Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta varılacak bir anlaşmanın aslında Kıbrıs Türk halkının yıllardır gasp edilmiş olan haklarının geri alınması anlamına geleceğini söyledi..

Akıncı, Cenevre konferansında, Güney Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan, “0 asker, 0 garanti” mantığından çıkarsa bir çözüm yolu bulunabileceğini ifade ederek, “akıl yolunda çıkış yolları bulmak mümkündür. Cenevredeki konferansta, bir tarafın kaygısı var ve güvence istiyoruz. BU halk referandumda başka türlü bir anlaşmaya onay vermez. Bunun çerçevesi çizile bilir. Yolu bulunabilir.” Diye konuştu.

Akıncı, Kıbrıs’ta üzerinde uzlaşılacak bir sayıda asker olması ve Türkiye’nin garantörlüğünün de şart olduğunu söyledi.

TRT Haber’de “Anadolu Soruyor” programına konuk olan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cenevre Zirvesi ve Kıbrıs konusundaki gelişmelerle ilgili soruları yanıtladı.

Akıncı, programın başında Türkiye’de yaşana terör olaylarına değinerek, “Anadolu halkının acısı acımızdır. Tüm bu süreçte şehit düşenleri ve gazileri saygı ile anıyorum” dedi.

Mustafa Akıncı, Reina katliamını gerçekleştiren teröristin bugün yakalanmış olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.   Akıncı, 1960 Anlaşmalarıyla ilgili bir soruya, 1960’la günümüz arasında çok farklar bulunduğunu belirterek, iki dönem arasında kazanılmış hakların neler olduğunu anlattı.

Akıncı, “1960’da kurulan Kıbrıs Cumhuriyetin’nde Kıbrıs Türkünü  Cumhurbaşkan muavini sıfatıyla Dr Küçük’ün temsil ettiğini, ancak bugüne gelindiğinde varılacak bir anlaşma sonrasında, bu durumun dönüşümlü başkanlık şeklinde devam edeceğini söyledi.

Akıncı, “1 dönem biz, 2 dönem kıbrıslı rumlar yapacak başkanlık edecek. Bakanlar kurulu 1960’ta 7 Rum 3 Türk bakandı. Şimdi 7 Rum, 4 Türk Bakan  olacak. Ve hiçbir karar Kıbrıslı Türkün oyu olmadan alınmayacak. Bu, federal merkezi hükümet anlamında olacak” Diye konuştu.

Gerçekleştirilen müzakerelerin Türkiye ile en başından beri yakın diyalog ve işbirliği içerisinde yürütüldüğünü anlatan Cumhurbaşkanı, Dün Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaptığı açıklamayı hatırlartı.

Asker konusunda ise Akıncı, olası bir anlaşma sonrasında, Türk askerinin bugünki sayısı ile kalmayacağını, varılacak bir mutabakat sonucunda belli bir sayıya indirileceğini söyledi.

Müzakeree süreci içerisinde esneklik gösterilirse çıkış bir yolunun bulunabileceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Akıncı, “AB içinde olacaksın, başka garantiye ihtiyaç yoktur söylemi yeterli değildir. Akıl yolunda çıkış yolları bulmak mümkündür. Cenevredeki konferansta, bir tarafın kaygısı var ve güvence istiyoruz. BU halk referandumda başka türlü bir anlaşmaya onay vermez. Bunun çerçevesi çizile bilir. Yolu bulunabilir.” Diye konuştu.

Akıncı, bu konuda kendisinin umutlu olduğunu belirterek, “eğer Rumlar ve Yunanistan, 0 asker, 0 garanti mantığından çıkarlarsa bir yol bulunabilir.”dedi.

Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta üzerinde uzlaşılacak bir sayıda asker olmasının ve Türkiye’nin garantörlüğünün de şart olduğunu söyledi.

Akıncı, “Artık bunun 2017’ye nasıl adapte edilebileceği konuşulması lazım” dedi.

Akıncı, 5’li konferansta sunulan harita konusunda yüzde 25’lere düşüleceği söylemlerini ise yalanladı.

Akıncı, “Bizim harita olarak ortaya koyduğumuz Rahmetli Rauf Denkatş’ın ortaya koyduğu yüzde 29 oranıdır. Bunu meclisimizdeki tüm partiler de onayladılar. Biz haritamızı bu çerçevede sunduk” dedi.

Akıncı, Rumların önerdiği haritanın kabuledilebilir bir harita olmadığını belirterek, “o haritayı kabul edecek olan1 tek Kıbrıslı Türk yoktur”diye konuştu.

Akıncı, harita konusunun Türkiye’de de iç politikaya alet edildiğini belirterek, “Türkiye’deki yönetim Kıbrıs üzerinde dövülmeye çalışılıyor. Bu son derece yanlıştır.” Diye konuştu.

Kıbrıs konusunun partiler üstü bir konu olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı, “Bu hepimizin bir davasıdır. Kıbrıs sorununda iyi bir çözüm elde edilirse Muhalifin muafığı, hepimiz daha iyi günlere ulaşacağız. Kıbrıs sorununun  bugünkü hali ile kalması kims için uygun bir durum değildir” dedi.

