan sorunları gidermeyeceğini ve içeriğini bilmedikleri çalışmanın amacını aşarak toplumsal çıkarları zedelememesi gerektiğini” açıklama ihtiyacını duyduğunu ifade eden CTP, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği gibi Meclis’teki muhalefet partileri ve kamuoyunun da bu çalışmanın son halini görmek ve gerekli değerlendirmeleri yapmak için kararların Resmi Gazete’de yayımlanmasını “beklemek zorunda bırakıldığını” kaydetti.

CTP, kararname ile af çıkarılması konusunda hükümete eleştirilerde bulunarak, şunları kaydetti:

“Ekonomimizin böyle bir ihtiyacı olup olmadığı ve eğer böyle bir ihtiyaç varsa getirilen düzenlemenin bu ihtiyacı karşılayıp karşılamayacağı kamuoyu önünde tartışılmamışken, yine de bir an için böyle bir ekonomik ihtiyaç bulunduğu kabul edilse bile, bunun Meclis’in açılmasını bekleyemeyecek kadar ‘ivedi’ olduğu iddiası açıklanmaya muhtaçtır.

Affın yasa gücünde kararname ile değil yasa ile düzenlenmesinin gündeme gelmesi durumunda, Meclis’in ilgili komitesinde, Başsavcılığın temsilcisinin de katıldığı bir ortamda, muhalefet partilerinin ve kamuoyunun konuyu bütünsel bir yaklaşımla tartışmasına olanak sağlayacak bir biçimde ele alınması mümkün olacaktı ve bunun için tasarıları bugün yayımlayıp bir buçuk ayı da yeterince tartışılmaları için kullanmak yeterliydi.

Konu Meclis’teki muhalefet partileri ile resmen paylaşılmış olsa ve ivediliği bize anlatılsaydı, olağan üstü bir toplantı yapılması da gündeme gelebilirdi. Eğer hükümet muhalefetin bu şartlarda olumsuz oy verebileceği endişesi taşıyorsa idi bir azınlık hükümeti olmasına karşın her zamanki gibi Meclis’teki bağımsızlardan alacağı destekle bu düzenlemeleri yasalaştırmakta güçlük çekmeyeceği de açıktı.

Bütün bunlara karşın bu hükümet, ekonominin böyle bir ihtiyacı olup olmadığı konusunda kamuoyunu ve muhalefet partilerini ikna etmeye gerek duymaksızın, ivediliği, dolayısıyla Anayasa’nın 112’nci maddesine uygunluğu son derece tartışmalı olan böyle bir konuyu yasa gücünde kararnamelerle düzenlemeyi tercih etmiştir.”

CTP, hükümetin bu tavrıyla Meclis’i devre dışı bıraktığını ve “ben yaparım olur” yaklaşımıyla parlamenter demokrasiyi ve hukuku görmezden geldiğini savundu.

Tasarıların Meclis’te ve kamuoyunda tartışılmasına tahammül edemeyen hükümetin bu tavrına tahammül göstermesinin mümkün olmadığını ifade eden CTP, “Bu şartlar altında yasa gücünde kararnamelerin Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe girmesinden sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvurma olasılığını ciddiyetle değerlendireceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadelerine yer verdi.