Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Erken seçim iddialarına 'Türkiye'nin erken seçim gibi bir gündemi yoktur' diye yanıt veren Davutoğlu, Suriye sorunu ile ilgili Cenevrede'de yapılacak toplantılara PYD'nin katılmasına  türkiye'nin karşı olduğunu dile getirdi. Avrupa'daki temaslarıyla ilgili de konuşan Davutoğlu, "Kürtlerin masada olmasını istiyoruz. Ancak biz YPG ve PYD'nin masaya oturmasına karşıyız. PYD masaya oturmak istiyorsa, rejimin yanına yakışı"dedi.

Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

BIDEN GÖRÜŞMESİ

ABD Başşkan Yardımcısı Joe Biden'ı misafir ettik. Ülkelerimiz yoğun temas içindedir. Gündemimizi Suriye, Irak ve Kıbrıs müzakereleri oluşturdu. NATO dayanışmasını değerlendirdik. Başta DAEŞ ve PKK olmak üzere pek çok adım atma kararlılığını gösterdik.

"YPG VE PYD'NİN MASAYA OTURMASINA KARŞIYIZ"

Görüşmemiz vesilesiyle gerek PKK, gerek DAEŞ'e karşı işbirliğimizi sürdüreceğimizi bildirdik. Bizler DAEŞ, PKK, El Nusra gibi tüm terör örgütlerine karşı kararlılıkla mücadele edeceğiz. Herkes net bir tutumla terörün ve terör örgütlerinin karşısında yer almalıdır. Bizim için PKK ile YPG ve PYD arasında fark yoktur. PKK hem Türkiye, hem Suriye halkına karşı suçlar işleyen örgüttür. Hepsinin karşısında Türkiye dimdik durmaya kararlıdır. Suriye'de yaşanan yangına, trajediye kayıtsız kalma lüksümüz yoktur. Suriye'de yaşanan dramın sona ermesi için Türkiye elinden geleni yapacaktır. Çözüm için kurulacak masayı destekliyoruz. Bizim Kürtlere yönelik önyargılı olduğumuz tutumu maksatlı olarak dile getiriliyor. Biz herkesin bir arada bulunduğu masa istiyoruz. Kürtlerin masada olmasını istiyoruz. Ancak biz YPG ve PYD'nin masaya oturmasına karşıyız. PYD masaya oturmak istiyorsa, rejimin yanına yakışır. Halkına karşı katliam yapan bir rejimle işbirliğinin sonucu bu olmalıdır. Türkiye'nin Suriye'nin yanında yer alacağını ifade ediyorum. 

Muhalefet bu sırada aynı plağı bozuk şekilde çalmaya devam etti. Türkiye sadece bölgesinin değil, dünyanın en etkili ülkelerinden biri.

Her yerde Türkiye'nin dünya ortalamasının 3 misline yakın kalkınması gıpta ile takip ediliyor. yurt dışındaki vatandaşlarımız Türkiye'nin yükselen gücünden duydukları onuru bizlere iletiyorlar.

KILIÇDAROĞLU'NA: İSİMLER DEĞİŞİYOR, ZİHNİYET DEĞİŞMİYOR

Bu parlak tablo içinde ciddi bir muhalefetin eksikliği hissediliyor. Muhalefet olmaz olmazdır. Seçimler sonrası yaptığımız çağrılar karşılığını bulmadı. Son bir hafta içinde Sayın Kılıçdaroğlu anamuhalefet partisi liderine yakışmayacak bir tutum içine girdi. Sayın Cumhurbaşkanı'na karşı kullandığı üslup, takındığı tavır kabul edilemez. Sizin milletin tercihine saygınız bu mu? Cumhurbaşkanlığına saygınız bu mu? Kişisel olarak farklı düşünebiliriz ancak konumunuza saygı gösteriyoruz. Biz de sizden aynı saygını bekliyoruz. Ancak siz hakaret ediyorsunuz. Muhalefetinizdeki tek değişim bu. Bu millet size ders üzerine ders verdi, sizi sandığa gömdü ama hiçbir şey öğrenmediniz. Aynı ezber, aynı nezaketsizliğe devam ediyorsunuz. Milletimiz hem 7 Haziran, hem 1 Kasım'da ibret dolu mesaj verdi. Kamuoyu anketlerine göre oylarımız artmaya devam ediyor. Bunlar hala yüzde 30'u aşamıyor. Bunlar kurultaylar yapar ama zihniyet değişmiyor, kafalar değişmiyor. İsimlerin değişmesi önemli değil. Sayın Kılıçdaroğlu kurultayda vizyon çizmek yerine hakaret ediyor.

AK PARTİ'NİN REFORM VE VAATLERİ

Türkiye 2015'te iki önemli seçim yaşadı. Bugün yaklaşık yüzde 50 oy alan hükümet yönetiyor. Bu milletin hizmeti için 24 saat yetmiyorsa 25 saati, 7 gün yetmiyorsa 8'inci günü Allahımızdan isteyeceğiz. Her şeyden kısacağız ama hizmetten kısmayacağız. Daha az dinleneceğiz, daha çok çalışacağız. 1 Kasım seçimlerinin ardından hükümet programımızı açıkladık. Reformlarımız, projelerimizi hayata geçirmeye başladık. Grup toplantılarımızda reform ve vaatlerimizde bilgi aktarıyorum. Bu bizim haftalık muhasebe toplantımızdır. Reformlarımızın yüzde 30'unu, vaatlerimizin yüzde 66'sını gerçekleştirdik.

