CTP Eski Milletvekili ve TKP üyesi  Sonay Adem,  eski partisi CTP’deki arkadaşlarına bir düşmanlığının olmadığını belirterek, parti ile ideolojik ve politik anlamda bir farklılaşma oluşması nedeniyle  ayrı düştüğünü söyledi. Adem, ülkede siyasete yönelik bir suskunluk ve öfke olduğunu ifade etti. Adem, toplumdan izole edilmiş bir şekilde yaşansa da dünya ile bir etkileşim içinde olunduğunu söyleyerek, gelişen küreselleşme süreci ile birlikte yaşanan Neo-Liberal politikaların hakimiyetinin siyasi partilerde önemli farklıların doğmasına neden olduğunu kaydetti. Adem,  bu durumun özellikle ileri kapitalist  konumunda olan AB ülkelerinde daha belirgin olarak ortaya çıktığını belirterek, AB’de de Kıbrıs’ta  yaşanan süreçler gibi siyasal partilerin içinde görüş ayrılıklarından ötürü düşünce ayrılıklarının ortaya çıktığını söyledi.

“CTP’de partinin doğal gelişimini engelleyen darbe yapıldı”

Adem, bu nedenle siyasal partilerde bölünmelerin meydana geldiğini ifade ederek, bir değişimin ön görülüp yaşaması için çaba sarf edilmesi durumunda partilerin belli bir dönüşüm içinde olacağını,  başkalaştırmaya yönelik tazziklerin yapılması durumunda ise kopmaların meydana geleceğini kaydetti. Adem, CTP’nin içinde yaşanan sıkıntıları bu çerçevede değerlendirdiğini belirterek, buna yakın en güzel örneğin İspanyol Sosyalist Partisinde yaşanan gelişmeler olduğunu söyledi. Adem, şöyle devam etti, “İspanyol Sosyalist Partisinde parti yönetimine darbe gerçekleştirildi. Darbeden sonra parti kısa bir süre içinde bölünmüştü. CTP’de de partinin doğal gelişimini engellemek amacıyla bir darbe gerçekleştirildi”

“Doğru mu eğri mi olduğunu tarih yargılayacak”

 Sonay Adem, CTP’nin  2011 kurultayında  partinin bölünme tehdidi ile karşı karşıya kaldığını anımsatarak,  o yıl yapılan genel kurulda Ferdi Sabit Soyer’in aday olması halinde bazı partililer in bölünme  tehdidinde bulunduğunu  söyledi. Adem, bölünme korkusuyla  Soyer’in  geri çekilmenin bir fayda sağlamadığını belirterek, belli bir süre sonra aynı durumla karşı karşıya kalındığını, zamanla parti içinde dünyayı yorumlama şeklinde büyük farklılıklar meydana geldiğine dikkat çekti. Sonay Adem, emek ekseni siyasetleri düşünenlerle,  dünyayı farklı yorumlayanlar arasında bir çatışmanın yaşandığını belirtti.

“Bölünme korkusuyla geri çekilme bir fayda sağlamadı”

Sonay  Adem, “Herkes bireysel olarak hangi konumda yer alacağıyla ilgili olarak kendi içinde bir muhasebe yapabilir. Biraz daha mücadele içine girelim anlayışı ağır basabilir. Ancak benim açımdan CTP’de bugünkü yapısı itibarıyla bir gelecek görmediğimden dolayı partiden ayrıldım. Çatışmalı bir ortamda yaşamak ne birey olarak bana ne de camiaya faydalı bir şey değildir” dedi.

“Toplumda büyük bir etki yaratacağız”

Adem, “Elimize kazma kürek almış ve CTP’nin kökünü ortadan kaldırma gibi bir vazifemiz yoktur” diyerek, istifa edenlerin dünya görüşü çerçevesinde bir çalışma yürüteceklerini belirtti.  Adem, “Bizim siyasi görüşümüzle örtüşen bu ülkede yaşayan on binlerce insan var, ezilen halkın, üreticilerin, küçük ve orta boy işletmelerin sesi ve kulağı olacağız” diye konuştu.  Adem,  yeni oluşumla toplumda büyük bir etki yaratacaklarına işaret ederek, bu yapının  CTP’nin kendi içinde yapacağı çalışmalara da etki ve ivme kazandıracağını kaydetti.

Adem, ülkede ezilen bir kesimin olduğunu ve bu kesimin siyasal gücünün olmadığına dikkat çekerek, önemli oranda bir geri dönüşümün olduğunu söyledi. Sonay Adem, ülkede bir fakirleşmenin söz konusu olduğunu belirterek, 2009 yılından bu yana uygulanan ekonomik  politikaların Kıbrıs Türk halkının alım gücünün düşmesine ve fakirleşmesine neden olduğunu kaydetti.

Adem, ülkedeki ücret dengesizliklerinin korkunç boyuta geldiğine vurgu yaparak, bütün bunların sesi olacaklarını belirtti.

Adem, ABD’de Trump’ın seçimleri kazanmasından sonra seslendirdiği politikaların, yaşanması gereken küreseldeki farklılaşma nedeniyle parasal dengelerin daha farklı çalışma trendine girecek olmasının büyük sermaye birikimlerinin geri dönüşümü sağlayacağı için bu tür altüstüklerin olacağının aşikar olduğunu kaydetti.

