Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Japonya ile birlikte hayata geçirmeyi ön gördüğümüz Sinop Nükleer Güç Santraline büyük önem veriyoruz. Santralin ilk ünitesinin Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'te faaliyete geçmesi yönündeki temennimi bir kez daha vurgulamak isterim" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tokyo'daki temaslarına devam ediyor. Erdoğan, bugünkü temasları kapsamında Imperial Otel'de düzenlenen Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı tarafından Japon iş adamları için düzenlenen seminere hitap etti. Erdoğan, seminerin başarılı geçmesini temenni ederek başladığı konuşmasında, "Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansımız kuruluşu için bizzat talimat verdiğim ve ilk başbakan olduğum dönemde başlattığım bir süreç. Başbakanlığım döneminde şahsıma bağlı faaliyet gösteren, Cumhurbaşkanı olarak da çalışmalarını yakından takip ettiğim bir kurumdur. Japonya, Yatırım ve Destek Tanıtım Ajansımız en yoğun faaliyet gösterdiği, en başarılı neticeler aldığı ülkeler arasında yer alıyor. Bugünkü seminerin de ekonomik, ticari ve yatırım ilişkilerimize karşılıklı fayda sağlayacak neticeler doğurmasını temenni ediyorum. Bu seminer ajansımızın Japonya'daki yatırımcılar için gerçekleştirdiği 16'ıncı seminerdir. Seminerlerimizin yatırımlarımız tarafından yakın ilgili ile takip edildiğini öğrendim ve bundan da doğrusu çok memnun oldum. Geçtiğimiz yıl ülkenize yaptığım ziyaret sırasında sayın Abe ile yaptığım stratejik ortaklığımızın temel yapı taşını oluşturacak Türkiye-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması süreci açısından önemli bir adım attık. Bu anlaşmanın resmi müzakerelerinin 2014 yılında başlaması kararını aldık. Geçen ay bu müzakerelerin 3'üncü turunun başarıyla yapılmış olmasından ülkelerimiz adına memnuniyet duyuyorum. Türkiye ile Japonya arasındaki ikili ticaret hacmi gelişme kaydetmesine karşı halen arzu ettiğimiz seviyede değil, tam aksine bu seviyenin altındadır. 2014 yılı itibariyle iki ülke arasındaki ticaret hacmi 3.6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Türkiye'den baktığımızda Japonya ile ticaretimizin Güney Kore ve diğer yükselen ekonomilerle olan ticaretimizin gerisinde kaldığını görüyoruz. Buna karşılık ülkelerimizin potansiyeli daha yüksek ticaret hacmi için aslında ümit veriyor. Ancak dış ticaret hacmimiz Türkiye aleyhine ciddi bir dengesizlik içeriyor. Bu durumun düzeltilmesi için çaba harcamalıyız. Burada 2023 hedefleri olarak ticarette bu durumun iyileştirilmesi ve ticaret hacmimizin 30-35 milyar dolar seviyesine hedefini hep birlikte koyalım derim" dedi.

"2015'TE TÜRKİYE'DEKİ JAPON DOĞRUDAN YATIRIMLARININ TOPLAMI 1,7 MİLYAR DOLARA ULAŞTI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret alanında iki ülkenin birbirini tamamlayan yönlerinin ortaya çıkarılması gerektiğini kaydederek, "Özellikle de ekonomik politikaların merkezine istikrar, güven, şeffaflık ve öngörülebilirlik unsurlarını yerleştirdiğimiz bu dönemin olumlu sonuçlarını küresel kriz döneminde dahi büyümemizi koruyarak aldık. 1984-2002 yıllarını kapsayan dönemde özellikle doğrudan yabancı sermaye yatırımı 15 milyar doların altındadır. Geçtiğimiz 13 yıllık dönemde ise yatırım ortamında gerçekleştirdiğimiz iyileştirmeler sonucu Türkiye'ye kümülatif olarak 149 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı geldi. 2015 Haziran ayı itibari ile Türkiye'deki Japon doğrudan yatırımlarının toplamı 1,7 milyar dolara ulaştı. Bu yatırımların 1,6 milyar doları son 5 yılda gerçekleşti. Aslında diğer ülkelerden gelenlerle birlikte ülkemizde Japon yatırımlarının çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Bunların gıdadan otomotive, sigortadan bankacılığa, sağlık sektörüne kadar geniş bir alana yayılması ve hızlanarak devam etmesi stratejik iş birliğimizin ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Buna rağmen sözünü ettiğimiz tutarın iki ülke potansiyeli dikkate alındığında oldukça yetersiz kaldığını da ifade etmek zorundayım. Japonya 2013 yılında yurtdışına yaklaşık 136 milyar dolar, 2014 yılında da 114 milyar dolar yatırım yaptı. Türkiye'ye gelen miktar ise 2013 yılında 439 milyon dolar ve 2014 yılında 212 milyon dolar seviyesinde kaldı" ifadelerini kullandı.