ERKEN SEÇİM İDDİALARI

Bizim programımız belli. Seçimin üstünden geçen bu kısa zamanda verdiğimiz sözleri yerine getiriyoruz. Türkiye için hizmet, reform dönemi başlamıştır. Her şey yoluna girmiş, gelecek hedeflerine yürürken, birileri bu istikrarlı yürüyüşten rahatsız oldu. Birileri erken seçime gidileceği söyleyerek kafaları karıştırmaya başladı. Türkiye'nin erken seçim gibi bir gündemi yoktur. Son iki yıl içinde 4 seçim yapılmıştır, ve milletimiz yüzde 50'ye yakın oyu sizlere ikram etmiştir. Bunun gereğini yapmadan erken seçim söz konusu olamaz. 
Kısır çekişmelerden uzaklaşarak bu ülkenin kalkınma hedeflerine odaklanmamız lazım. Demokrasi, adalet, toplumsal hayatımızı geliştirmemiz lazım. Bu ülkenin şehirlerini barış şehirleri haline getirmemiz lazım. Bizim için her dakika çok değerli. Bu ülkede seçim yapılacaktır ama 4 sene sonra yapılacak. Yabancı yatırımcıların bunları bize sorduğuna şahit oldum. Türkiye'nin normale döndüğü her dönemde bu tür siyasi projelerin içine giriyor.

ANAYASA'YA YOĞUNLAŞMIŞ ÇALIŞMA EKİPLERİ KURACAĞIZ"

Hedeflerimizin en büyüğü yeni Anayasa'dır. Türkiye cunta yapımı bir Anayasa'yla daha fazla yol alamaz, almamalı. Çözüm isteyen herkes kabul eder ki buyurgan bir Anayasa Türkiye'nin Anayasa'sı olamaz. Temel önceliğimiz darbe dönemi zihniyetiyle hazırlanmış mevcut Anayasa'nın yerine demokratik, özgürlükçü, bu ülkeye yakışan bir Anayasa hazırlamaktır. Meclis'teki bütün partiler Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyelerini belirledi. Türkiye'ye ve Meclis'imize yakışan bir olgunluk içinde çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz. Bugün ben de komisyona üye olarak seçtiğimiz arkadaşlarımızla bir araya geleceğim. Partimizde de çok özel şekilde Anayasa'ya yoğunlaşmış çalışma ekipleri kuracağız.

"İLK AŞAMADA YAKLAŞIK 15 BİN ÖĞRENCİMİZ TELAFİ EĞİTİMİ ALMAYA BAŞLADI"

Bu eğitim döneminde Diyarbakır, Şırnak ve Mardin illerimizin bazı yerlerinde okullarımızda eğitim faaliyetlerinde terör saldırıları sebebiyle bazı aksamalar yaşadık. Bu aksamaların telafi edileceğini ve hiçbir öğrencimizin mağdur edilmeyeceğini ifade etmiştim. Ara tatille birlikte Milli Eğitim Bakanlığımız bu illerde eğitimlerine bir süreliğine ara vermek zorunda kalan öğrencilerimize yine aynı il içerisinde uygun yerlerde ya da diğer il ve ilçelerin alt yapısı uygun okullarında 5 Şubat'a kadar telafi eğitimlerine başladılar. Her bir öğrencinin velisinden tek tek izinler alındı. Öğrencilerimizle birlikte öğretmenleri de kendileriyle birlikte pansiyon imkanı olan başka okullara nakledildiler. Aynı öğretmenlerden aynı eğitimi almaya devam edecekler. İlk aşamada yaklaşık 15 bin öğrencimiz telafi eğitimi almaya başladı. Bu sayı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Eğitimlerin içinde rehberlik ve psikolojik danışma hizmeti, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetler de yer alacak.

"BU BAHAR TERÖRSÜZ BİR BAHAR OLACAK"

Bunlar okul bahçesine bomba atacak kadar merhametten, vicdandan, insaftan yoksundurlar ve sadece nefret diliyle konuşmaktadırlar. Bu nefret hareketinin adı PKK'dır. Kim bu terör örgütünü savunursa aynı nefret söyleminin parçasıdır. Okul bahçesindeki öğrencilere bomba atabilecek kadar insanlıktan çıkmış bu zihniyet mutlaka kaybedecektir. İşte bugün terörle mücadele kapsamında sürmekte olan operasyonların amacı bu insanlık dışı zihniyeti bu ülkeden kökten söküp atmaktır. Çözüm süreci makul bir çizgide ilerlerken yüzlerini yeniden teröre çevirenler bu yaptıklarının hesabını hiçbir zaman veremeyecektir. Ama biz onlardan bunun hesabını sormaya devam edeceğiz. Bu ihanet şebekesiyle sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. 15 gün sonra okullar açılacak. Öğrenciler yine sınıfları dolduracak ve gelecek için eğitim almaya devam edecekler. İşte Silopi'de hayat normale dönmeye başladı. Emin olunuz ki inşallah bu bahar Türkiye'nin her yerinde terörsüz, şiddetsiz bir bahar olacaktır ve bu bahar için biz soğukta, karda, kışta mücadele eden güvenlik güçlerimizin yanındayız.