HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sandıkların birleştirilmesinin yasal bir gerekçesinin olmadığına dikkat çekerek, yine de kimsenin bu karara itiraz etmesini istemediklerini vurguladı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "öz yönetim" açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı'nca görevlerinden uzaklaştırılan belediye başkanları ile bir araya gelmek üzere Batman'a geldi. Batman Belediyesi konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Demirtaş, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şu ana kadar 20 belediye eş başkanı ve 15 belediye meclis üyesinin tutuklandığını, 22 belediye meclis üyesinin ise görevden alındığını anımsattı.

HDP'nin öz gücüyle seçimi kazandığını ve hiç kimseden seçim desteği almadıklarını dile getiren Demirtaş, şunları kaydetti:

"Büyük bir saldırı dalgası altında seçim çalışması yürüttük, yürütüyoruz. Ateşkes sürecinde, biz 176 yerde saldırıya uğradık. Biz o zaman mitingleri bombalanan bir partiydik. Biz ne zaman bir cennet ortamında seçime gittik. Biz tam da o zulüm ortamında barış ortamını yaratan bir hareket ve partiyiz. Tüm arkadaşlarımız emin olsun şu anda ki uygulamalarla zulüm katmerleşse bile kazanan bizler olacağız. Bu dönemde kazanmanın çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Biz 40 yıldır savaş ortamında büyüdük. İlan edilen ateşkesle barış umudumuz doğmadı. Bizim İmralı süreciyle umudumuz bağlıdır."

"1 KASIM UMUT MÜJDESİDİR"

Sandıkların birleştirilmesinin yasal bir gerekçesinin olmadığını ve kimsenin buna itiraz etmesini istemediğini vurgulayan Demirtaş, şu ifadelerde bulundu:

"Nusaybin, Sur ve Cizre'de hiçbir gerekçeleri ve bahaneleri kalmasın. Biz itiraz etmeyeceğiz. Yarın "insanlar korkudan oy kullanmadılar" demesinler. Sandık saray bahçesinde dahi olsa gidip o zarfı atıp, oy kullanacağız. Bize düşen şey, ev ev dolaşıp 1 Kasım'ın umut müjdesi olduğunu anlatmaktır. Sizin ve bizim çağrılarımızla tek taraflı bir ateş sürüyor. Cenazelerin durması AKP'nin teşhir edilmesi demektir. 1 Kasım'da ateşkes kalıcı hale getirelim."

"TEK DİL OLMADAN ULUS OLABİLİRİZ"

Türkiye'yi doğru anlatmanın yolunun "demokratik özerklikten" geçtiğini de savunan Demirtaş, özetle şu açıklamalarda bulundu:

"Biz Ortadoğu'ya demokrasiyi anlatacağız. Çoğulcu cumhuriyeti, doğru anlayıp, doğru anlatacağız. Tüm bunları savundukça bize daha fazla saldırıları olacak. Çünkü Ortadoğu genelinde cesaret edilemeyeni yapıyoruz. Tekçi bir anlayışa karşı çoğulcu bir demokrasiyi savunuyoruz. Bugüne kadar bize oy vermeyenlere bizi yanlış anlattılar. Tek dil olmadan bizler ulus olabiliriz. Dillerin ve kültürlerin çok olduğu bir ulus olabiliriz. Tekçilikte ısrar edenler "bölücülük" yapıyor. Bu demokratik özerklik ve demokratik reformla olur. Bunu sağlarsak, herkes bu devlet ve topraklar "vatanımızdır" diyecek. Bizim önerimiz bir "parçalanma ve bölünme" değil, "devleti birleştirme" hamlesidir."