Bu rakamların çok daha üst seviyelerde olmasını temenni ettiğini kaydeden Erdoğan, "Hedefimiz Japonya'nın yurtdışı yatırımlarının yüzde 1'ini yani yılda asgari 1 milyar dolarını Türkiye'de gerçekleştirebilmesidir. Küresel kriz sonrasında Türk ekonomisinin ortaya koyduğu güçlü toparlanma, dayanıklılık ve kamu maliyesindeki sağlam duruş ülkemizdeki yatırımın ortamını daha da cazip hale getirdi. Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansımız başta olmak üzere tüm kurumlarımız sizlere her türlü kolaylığı sağlayacak ve desteği verecektir. Değerli iş adamları, Türkiye hızla büyüyen ve gelişen bir ülkedir. 2014 yılındaki 800 milyar dolarlık sayrı safi yurtiçi hasılamız ve kişi başına 10 bin 500 doları bulan milli gelirimizle çok önemli bir potansiyele sahibiz. 2010 yılı büyüme oranımız yüzde 9,2 olarak gerçekleşti. Finansal krizin gittikçe ağırlaştığı 2011 yılında Türkiye yüzde 8 buçuk büyüyerek dünyada ikinci en hızlı büyüyen ülke oldu" açıklamasını yaptı.

"SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALİNE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ"

Türkiye'nin 2015 yılında da beklentilerin üzerinde büyümeye devam ettiğini bildirerek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Türkiye ekonomisi 2015 yılının birinci çeyreğinde yüzde 1,6 olan beklentiyi aşarak yüzde 2,5 oranında, ikinci çeyreğinde de yüzde 3.4 olan beklentinin üzerine çıkarak yüzde 3. 8 oranında büyüme kaydetti. 2014 yılı sonunda ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 artarak yaklaşık 158 milyar dolar, ithalatımız ise yüzde 3,7 azalarak 240 milyar dolar oldu. Geçtiğimiz 13 yılda Türkiye yurt dışına yatırım yapan bir ülke durumuna ulaştı. Enerjide, ithalat bağlılığını azaltmak için diğer çalışmalarla birlikte nükleer güç santrallerini de devreye almayı hedefliyor. Bu kapsamda Japonya ile birlikte hayata geçirmeyi ön gördüğümüz Sinop Nükleer Güç Santraline büyük önem veriyoruz. Bu proje stratejik ortaklığımız sayesinde uzun vadeye yayılan kapsamlı bir iş birliğini de beraberinde getirecektir. Santralin ilk ünitesinin Cumhuriyetimizin 100.yılı olan 2023'te faaliyete geçmesi yönündeki temennimi burada bir kez daha vurgulamak isterim. Şu hususu özellikle dikkatlerinize getirmek istiyorum. Türkiye'nin önümüzdeki döneme ilişkin hedefleri sebebiyle büyük alt yapı yatırımlarına ihtiyacımız bulunuyor. Alt yapı yatırımları alanında Japonya ile işbirliğimizi devam ettirmek istiyoruz. Bu işbirliğinin önemli bir boyutu finansmana erişimdir. Marmaray Projesinde olduğu gibi uygun koşullu kalkınma kredilerinden yararlanmaya devam etmemiz iki ülkenin de karşılıklı menfaatinedir"

"TÜRKİYE, TÜM YATIRIMCILAR GİBİ JAPON DOSTLARIMIZ İÇİN DE GÜVENLİ BİR LİMANDIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan hafif raylı ve metro projeler ile yenilebilir enerji alandaki projeler başta olmak üzere Türkiye'nin mega projelerini anlatarak, "Dünyanın en uzun asma köprüsü olması planlanan Çanakkale Boğaz Köprüsü, İstanbul'daki 3 kartlı Avrasya Tüneli, Ankara-İstanbul yeni hızlı tren projesi bunlardan bazılarıdır. Bu alanlarda ve diğer alt yapı projelerinde birlikte çalışmalar yapabiliriz. Ayıca sağlık sektöründe de önemli hastane projelerimiz var. Özellikle şehir hastaneleri adı altında yürütmüş olduğumuz hastane projelerimizde ilk etapta 30 büyükşehrimizde bu projelerimizi hayata geçiriyoruz. Şu anda 17 büyük şehirde bunlar yoğun bir şekilde inşaatları devam eden projelerimizdir. Türkiye nükleer enerji, uzay teknolojileri, gelişmiş iletişim ve haberleşme teknolojileri, savunma sanayi ve diğer pek çok önemli sektördeki araştırma, geliştirme ve yatırımlarını süratle geliştiriyoruz. Bu alanlarda Japon ortaklarımızda ele ele daha verimli çalışmalar yürütebileceğimizi biliyorum. Türkiye, tüm yatırımcılar gibi Japon dostlarımız için de güvenli bir limandır. Avrupa, Asya ve Afrika'nın merkezinde yer alması, Türkiye'nin yakın çevresiyle ekonomik iş birliği mekanizmaları kurmasını kolaylaştırıyor. AB ile 1996 yılından bu yana gümrük birliği içinde bulunan Türkiye Avrupa ekonomileriyle bütünleşmiş durumundadır. Ülkemizin G20 üyeliği be halihazırdaki G20 dönem başkanlığı küresel ekonominin yönetiminde üstlendiğimiz sorumluluğun ifadesidir. 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya'da G20 Zirvesini gerçekleştireceğiz ve bu yılki zirvenin özellikli başlıkları bir uygulamadır, iki yatırımlardır, üç kapsayıcılıktır. Ve adımı buna göre atacağız. Özellikle de 2030 yılına kadar alt yapı itibariyle 70 trilyon doları hedefleyen bir süreç söz konusu. Bu kaynaklar nasıl elde edilecek dendiğinde, bu kaynakları elde edebilmek için kamu özel dayanışması önem arz ediyor. Özel sektörün burada yer alması noktasında da kamunun, özelin önünü açması çok büyük bir alt yapıyı oluşturacak ve bu alt yapı yatırımları hızla gelişecektir" açıklamasını yaptı.

