Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Rusya'nın "Türkiye DEAŞ'tan petrol alıyormuş, arkasında şu varmış" gibi ithamlarla Türk hava sahası ihlalini örtmesinin mümkün olmadığını belirterek, "Suriye krizi bir Türk-Rus krizi değildir. Hatta Suriye krizi bir Rus-NATO krizi de değildir. Ama bu tutumun sürdürülmesi sebebiyle şu anda maalesef Türkiye ile Rusya arasında bir krize dönüşmüş bulunmaktadır. Türkiye-Suriye sınırı aynı zamanda bir NATO sınırı olduğu için de NATO-Rusya arasında bir gerilim konusu olarak uluslararası gündeme girmiştir" dedi.

Davutoğlu, KKTC'ye seyahati öncesinde, Esenboğa Havalimanı'nda açıklamada bulundu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Türkiye'nin hava sahasının desteklenmesi için NATO'dan herhangi bir öneri geldi mi ya da Türkiye'nin bir talebi oldu mu? Koalisyon güçlerinin uçuşlarına Türkiye'de destek veriyor, istenmeyen bir durumun oluşmaması için Türkiye uçuşları azaltabilir mi" sorusu üzerine Davutoğlu, NATO Genel Sekreteri Sayın Jens Stoltenberg ile dün yaptığı görüşmede bu konuları kapsamlı şekilde el aldıklarını belirtti. Türkiye'nin hiçbir zaman gerilimin, çatışmanın tarafı olmak istemeyeceğini, istemediğini defaatle söylediğini hatırlatan Davutoğlu, bu olayda da Türkiye'nin defansif şekilde sadece kendi hava sahasını savunduğunu vurguladı.

Davutoğlu, "Şunu Rus yetkililerin bilmesi icap eder; Türk uçakları Rus hava sahasını ihlal etmedi. Türk uçakları, Rus uçağını herhangi bir hava sahasında hedef almadı. İhlal edilen hava sahası, Türk hava sahasıdır" diye konuştu.

Dünyanın her yerinde hava kuvvetlerinin birinci görevinin, hava sahasının ihlallerden korunması olduğuna işaret eden Davutoğlu, sınırın öte yanında bir savaş cereyan ederken, mülteciler akın akın Türkiye'ye gelirken, hava sahasını tekrar tekrar ihlal eden uçaklara göz yummanın sorumlu bir davranış olmayacağını, Türk pilotların angajman kurallarının gereğini yaptığını söyledi.

Olayın hemen ardından Rus askeri ataşesinin, büyükelçinin Dışişleri Bakanlığına davet edilip, detaylı bilgi verildiğini bildiren Davutoğlu, dün NATO Karargahı'nda, "hiçbir şekilde bu olayın yaşanmasını istemediklerini" söylediğini anımsattı.

"DEAŞ'IN TEMİZLENMESİ ÇABALARI DEVAM EDECEK"

Türkiye'nin yanı başında bir savaş cereyan ederken, hava sahasının ihlali karşısında sessiz kalınmasını kimsenin beklememesi gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Eğer burada karşılıklı olarak bir art niyet yoksa, yani Türk hava sahası bilinçli şekilde ihlal edilmemişse, burada bir kasıt yoksa Rus tarafının bilmesi lazım gelir ki Türkiye'nin mukavelesinde de bizatihi, doğrudan Rusya'yı hedef alan bir kasıt yoktur. Oturup konuşulur, bu konuda atılacak adımlar birlikte ele alınır. Tekrar ilişkilerimizin, normal iletişime açık bir şekilde sürmesi sağlanabilir. Ama bunun yerine karşılıklı suçlamalarla Türkiye'ye dönük asılsız ithamlarla 'Türkiye DEAŞ'tan petrol alıyormuş, arkasında şu varmış', bu tür ithamlarla Türk hava sahası ihlalini örtmek de mümkün değil. Suriye krizi bir Türk-Rus krizi değildir. Hatta Suriye krizi bir Rus-NATO krizi de değildir. Ama bu tutumun sürdürülmesi sebebiyle şu anda maalesef Türkiye ile Rusya arasında bir krize dönüşmüş bulunmaktadır. Türkiye-Suriye sınırı aynı zamanda bir NATO sınırı olduğu için de NATO-Rusya arasında bir gerilim konusu olarak uluslararası gündeme girmiştir."

NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın bugünlerde olacağını, müttefik ülkelerle yakın temas içinde bulunduklarını belirten Davutoğlu, "Türkiye, koalisyonun bir unsuru olarak, DEAŞ'ın sınırımızdan temizlenmesi yönündeki çabalarına devam edecek. Ümit ederiz ki bir daha böyle bir olay yaşanmaz. Böyle bir olayın yaşanmasına sebebiyet verecek provokatif girişimler, adımlar atılmaz. Ama Türkiye'nin kendi sınırlarını, ulusal stratejik çıkarlarını koruma iradesinden de hiçbir zaman şüphe edilmemelidir" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DEN KİMSE TAVİZ VERMESİNİ BEKLEYEMEZ"

Rusya'ya "Geliniz benzer olayların yaşanmaması için askeri iletişim kanallarımızı açalım. İlişkilerimizin tekrar rayına girmesi için diplomatik ilişki kanallarımızı açalım, oturup konuşalım. Daha büyük çaplı krizlerin önüne geçelim" çağrısında bulunan Davutoğlu, coğrafyanın ülkelerin, toplumların kaderi olduğunu, asırlarca süren Türkiye ile Rusya komşuluğunun değişmeyeceğini söyledi.

Bu komşuluğun gereğini hep beraber yapma vakti olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye'ye yönelik asılsız suçlamalar yerine, masa başında ne yapılacağının konuşulması gerektiğini dile getirdi.

Davutoğlu, "Ümit ederdik ki, Paris'te Sayın Cumhurbaşkanı'mız ile Sayın Putin arasında bir görüşme gerçekleşmiş olsun, olmadı. Ama bundan sonra da bu iletişim kanallarını açık tutmak gerekiyor, soğukkanlı davranmak, soğukkanlı bir söylem benimsemek gerekiyor" diye konuştu.

Türk-Rus ilişkilerinin, her iki tarafın da kazandığı ilişkiler olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Her iki tarafın kaybedeceği bir ilişkiler manzumesinin önü açılmamalıdır ama Türkiye'den de kimse hava sahası, kara ve deniz sınırları konusunda taviz vermesini veya geri adım atmasını bekleyemez. Silahlı kuvvetlerimize verilen angajman kuralları dün neyse bugün de o dur, yarın da o olacaktır. Türk hava sahasının, kara ve deniz sınırlarının korunması en asli görevdir ve bunun gereği de yapılacaktır" dedi.