Akıncı, Kıbrıs’ta sağlamaya çalışıtklarının, Türk-Yunan dengesini korumak olduğunu belirterek, Türkiye’nin AB dışında olmasının, Yunanistan’a Kıbrıs üzerinde bir avantaj sağlamaması gerektiğini söyledi.

Akıncı Kıbrıs’ta bir anlaşmanın aslında yıllardır Kıbrıs Türklerin gasp edilmiş olan haklarının geri alınması anlamına da geleceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, doğal gaz konusuna da ise, bir çözümle birlikte herkes için ama özellikle de Türkiye için çok avantajlı bir durum olacağını belirtti…

Akıncı, “Eğer bir çözüme varabilirsek bölgede gerginlikler yerine işbirliği alanları kurulacak. Rum tarafı bölge bana aittir ben kazarım diye diretirse gerginlikler olacaktır.Doğal gaz Olayı Güneyden Türkiye üzerinde bir enerji koridoru anlamı taşıyor. Türkiye ve KKTC için bu çok önemli. Ama bu ancak bir çözümle olacaktır. Ve bu çözümü Rumların da istemesi gerekir” dedi.

Mülikyet konusundaki bir soruya ise Cumhurbaşkanı, Taşınmaz Mal Tazmin Komisyonu aracılığıyla, Rumların Kuzey’de kalan mülklerinin karşılığının ödendiğini anlattı.

Akıncı, “Bugüne kadar 3 yüz milyon euro’dan fazla para ödendi. Biz ödüyor gibi gözüküyoruz ama bu para aslında yoksul Anadollu insanının cebinden çıkıyor. Bir çözüm bu konuyu da halledecektir. Komisyonda 6 binden fazla başvuru var. Ancak,11 yılda sadece 6 yüzü çözülebildi bu davaların” diye konuştu.

Türkiye’den gelen su konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Akıncı, Su projesinin, Türkiye’nin KKTC halkına verdiği çok önemli bir hizmet olduğunu belirterek, “Bu hizmetten bütün ada niye yaralanmasın. Niye paylaşmayalım?” sorusunu sordu.

Rum iş insanlarının Türkiye ile işbirliği yapmanın öneminin farkına varmaya başladıklarını kaydeden Akıncı, bunların güzel gelişmeler olduğunu belirtti.

Akıncı, “bir çözüm sonrasında Türkiyenin limanlarını ve hava sahasını kullanmaya başlayacaklar. İlk zamanlarda sıkıntılı olabilir. Türkçemiz bizim AB’ne girmemizle birlikte, AB’nin 20 kusur lisanından biri olacak.Bir çözüme ulaşalım yeter ki.”diye konuştu.

Bir çözüm ile birlikte mülkiyet ile ilgili sorunun da aşılmış olacağını belirten Akıncı, “10 milyar Euro tutarında bir tazminat beklentisi var. Buna AB’de katkı koyacağının vaadini veriyor. Bu ne kadar gerçekleşir, temkinliyim. Ama Kıbrıs’ta bir çözüm isteniyorsa herkesin elini taşın altına koyacak” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye ile Kıbrıs Türk halkının tarihi bağlarının olduğunu hatırlatarak, çözüm olması durumunda da bu bağların devam edeceğini söyledi.

Bazı kesimlerin bir takım yanlış algılara çanak tutulmaya çalıştığını ancak bunun doğru olmadığını kaydeden Akıncı, Türkiye’den yıllardır yardım alan Kıbrıs Türk halkının AB’ye girerek bir nebze olsun Türkiye’ye yardım edebileceğini anlattı.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimini sosyal medyadan öğrendiğini söyleyen Akıncı, ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir kriz masası kurduklarını, ilk dakikalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı aradığını ve ulaşamadığını, Dışişleri Bakan Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşebildiğini anlattı.

KKTC olarak halkın seçip iş başına getirdiği yönetimin arkasında olduklarını ifade eden Akıncı, darbe dönemlerinin geçip gittiğini ve bir daha yaşanmasını arzu etmediklerini kaydetti.

Mustafa Akıncı, FETÖ soruşturması kapsamında KKTC’de “askeri cenahtan 11 kişinin gözaltına alındığını” öğrendiğini belirterek, “Bizim hükümetimiz de terör örgütü olarak ilk günden ilan etmişti. Demokrasi dışı eylem kimden gelirse gelsin KKTC’de yeri yoktur. İster FETÖ olsun ister başka bir şey olsun. En ufak bir bilgi varsa takip edililir ve gereken yapılır. Bundan kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın.” değerlendirmesinde bulundu.

Akıncı, Türkiye’de yaşanan terör olaylarına değinerek, “Anadolu halkının acısı acımızdır. Tüm bu süreçte şehit düşenleri ve gazileri saygı ile anıyorum.” dedi.

Anadolu halkına bu kadar yıldır Kıbrıs Türk halkına yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Akıncı “Kıbrıs ne satılığa çıkartılmıştır, ne de elden gidiyordur. Kıbrıs bir yere gidiyorsa hem Türkiye, hem Kıbrıs Türk halkı için daha iyi bir noktaya gidilecektir” dedi.