“İtseniz, domino taşı gibi darmadağın olacak gibi”

Adem, açıklamalarını şöyle sürdürdü:  “Türkiye’nin ekonomisinin dar boğazdan geçtiği bir gerçektir. Ekonomik olarak Türkiye’ye her bakımdan bağımlı olan KKTC’de bu durumun yaşanması da doğaldır. Doğal olmayan, tüm bu yaşananları pencereden seyretmektir. Hükümet  tedbir almak için ne yazık ki adım atmıyor. Gümrüklerden tutunuz, tapu harçlarına kadar bir takım tedbirler alarak yurttaşı koruma altına almak yerine hiçbir adım atmadan seyre daldılar. Bu adımları atacak güç yoktur, zaten yamalı bohça bir hükümet var. Meclis’teki siyasal partilerle bir masa oluşturulabilir. Onların desteğini alarak da bu tür tedbirlerin alınmasında önemli bir ivme katabilir. Bizim insanımız çok efendi insandır. Toplumun büyük bir kısmı borç altında.  İtseniz, domino taşı gibi darmadağın olacak gibi”

“İsimlerden çok ideallere aşık olmak gerekir”

Sonay Adem, yeni partisi TKP’nin yargıya takılan ismiyle ilgili de bilgiler verdi. Adem,  siyasal partiler yasasındaki değişiklik kapsamında yasaya bir madde eklenerek, Türkiye’de kurulu herhangi bir siyasi partinin ismiyle KKTC’de bir partinin kurulamayacağını anımsattı. Adem, TKP isminin Türkiye’deki bir  parti ismi olmasından dolayı mahkemenin ara emri aldığını kaydetti. Adem, çıkan bu engelin aşılması için İçişleri Bakanlığı Kurucular Kurulu’na yazı gönderildiğini, TKP-Yeni Güçler adının onaylanarak yeniden bakanlığa gönderileceğini belirtti.

“Toplumun izole olunduğunu kabul etmeyen siyasetçimiz yoktur diye düşünüyorum” diyen Adem, Kıbrıs’ta kalıcı bir anlaşmanın hayati olduğunun ortada olduğunu söyledi. Adem, “Bunu bekleyip hiçbir şey yapmamak da doğru değil” diyerek, sorunların çözülebildiği oranda üzerine gidilmesi gerektiğini kaydetti.

“Ben böyle bir siyasetin altında kalmam”

Adem, “Siyasal partiler üzerinde çalıştıkları programları halka götürüyorlar,  destek istiyorlar. CTP’de böyle bir parti. Bir program hazırladı ve halka gitti. Ayrıca, 2009-2013 yılları arasında Eroğlu ve İrsen Küçük’ün Türkiye’de imzaladığı ekonomik işbirliği protokolü çerçevesinde uygulanan politikanın Kıbrıs Türklerini fakirleştireceğini ve çözüm yöntemi açısından farklı düşündüklerini söylemişti. CTP, o dönem hükümete gelmeleri durumunda bu programı revize edeceğini açıklamıştı. Ben de CTP’nin sözcüsü olarak bunları anlattım.  Daha sonra CTP birinci parti konumunda hükümet oldu. Türkiye  hangi alanda revize yapmak istersiniz diye  sordu? Ancak hiçbir öneride bulunmuyor. Doğrudan İrsen beyin imzalamış olduğu belgenin altına bir de imza CTP atıyor. Yurttaşı ilgilendiren siyasal partilerin söyledikleridir. Söylem farklı olmasına rağmen uygulanan yöntem aynı olunca yurttaşın siyasetçiye küsmesi doğru değil mi? Yurttaş kendini burada kandırılmış hissediyor. Bu doğru bir davranış ve siyaset türü değildir. Ben böyle bir siyasetin altında kalmam. Bu da yol ayrımına gitmemizde önemli bir etkendir” diye konuştu.

Adem, TKP- Yeni Güçler’in özü ve sözüyle bir olan bir parti olacağını ifade ederek, yurttaşın kendilerine  güvenerek büyük destek vereceğine inandığını kaydetti. Bütün siyasi güçler içinde bir çalkantı ve görüş ayrılığı olduğunu belirten Adem, bu sürecin erken seçime götürüp götüremeyeceğini Kıbrıs sorunundaki seyrin belirleyeceğini söyledi.

“Konjonktür olarak koşullar çok da uygun değil”

Adem, Kıbrıs sorununda bir çabanın olduğunun bir gerçek olduğunu belirterek, ancak  konjonktür olarak koşulların çözüme çok da uygun olmadığını kaydetti. Adem, “Suriye ve Irak’ta savaşan bir Türkiye var. Kendi içinde ise çok yoğun tartışmaların olduğu terör, başkanlık seçimi gibi yoğun bir gündemi var. Yunanistan açısından bakılırsa Kıbrıs sorununun çözümünden sonra buradan çıkacak zenginliklerden pay alıp almama konusundaki düşünce yapısından tutun da ekonomik anlamda onlar da zor durumda, koşullar pek de uygun değil. Ancak bu çabanın her zaman sürdürülmesi gerekir. Çözüm noktasına da gelirse bu yıl içinde bir son bulması herkesin dileğidir. Daha ortada bir plan yokken hayır kampanyası  başlatanlar görüyoruz. Halimize gülsek mi, ağlasak mı diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.