Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Su Altı Araştırma ve Görüntüleme Merkezi (SAGAM), yumurtadan yeni çıkan yavru deniz kaplumbağalarını denize bıraktı. “İskele ve Gazimağusa Kıyılarına Yuva Yapan Deniz Kaplumbağalarının İzlenmesi ve Korunması Projesi” kapsamında 8 Eylül 2016 tarihinde DAÜ Deniz Tesisleri’nde (Beach Club) gerçekleştirilen söz konusu etkinlik ile yavru deniz kaplumbağaları ilk kez denizle buluştu. Söz konusu etkinliğe DAÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Osam, Öğrenci İşleri’nden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Yaşar Özden ve çok sayıda vatandaş katıldı.

DAÜ-SAGAM Başkanı ve DAÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi, Biyolojik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, 2008 yılından itibaren DAÜ-SAGAM’ın İskele ve Gazimağusa kıyılarına yapılan deniz kaplumbağası yuvalarının korunması projesini yürüttüğünü belirterek, KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın belli sahilerde koruma çalışmalarının yürütülmesi için üniversite ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yaptığını bildirdi. Yrd. Doç. Dr. Çiçek,  Gazimağusa ve İskele sahillerinde yuva yapan deniz kaplumbağalarının (Chelonia mydas ve Caretta caretta) korunması ve izlenmesi projesinin bu yıl DAÜ Rektörlüğü ve DAÜ-SEN desteği ile gerçekleştirildiğini aktardı.  

dsc_0014-002.jpg

Yrd. Doç. Dr. Çiçek dişi kaplumbağanın yumurtlama süreci hakkında bilgiler vererek “Pinpon topu büyüklüğünde olan yumurtalar, geceleyin, dişi tarafından kazılmış yuvalara bırakılır. Çoğu dişi genellikle her seferinde daha önce yuva yaptıkları kumsala geri dönmektedir. Hatta bazen, sadece aynı kumsalda görünmekle kalmayıp, daha önceki yuvalarının çok yakınlarına yuva yaparlar. Genellikle yuva başına 80 - 120 yumurta vardır. Dişi genellikle her yıl 3–4 kere yuva yapar. Yavrular, 45 - 60 gün sonra, günün ilk saatlerinde yumurtadan çıkarlar. Yuvadaki bütün yavrular aynı zamanda yuvadan çıkmayabilir, bu durumda takip eden gecelerde gruplar halinde yavru çıkışı devam eder. Yuvadan çıkan yavrular ufuk aydınlığını kullanarak denize doğru yönelirler. Bu sırada kumsal gerisinde bulunan herhangi bir ışık kaynağı, yavruların yönlerini şaşırmalarına ve bu nedenle ölümlerine neden olabilir” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Yrd. Doç. Dr. Çiçek, bu sevimli canlıların daha iyi korunabilmesini sağlamak için dikkat edilmesi gereken noktalar üzerinde durarak kıyısal alanda hızlı deniz araçları trafiğine izin verilmemesi gerektiğini, denizlerimizdeki katı atık kirliliğinin giderilmesi gerektiğini, balıkçılar tarafından yanlışlıkla yakalanan türlerin (özellikle parakete gibi çengelli oltalarla), hızlıca ve vücut yapılarına zarar vermeden tekrar suya bırakılmaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca, üreme mevsiminde, üreme kumsalı olarak belirlenmiş kumsallara 20:00 – 08:00 saatleri arasında giriş yapılması, ateş yakılmaması ve sahildeki ışık kirliliğinin engellenmesi gerektiği üzerinde durdu.

Üreme kumsallarında, derin çukurlar açılması gerektiğini bildiren Yrd. Doç. Dr. Çiçek, yumurtlama alanına güneş şemsiyesi sapı batırılmaması gerektiğini de vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Çiçek “Yumurtlama sezonunda sahile araba ve diğer araçlarla girilmemelidir; bu araçların lastikleri kumun içindeki yuvaları sıkıştırmakta, lastiklerinin bıraktığı çukurluklar ise yavruların denize ulaşmasını engellemektedir. Üreme kumsallarına köpek gibi evcil hayvanlar sokulmamalı, yuvaların üstünü örtebilecek eşyalar kumsalda bırakılmamalıdır. Karada ve denizde bulunan yavrulara müdahale edilmemelidir" şeklinde açıklamalarda bulundu. 

dsc_0024-005.jpg

dsc_0026-001.jpg

dsc_0035-003.jpg