"CUMHURİYETİMİZİN 100.YIL DÖNÜMÜNÜ OLAN 2023'TE ÇOK ÖNEMLİ HEDEFLER BELİRLEDİK"

OECD, Karadeniz Ekonomik İş Birliği, G8, Ekonomik İş birliği Teşkilatı ve İslam İş Birliği Teşkilatı üyeliklerimiz Türk dış politikasının çok boyutlu ve bölgesel ekonomik yöneliminin yansıması olduğunu kaydeden Erdoğan, "2003'ten bu yana kararlılıkla hayata geçirilen yapısal reformlar, ihtiyatlı para ve maliye politikaları sayesinde Türkiye'nin makro ekonomik temeli güçlenmiştir. Tabi ki burada insan yönetimi çok önemlidir, bilgi yönetimi çok önemlidir, finans yönetimi çok önemlidir. Bunları başardığınız takdirde netice almak da kolaydır. Cumhuriyetimizin 100.yıl dönümünü kutlayacağımız 2023 yılı içinde kendimize çok önemli hedefler belirledik. 2023'te Türkiye'yi kişi başına 25 bin dolar toplamda 2 trilyon dolar milli gelire sahip 500 milyar dolar ihracat yapan, dünyanın sayısı deniz ve hava limanlarına sahip, 3 nükleer santral inşa etmiş bir ülke haline getirmeyi hedefliyoruz. Aynı şekilde bölünmüş yolların uzunluğunu 23 bin kilometreden 36 bin 500 kilometreye, 2 bin 25 kilometre olan otoyollarımızın uzunluğunu 7 bin 500 kilometreye, hızlı tren hatlarının uzunluğunu bin 200 kilometreden 13 bin kilometreye çıkarmayı kendimize hedef olarak belirledik. Bu hedeflere ulaşmak için, ulaşma alanında 110 milyar dolar, enerji alanında ise 130 milyar dolarlık yatırıma ihtiyacımız var. Ülkemizin ihracat kapasitesini arttırmak için de büyük lojistik merkezler oluşturmayı, yüksel kapasiteli limanlar kurmayı ve bu limanları demir ve karayollarıyla desteklemeyi amaçlıyoruz. Bu büyük vizyonumuzda Japonya'ya önemli bir yer vermek hedeflerimizi özellikle Japon dostlarımızla birlikte hayata geçirmek istiyoruz. Sizlerden bu samimi isteğimize destek olmanızı özellikle bekliyorum. Mevcut gelişmiş siyasi ve hukuki alt yapıyı değerlendirecek olan siz değerli iş adamlarısınız. Ekonomik ve ticaret münasebetlerin karşılıklı yarar temelinde geliştirebilmesini bunun için de iş adamlarına gerekli kolaylığı sağlayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın" dedi.

Erdoğan, iş adamlarının bugünkü temaslarının verimli geçeceğine, yeni iş bağlantıları kuracağına ve Türkiye-Japonya ekonomik ilişkilerine katkıda bulunacağına inandığını kaydederek, konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Japon yatırımcıların ülkemize geldiklerinde ajansımıza en çok sordukları iki konunun Türkiye'de Japon restoranlarının ve golf sahalarının bulunup bulunmadığı olduğunu öğrendim. Her ki konuda da Japon dostlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak imkana sahip olduğumuzu buradan vurgulamak isterim. Bu vesile ile Türkiye'nin belirli bir bölgesinde yaşanan terör hadiselerinin sizlerde ve tüm Japon halkında olumsuz bir intibaha yol açmamasını temenni ediyorum. Şundan emin olmanızı istiyorum. Türkiye, Japon dostlarımız başta olmak üzere herkes için güvenli bir ülkedir. Türkiye özellikle bu terör örgütünün son zamanlarda ortaya koyduğu yanlışlara düşmeyecek kadar, onlarla mücadeleyi başaramayacak kadar zayıf değil. Onları da tamamen halledebilecek güce inisiyatife de sahiptir. Türkiye'de sınırlı bir bölgede ve giderek zayıflayan bir etkiye sahiptir. İnşallah yakında bu sorunu tamamen çözmüş olacağız"