Türkiye'nin koalisyonlardan korkmaması gerektiğini savunun HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, "Biz Türkiye'de istikrarsızlık yaratmak, güvensizlik yaratmak için barajı aşmadık. Tam tersine oluşacak istikrarsızlık ve güvensizlik ortamına karşın hamle yaptık" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Bakırköy'de Halk Pazarı alanında düzenlenen seçim kutlamalarına katıldı. Burada HDP'lilere hitap eden Demirtaş, "Herhalde bu kadar büyük bir emek sabır, fedakarlık ve bir bedelden sonra sevinmek, coşkulu olmak en fazla sizin hakkınız. Biz sizlerle gurur duyuyoruz, onur duyuyoruz. Bu zaferinizi kutluyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Sadece ülkemizin değil, Ortadoğu'nun bütün ezilen halklarının kaderini değiştirecek bir zafere imza attınız. Bu zaferi alın teriyle emeği ile omuzunda taşıdığı yükle bugünlere getiren bütün arkadaşlarımıza bin selam olsun. Ve bundan sonra da bu zaferin sorumluluğu ile hareket edecek olan bütün yoldaşlarıma bin selam olsun, yolları açık olsun. Bir kez daha sizleri kutluyorum" diyerek sözlerine başladı.

"TÜRKİYE TOPLUMUNA KENDİMİZİ ANLATMAYA ÇALIŞTIK"

Demirtaş, "Kolay olmayacağını biliyorduk. Bizler, 12 Eylül faşist cuntasının önümüze diktiği ve 13 yıldır da AK Parti iktidarının arkasına sığındığı bu barajı aşma konusunda yürüttüğümüz mücadelede engellerle karşılaşacağımızı biliyorduk. Kolay olmayacağının farkındaydık. Ama bu kadar seviyesizce, bu kadar ahlaksızca ve bu kadar vicdansızca saldırılarla karşılaşacağımızı tahmin etmiyorduk. Seçim boyunca sadece Türkiye halklarına, bütün Türkiye toplumuna kendimizi anlatmaya çalıştık. Halkımızdan oy istedik, destek istedik. Bütün ezilenler bir araya gelip haydi birlikte özgür yarınlarımızı kuralım dedik. Bütün suçumuz buydu işte. Yani bombalamalar, linçler, tutuklamalar, gözaltılar, hakaretler, tehditler, yalanlar, iftiralar. Bütün bunların nedeni buydu işte. Sadece önümüzdeki engeli, barajı aşmaya çalışmak. Bütün suçumuz buydu. Katlimize fermanın nedeni buydu işte. Oysa hatırlarsanız. Şimdi Cumhurbaşkanı başbakan olduğu dönemde aynen şöyle diyordu; "Bu barajı biz koymadık ki biz kaldıralım. 2002'de AK Parti olarak biz de seçime girdiğimizde yüzde 10 barajı vardı. Siz kendinize güveniyorsanız, siz de seçime girin, barajı aşın" diye bize özellikle akıl veren kendisiydi. Dolayısıyla ortada bir üst akıl yok. Hatırlarsan sen bize söylemiştin, "baraj korkunuz yoksa parti olarak gir" teklifini sen yapmıştın. O üst akıl değil o aklı sen bize vermiştin. Meğerse kendisindeki son akılmış onu da bize vermiş. Bu seçim döneminde bu ortaya çıktı" dedi.

"BARAJI AŞACAĞIMIZI DÜŞÜNMÜYORLARDI"

Beklentileri alt üst ettiklerini ifade eden Demirtaş, "Barajı aşacağımızı düşünmüyorlardı, Türkiye toplumunun birbirine kenetleneceğine inanmıyorlardı. Onlar bedava 80 milletvekilinin hayalini kuruyorlardı. Hiç çalışmadan, hiç kampanya bile yürütmeden, sadece HDP'ye saldırarak, sadece 80 milletvekili için ahlaksızca bir kampanya yürüttüler. Ve maalesef 5 arkadaşımızı bu saldırılarda kaybettik, yüzlerce yaralılar var, tutuklular var, gözaltılar var. İşte bütün bunlara rağmen inançla, sabırla, kararlılıkla çalıştınız, yılmadınız geri adım atmadınız. Çünkü kritik bir seçim olduğunu farkındaydınız. Ya Türkiye tek adam diktasına teslim olacak ya da HDP ile özgürlüğe yürüyecekti. Halk bu noktada kritik bir karar verdi. Ve Türkiye'nin bütün ezilenlerini bir araya getiren Türkiye'nin en demokratik, çoğulcu programını kendi seçim beyannamesinde somutlaştıran partiden yana tercihini kullandı. Yenilenler yalancılar oldu, yenilenler meydanda yalan atanlar oldu. Ve gördük ki Allah'ın yüce kitabı Kur'an-ı Kerim yalancıları çarpıyormuş, buna da tanık olduk. Bu işin hiç şakası yokmuş. Öyle elinde tutarken yalan konuşmak, böyle çarpıyormuş. Bunların hepsi ispatlandı" diye konuştu.

