Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye topraklarında IŞİD terör örgütüne yönelik havadan yapılan sınır ötesi operasyonların yüzde 100 başarılı olduğunu belirterek, karadan yapılan operasyonda sınırı geçme ihtiyacı hissedilmeden hedeflerin yok edildiğini söyledi.

Yargıtay Başkanı Zerrin Güngör'ü ziyaret ettikten sonra gazetecilerin IŞİD ve PKK terör örgütlerinin Türkiye'ye yönelik yaptıkları terör eylemleri ve bu eylemlere yönelik yapılan operasyonlar hakkındaki sorularına cevap veren Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suruç saldırısının hedefinin sadece oradaki vatandaşlar değil, Türkiye'ye yönelik olduğunu, PKK, DHKP-C ve bağlantılı örgütlerin saldırıların Türkiye demokrasisi ve Türkiye'yi hedef aldığını belirtti. Suriye topraklarında IŞİD terör örgütüne yönelik yapılan sınır ötesi operasyona yönelik olarak Davutoğlu, "Tespit edilen hedefler yüzde 100 isabetle vuruldu. Operasyona katılan bütün pilotlarımızı tebrik ediyorum. Suriye sınırına girme ihtiyacı olmadan hedefler vurulmuştur. İhtiyaç hissedilmiş olsaydı, geçilirdi ve gereken nerede olursa olsun o saldırıyı yapanlar yok edilirdi. Buna ihtiyaç edilen bir durum olmadı" açıklamasında bulundu.

"ATIL DURMAMIZ, BEKLEMEMİZ SÖZ KONUSU OLAMAZ"

Terör örgütleri tarafından Türkiye'ye yönelik saldırılara ilişkin, "Bunun karşısında bizim atıl durmamız, beklememiz söz konusu olamaz" açıklamasında bulunan Başbakan Davutoğlu, güvenlik toplantısında alınabilecek önlemleri eylem planı haline getirdiklerini kaydetti. Davutoğlu, "Bugün başlayan operasyonlar sadece noktasal operasyonlar değildir, bu bir süreçtir. Nasıl terör Türkiye'nin huzur ve güvenliğini bozacak şekilde, taciz edici tarzda eylemlerini sürdürüyor, bizimde bugünden sonra teröre ve şer odaklarına karşı yürüteceğimiz süreç geniş kapsamlı bir süreçtir. Bir bölgeye münhasır değildir, çok geniş kapsamlıdır. Alacağımız tedbirleri gözden geçirdik, il bazında, örgüt bazında değerlendirmeler yaptık, yurtiçi ve yurtdışı tehditler bazında değerlendirmeler yaptık. Başta TSK, İçişleri Bakanlığımız, MİT Müsteşarlığımız olmak üzere güvenlikle ilgili bütün birimler şuan itibariyle en detaylı bir şekilde talimatlandırdık. Alacağımız tedbirler konusunda, yaptığımız çalışmalardan sonra akşam toplantı bitiminden sonra Sayın Cumhurbaşkanımızı arayarak kendisine atacağımız adımlar, uygulayacağımız eylem planı içinde bilgi verdim. Yarın inşallah olağan haftalık görüşmemizi İstanbul'da gerçekleştireceğiz, bu konuları da son gelişmeler ekseninde ele alacağız" dedi.

"DEAŞ'A YÖNELİK OPERASYON HEDEFİNE ULAŞMIŞTIR VE DURMAYACAKTIR"

