CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanı'nın hükümet kurma görevini CHP'ye vermesi durumunda Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na gitmesi gerekliliğiyle ilgili, Kılıçdaroğlu'nun duyguları ile devlet işlerini birbirine karıştırmayacağını belirtti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iade etmesinin ardından görevin CHP'ye verilmesi gerektiğini belirten CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "İşin yakışanıdır, işin anayasanın emrettiği kısmıdır. Ama 39 gündür Türkiye'de saray entrikalarını izliyoruz hep beraber. 39 gün boyunca Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bir koalisyon arayışı olmadı. 39 gün boyunca Adalet ve Kalkınma Partisi çok kısa süreli 2 aylık bir seçim hükümetine payanda ortak aradı. AKP'nin samimi bir koalisyon kurma arayışı olsaydı bugün Türkiye bu tarihi fırsatı kaçırmamış olurdu" dedi.

Erken seçimin Türkiye'ye yapılacak en büyük kötülük olduğunu savunan Engin Altay, "Erken seçimde oyunu artıracak tek parti CHP, bunu bilerek, buna rağmen bunu söylüyorum. Çünkü başından beri CHP'yi düşünmedik, Türkiye'ye düşündük. Onun içinde önce Türkiye dedik" diye konuştu.

"BİZ İSTERİZ Kİ UZUN VADELİ BİR KOALİSYON HÜKÜMETİ OLSUN"

CHP'nin koalisyonu kurmak ile görevlendirilmesi durumunda CHP'nin nasıl bir yol izleyeceğini açıklayan Engin Altay, "Zaten 39 günü kaybetmişiz, yeniden AKP ile oturmaya gerek var mı bilemem. Olması gereken burada MHP ve HDP'nin desteğini alarak bir CHP azınlık hükümetidir. Elbette öncelikle MHP'ye koalisyon teklifi götüreceğiz. Bizim amacımız, bizim başkanlığımızda Türkiye'yi seçime götürelim değil. Mümkünse bir koalisyon hükümeti kurmak, bu konuda matematiksel olarak imkan var. Bahçeli'nin bu konudaki tavrını görüşünü almamız ve ölçmemiz lazım. Biz isteriz ki uzun vadeli bir koalisyon hükümeti olsun. Bu olmuyorsa CHP'nin kuracağı bir azınlık hükümeti ile Türkiye erken seçime gitmeli. Başka bir seçenek yok. Diğer bir seçenekte 116. maddeye göre Cumhurbaşkanınca görevlendirilecek bir başbakan tarafından kurulacak bir hükümettir. O hükümete hem MHP hem HDP üye vermeyeceklerini sanıyorum açıkladılar. İki muhalefet partisinin üye vermediği bir noktada ve ağırlıklı olarak AKP'nin üyelerinde oluşacak bir hükümette biz payanda olarak bulunmayı arzu etmeyiz ama nihai kararı MYK'mız verir" şeklinde konuştu.

"Kılıçdaroğlu Bahçeli'yi ikna edebilir mi HDP hassasiyetine rağmen?" sorusuna cevap veren Altay, "Semih Yalçın'ı az önce bir televizyon kanalında izledim müspetti, olumluydu, negatif değildi en azından. Bahçeli'nin Türkiye'de 39 gündür sergilenen bu saray entrikalarına teslim olacağına ihtimal vermem. Saray bir projeksiyon geliştirdi, Türkiye'nin 2-2,5 ayını çaldı, şimdi Bahçeli böyle bir alternatif çıkmış iken bu alternatifi elinin tersi ile itip saray entrikalarına alet olup tekrar Türkiye'nin anahtarını AKP'ye vermez diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"BAHÇELİ SARAY ENTRİKALARININ ALETİ OLMAYACAK"

"Hükümet kurma görevini almanız için saraya gitmeniz gerekiyor. Bu durumda ne yapacaksınız?" sorusuna ise Altay, "Hükümet kurma görevi ile ilgili bu anayasanın amir bir hükmüdür. Kılıçdaroğlu duyguları ile devlet işlerini birbirine karıştırmayacak kadar tecrübeli bir siyaset adamıdır. Yeter ki Cumhurbaşkanı "bir istişari görüşmeler yapacağım" adı altında son 6 günü de çalmasın, böyle bir endişe benim yok, ama kamuoyunda görüyorum" ifadeleriyle cevap verdi.

MHP'nin tarihi bir dönemeçte olduğunu vurgulayan Altay, "İki seçenek var; ya 116'ya göre bir hükümet, ya da CHP'nin kuracağı bir azınlık hükümeti. Ama ikisinde de seçim var. Benim için 25 Ekim de olabilir, 1 Kasım'da olabilir. Bu tarihleri ben olabilirliğini yüksek görüyorum. Burada sorun Bahçeli'nin kararındadır, tavrındadır, tutumundadır. Ben tekrar güvenerek ve inanarak söylüyorum ki Devlet Bahçeli saray entrikalarının aleti olmayacak, bu tuzağa düşmeyecek. Türkiye'yi bir CHP azınlık hükümeti ile seçime götürmek ihtimali daha güçlü ve yüksek gibi duruyor" açıklamasında bulundu.