Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde (DAÜ) örgütlü bulunan DAÜ-SEN ve DAÜ BİR-SEN, Doğa Okulları’nın hisselerinin Nişantaşı Üniversite’sine devredilmesiyle DAÜ kampusu içinde DAÜ’ye rakip bir üniversitenin faaliyet göstereceği gerekçesiyle, “DAÜ’nün böyle bir oldubittiyi kabullenmesi beklenemez” dedi.

DAÜ’nün, üniversite öncesi eğitim kurumlarını başarıyla ileriye taşıyacak akademik, yönetsel ve mali kapasiteye sahip olduğunu vurgulayan DAÜ-SEN ve DAÜ BİR-SEN, “Ne amaçla olursa olsun DAÜ’nün içinde başka bir üniversitenin faaliyet göstermesini kabul etmeyecek, bu konuda her türlü mücadeleyi vereceğiz” dedi.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) ile Doğu Akdeniz Üniversitesi Birlik ve Dayanışma Sendikası (DAÜ BİR-SEN) üniversite öncesi eğitim kurumlarının hisselerinin önce Doğa Okulları’na ardından da Nişantaşı Üniversitesi’ne devredilmesi konusunda ortak açıklama yaptı.

Bu devirin “ticari” olduğunu savunan sendikalar, “Ne akademik kaygılar, ne DAÜ’lü ne de Mağusalı velilerin kaygıları dikkate alındı” ifadesine yer vererek, “Nişantaşı Üniversitesi ilk ve orta eğitim alanında hiç tecrübesi olmayan bir kurum” görüşü de paylaşıldı.

Çocukların eğitimi kadar DAÜ için de endişe duyduklarını ifade eden 2 sendika, DAÜ eski Rektörü Abdullah Öztoprak’ın 2011’de altına imza koyduğu devir protokolünün DAÜ’ye bu konuda söz söyleme hakkı bırakmadığını savundu.

“TAMAMEN KAR ODAKLI”

DAÜ-SEN ile DAÜ BİR-SEN ortak açıklamasında, “Protokole DAÜ’nün yapacağı herhangi bir devire karşı Doğa Okullarını koruyan, Doğa Okullarının yapacağı herhangi bir devire karşı DAÜ’yü koruyacak bir madde konmadı. Tamamen kar odaklı yapılan işlem yine tekrarlanabilir ve önümüzdeki yıllarda okullarımız uygun fiyatı veren bir kumarhane sahibine de devredebilir” görüşü savunuldu.

Haziran 2016’da Doğa Okulları ile imzalanan sözleşmenin 5’inci yılını dolacağını ve sözleşmenin feshi için tüm şartların olgunlaştığını savunan sendikalar, “DAÜ Rektörlüğü’nden, DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu’ndan ve hükümetten talebimiz Özel Doğa Okulları ile yapılan protokolün derhal feshedilerek, başka bir üniversitenin kampusumuz içine yerleşip faaliyet göstermesine engel olması, kampus içinde kampus rezaletine son vermeleridir” dedi.

“ESKİ YÖNETİCİLER SUSKUN OLABİLİR...”

Sendika açıklamasında bazı sorulara da yer verildi:

“DAÜ eski yönetimi 2011 yılında aldıkları devir kararını savunurken “Ne yani ihale açalım da okulları kumarhane sahiplerine mi verelim?” diyen DAÜ eski yönetimi gelinen bu nokta hakkında ne düşünüyor? Eski yöneticiler suskun olabilir,  bu ülkede Eğitim Bakanlığı’nın görev yetki ve sorumlulukları, söyleyecek bir sözü yok mu? Eğitimi ticari ilişkilerin odağına yerleştiren bu devir onlar açısından uygun mu?”