Bu sabah itibariyle TSK'nın aldığı talimatlar çerçevesinde Suriye sınırında Türkiye'yi tehdit etme potansiyeli bulunan DEAŞ hedeflerini yüzde 100 isabetle ortadan kaldırdığını kaydeden Başbakan Davutoğlu, "Kim Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kim sınırımıza herhangi bir tehdit oluşturursa, talimat çok açık, geceleyin tekrar Silahlı Kuvvetlerini yetkilendirdim, hangi terör örgütü, kim Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırlarına tehdit olacak mahiyette yaklaşırsa ikinci bir emre gerek olmaksızın gerekli tedbir alınacaktır. Bir astsubayımızı şehit verdik, Allah rahmet eylesin. Ama askerlerimizin ve polislerimizin katilleri mutlak suretle cezalandırılacaktır. Dolayısıyla DEAŞ'a yönelik operasyon hedefine ulaşmıştır ve durmayacaktır. Her an Suriye'nin üzerinde ve sınıra yakın bölgelerdeki hareketliliği gözlüyoruz, Türkiye'yi tehdit eden en ufak bir hareketlilik karşısında en şiddetli karşılık gösterilecektir. Bir daha kimsenin Türkiye sınırlarını tehdit etmesi ve Türkiye sınırları içinde herhangi bir eyleme kakışmaması için de tedbirlerimiz sürecek. Burada açık bir suretle ifade edeyim, bizim kimse ile bir savaşa girmek… Ortaya böyle şeyler atılıyor, Suriye'deki kriz 4 yılına yaklaştı ve Türkiye herhangi bir savaşın parçası haline gelmedi, gelmeyecek. Ama bizi tehdit eden bir odak olursa ona karşı önlem almak bizim uluslararası hakkımızdır. Dün aldığımız tedbirlerin ABD ile yürütülen müzakerelerle alakası yoktur. Alakası yoktur derken, bütün bu tedbirler bağlamında bilgilendirildi, ama bu Türkiye'nin ulusal güvenliği bağlamında aldığı kararlardır. İncirlik'in açılması ve bu bağlamda yürütülen müzakerelerde dahil olmak üzere ayrı bir süreçtir. Bu Türkiye'nin kendi ulusal güvenliği için aldığı kararlardır. Bazı haberler görüyorum, Şam yönetimine bilgi verildiği yönünde, bu söz konusu değil. Türkiye kendi güvenliği ile ilgili karar alırken Ankara'da karar alır ve bunu uygular. Dün astsubayımıza yapılan saldırı zaten Türkiye'ye meşru müdafaa hakkı doğurmuştur, kimseyi herhangi bir şekilde bilgilendirmemiz yoktur. Ama müttefik ülkeler bilgilendirilmiştir, aynı sahada müttefik ülkelerinde koalisyon çerçevesinde yaptığı askeri hareketlilik var, bunun koordinasyonunun yapılması lazım, bu anlamda da dün bu kararlarının alınmasına müteakip Dış İşleri Bakanlığı yetkililerimiz başta ABD olmak üzere müttefik ülkelere bilgi verdi, diğer bilgilendirmeler NATO ve BM nezdinde yapılıyor. Ama ikisinin ayrı süreç olduğunu vurgulamak isterim. Dün saldırı olmamış olsaydı da ABD ile eğit-donat, güvenli bölge ve DEAŞ tehdidine yönelik ortak tavır çerçevesinde atılacak adımları atılırdı. Bu konuda belli bir aşamaya da gelindi. Gelinen bu aşamada bundan sonra daha yoğun bir şekilde DEAŞ tehdidi ve bütün terör tehdidinin sınırlarımızdan uzak tutulması için müttefik ülkelerle çalışmalarımız yoğunlaştırılacak" diye konuştu.

"ŞU ANA KADAR 297 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI"

