Dayanışma Hareketi ve Mağusa İnisiyatifi,  Gazimağusa sahil kenarları ve limanının sivilleşmesi  konusunda ortak açıklama yaptı.

İki örgüt adına yapılan açıklamada, Gazimağusa kentinin sahilleri ve limanıyla 42 yıllık statükodan derhal kurtarılması gerektiğini savundu.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Mağusa kenti 42 yıldır adeta bir askeri garnizon kenti gibidir. Kapalı Maraş olarak bilinen kentin yarısı tellenmiş ve yaşama kapatılmıştır. Yasal sahipleri yerine askeri birliklere ve ordu mensuplarına ev sahipliği yapmaktadır. Kentin kalan kısmında da askeri birliklerin ve askeri otoritenin kontrol ve denetimi söz konusudur. Bu bölge içindeki liman ve sahil kenarlarının tamamına yakın kısmının sadece çok küçük bir alanı sivillerin çok kısıtlı olarak kullanımına açıktır.

Karakol mahallesi Mağusa’nın en büyük ve en kalabalık semti olup, 1974 öncesi tüm bölgeye hizmet veren Karakol plajı 42 yıldır sivil halka kapalıdır. Gülseren Eğitim Kampı sahil kenarında kilometrelerce alanı sivile kapadığı gibi, Karakol’da yıllarca insanlarımızın denize girdiği plajı da halka kapatmıştır.”

Açıklamada, tüm sahillerin halka açılması, kamusal alan dahilinde yeşil alanlar olarak yerel yönetime devredilmesi gerektiği savunularak, kentin, taraflı tarafsız herkes tarafından “denize küs bir kent” olarak tanımlandığı savunuldu. Bunun sebebinin kentle sahillerin buluşmasını engelleyen askeri kontrol ve denetim altındaki yerler ve limanın mevcut şekliyle varlığı olduğu ileri sürülen açıklama, şöyle devam etti:

“Bir ülkenin askeri güçlerinin bir kentin bütününde, biten bir savaşın 42 yıl sonrasında dahi hala daha kentin sahilleri ve limanını sivil insanların yaşamına kapatması kabul edilebilir değildir...

Yanı başımızdaki Türkiye’de dahi limanların güvenliği sivil otoriteye devredilmişken, Mağusa Limanı’nda 42 yıldır süren statükoyu kabullenmek mümkün değildir. Liman sivilleşerek, tek bir otorite altında toplanarak özerk/sivil bir yapıya kavuşturulmalıdır. Ayrıca limanın mevcut durumu bahane edilerek özelleştirilmesine karşı duruşumuz da devam edecektir.

Liman mevcut kontrol ve denetim altında tamamen bir çöplüğe dönüştürülmüş ve dünya deniz ticaretinin dışına itilmiştir. Buna dahil olmanın ilk şartı limanın sivilleşmesidir. Kent sahilleri ve limanıyla 42 yıllık statükodan derhal kurtarılmalıdır.”