Sınır ötesi operasyon ve 16 ilde DEAŞ, PKK, DHKP-C unsurlarına karşı çok sayıda polisin katıldığı noktasal operasyonlara yönelik bilgi veren Davutoğlu, "Şu ana kadar 297 kişi gözaltına alındı ve operasyonlar devam ediyor. Nerede ve kimlere yönelik nasıl tavır alınacağı güvenlik toplantısında bize aktarıldı, bizde operasyon için düğmeye basılması konusunda talimat verdik. Ceylanpınar'da iki polisimizin şehit edilmesine yönelik 35 kişi, Diyarbakır'da polisimizin şehit edilmesiyle ilgili 19 kişi gözaltına alındı. Kimin bu cinayetlerle ilişkisi varsa, askerlerimizin şahadetine sebep olan IŞİD militanları gerekli mukavemeyi görmüşse, polislerimizin alçakça şehit edilmesinde kimin emli varsa cezalandırılacaktır. Türkiye demokratik özgürlüklerin yaşandığı bir devlettir, kamu düzeninin sarsıntıya uğradığı bir ülke asla olmayacaktır. 297 gözaltı içinde 37 yabancı uyruklu vardır. Çok sayıda mühimmat ve silah ele geçirilmiştir. İstanbul'da terör odağı olarak kurulan gruplara karşı yapılan operasyon esnasında bir DHKP-C esnasında polisimizin gözaltına almak istediği esnada silahla mukavemede bulunduğu için ölü olarak ele geçirilmiştir. Polisimize talimatımız açıktır. Özellikle bu hafta sonu bazı grupların bazı illerde gösteri yapacakları yönünde bilgiler üzerine söylüyorum, Türkiye'de herkes izin verilen yerde gösteri yapma hakkına sahip değildir, ama hiç kimse hiçbir gösteride silah taşıma ve yüzünü örtme özgürlüğüne sahip değildir. İşte şimdi İçgüvenlik Yasasıyla aldığımız tedbirlerin önemi bir kez daha anlaşılıyor. Suruç'ta katledilen vatandaşlarımızın ailelerine tekrar taziyelerimizi sunuyorum. Ama bu cenaze, herhangi bir cenaze bahane edilerek İstanbul sokaklarında maskeli ve silahlı gösteri yapılmaya kalkılırsa kesinlikle müsamaha gösterilmeyecek. Sonra kimse niye müdahale edildi diye sormasın. Bütün bu maskelileri tespit ediyoruz, tek tek hepsi yasanın gerektirdiği cezaya çarptırılacak. Tek tek hesaba çekilecek. Bu çerçevede gerek 16 ilin tümünde, gerekse belli merkezlerde IŞID militanları, PKK'nın ve bağlantılı grupların üyeleri ile DHKP-C ve bağlantılı grupların üyelerine yönelik operasyonlar devam edecek. Ayrıca, Ağrı, Adıyaman ve Şırnak ve belli yerlerde araç yakma ve yol kesme, kırsal kesimde illegal yapılan oluşturma yönündeki faaliyetlere karşı operasyonlar devam ediyor ve edecek. Bu bölgedeki vatandaşlarımıza sesleniyorum, kimse devletin meşru gücünü paralel yapılanmalara gidemez Kim yapıyorsa bunlara son verilecek. Biz çözüm projeni, Türkiye'deki bütün kesimleri birbiri ile buluşturan milli bir proje olarak ele aldık ve bunu sağlamaya devam ediyoruz. Birileri alanda boşluk tespit edip bu boşluğu doldurmak için illegal yapılar oluşturmak suretiyle bunun çözüm süreciyle bağlandırılması mümkün değil. Kamu düzeni herkesin düzenidir, kamu düzeni her ne suretli olursa olsun sağlanacaktır. Bu coğrafyada yaşamanın bazen bedelleri oluyor. Hepimiz gerektiğinde bu bedelleri gerektiğinde ödemeye hazır olmazsak, bu coğrafyada özgür bir şekilde yaşama şansı bulamayız. Eğer biri bize bedel ödetmeye kalkarlarsa, terör örgütlerinden bahsediyorum, bir bedel ödetirlerse karşılığını 10 misli görürler. Türkiye'yi kıskaca almaya çalışan, başka yerlerle çalıştığı zannedilen, Türkiye söz konusu olduğunda ortak bir hedef gibi Türkiye'ye saldıranlara Türkiye hem milletin bütünlüğü hem de ülkemizin gücü itibariyle cevap vermeye ve haddini bildirmeye muktedirdir. Vatandaşlarımızın soğukkanlı, devleti ve hükümetine güvenerek tavır sergilemesi konusunda çağrıda bulunuyorum. Hükümetimiz geçiş hükümeti gibi bir kaygı duymasın, biz görev yaptıkça ne gerekiyorsa o adımları atarız" ifadelerini kullandı.

"DEAŞ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BÜTÜN DÜNYAYA TEHDİT TEŞKİL ETTİĞİ AŞİKARDIR"

ABD ile yürütülen müzakerelerin belli bir aşamaya geldiğini ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Artık Türkiye'nin yıllardır zikrettiği bazı hususların ne kadar önemli olduğu herkes tarafından algılanıyor. 3 senedir vurgulaya geldiğimiz güvenlikli bölgeler o zaman yapılsaydı, DEAŞ gibi terör yapıları Türkiye sınırına yaklaşamazdı, mülteci akınları bu kadar yoğun olmazdı. Son dönemde ABD yürüttüğümüz müzakereler belli aşamaya gelmiştir. Türkiye kendi ulusal güvenliği ile ilgili planlamalar yapar ama DEAŞ terör örgütünün bütün dünyaya tehdit teşkil ettiği aşikardır. Bu çerçevede önümüzdeki günlerde somut adımlar atılacak. Türkiye sınırındaki bütün terör yapılanmalarının ortadan kalkması için müttefik ülkelerle birlikte çalışmaya devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.