"KOALİSYONLARDAN TÜRKİYE'NİN KORKMAMASI LAZIM"

Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi de bize düşen halkın omzumuza yüklediği bu sorumluluğa layık olmaktır. Biz Türkiye'de istikrarsızlık yaratmak, güvensizlik yaratmak için barajı aşmadık. Biz tam tersine oluşacak istikrarsızlık ve güvensizlik ortamına karşın bir hamle yaptık. Biz uluslararası komploların partisi değiliz. Biz tam da emekçilerin, ezilenlerin, halkın özgür iradesinin projesiyiz. Ve şu saatten sonra da buna layık bir çalışma sergileyeceğiz. Hepinizin içi rahat olsun. Bir defa koalisyonlardan Türkiye'nin korkmaması lazım, koalisyonlar nasıl toplum kendi içerisinde bir arada ittifakla, koalisyonla mücadele ediyorsa devlet de böyle yönetilebilir. Bakın sadece adaylarımıza İstanbul milletvekillerimize bir bakın. Nasıl koalisyon olduğumuzu görürsünüz. Rengarenk, çoğulcu, kendi inancıyla, kültürüyle, mezhebiyle ama ortak bir paydamız var. Her birimiz ezilenlerden yanayız, her birimiz emekçiden yanayız, her birimiz barıştan yanayız, demokrasiden yanayız. İşte böyle bir koalisyon neden Türkiye'yi yönetmesin. Bakın biz bütün renklerimizle bir araya gelebiliyoruz. Dolayısıyla illaki tek parti, illaki tek mezhep, illaki tek dil, illaki tek tek ampul Türkiye'yi yönetecek diye bir şey yok. Rengarenk çoğulculuğumuzla tıpkı Türkiye gibi, tıpkı HDP gibi Türkiye'yi yönetmeye talip olabiliriz. Ama bize sıra gelinceye kadar bizden önce birinci ve ikinci parti var. Halk öncelikle sorumluluğu onlara verdi. Bakalım koalisyon kurabilecekler mi? Gelirlerse iyi olur, fakat Türkiye hükümetsiz kalmaz. İllaki devleti yönetecek birileri çıkar. Hiç kimse çıkmazsa HDP yönetime talip olur. Biz devleti yönetecek güçteyiz, kararlılıktayız, azimdeyiz. O nedenle panik yapmaya gerek yok, korkmaya gerek yok. Onların bir kısmının paçası tutuşmuş. Yaptıkları açıklamalara bakın. Halka, millete hakaret ediyorlar. Bize oy veren insanlara hakaret ediyorlar. 13 yıldır iktidardalar, 13 yıldır milli iradeden dem veriyorlar. Milletin iradesinin ne kadar kıymetli olduğunu anlatıyorlar. 13 yıldır "sandığa gidelim sandık herkese dersini verir" diyorlar. 13 yıldır "milletin beşeri iradesinden daha üstünü yoktur" diyorlar. Şimdi bir yenilgiyi tattılar, millete hakarete başladılar. "Siz misiniz HDP'ye oy verenler, vay teröristler, vay alçaklar" diye konuşmaya başladılar. Bunların halkla, halkların iradesine olan saygısı buraya kadarmış. Yani halk onların arkasındaysa kıymetlidir, halk onlara kırmızı kart gösteriyorsa artık onları linç etmeye hazırlar. Elbette bütün halk bunları da dinliyor, izliyor."

"AK PARTİ'NİN BOYALARI, MAKYAJI DÖKÜLÜYOR ARTIK"

'AK Parti'nin boyaları, makyajı dökülüyor artık" diyen Demirtaş, "Birde özellikle dün AK Parti Genel Başkanı'nın konuşmasını herhalde dinlediniz. Samimiyetle ve ciddiyetle söylüyor. Ben sandım ki Ahmet hocaya yanlış seçim sonuçlarını vermişler. Demişler ki "Ahmet hoca biz yüzde 50 oy aldık ve tek başımıza 400 milletvekili kazandık" o gazla çık balkona konuş demişler. O da inanmış sanki 400 vekil kazanmış, sanki tek başına iktidar olmuş havasıyla konuşuyor. Garibim aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış. Ya Ahmet hoca yenildin, yenildin! Başbakan değilsin artık, düştün iktidardan. Tepetaklak düştün, HDP seni iktidardan düşürdü, haberin olsun. Bu gerçekle yüzleş artık. Yavaş yavaş alışacaksın buna. Geçti artık o muktedir o otoriter kibirli günleriniz bitti artık. Artık bize yukarıdan bakan, bize balkondan parmağını sallayan cesaretinize yer yok bu ülkede. Artık bizimle aynı seviyede konuşacaksınız. Geçti o günler ve rahat olun koltuktan düştünüz diye sizi asacak halimiz yok. Bu ülkede demokrasi ve özgürlüklerin garantisi bizleriz. Biz o mücadeleden geliyoruz, paniklemenize gerek yok. Suçlarınız neyse, günahlarınız neyse adil olarak yargılayacağız taahhüdünde bulunuyoruz size. Niye panik yapıyorsunuz ki. Suçunuz günahınız yoksa çalmadıysanız, çırpmadıysanız Roboski'de, Gezi'de katletmediyseniz, IŞİD'e silah göndermediyseniz iktidardan düşmekten neden bu kadar korkuyorsunuz. Ve bir de şunu unutmayın; bütün iktidarlar gelip geçicidir, kalıcı olan insanlıktır. Her zaman baki olan büyük insani değerlerimizdir" şeklinde konuştu.

"BU SEÇİM TARİHİ KIRILMA YARATMIŞTIR"

Demirtaş, "Bu seçim tarihi kırılma yaratmıştır. Bunu var eden işte bu halktır. Bunu var eden gönüllülerdir, bunu var eden iman-inanç gücüyle çalışanlardır. Bizlerin bütün bu baskı zulüm ortamına rağmen direnen irademizdir. Bunu umut ederim iktidar en kısa zamanda anlar. Çünkü seçimler ne kadar rekabet ortamıysa seçim sonraları da o kadar çözüm arayışlarının gelişmesi gereken ortamlarıdır. Türkiye toplumu bizden şu saat itibariyle çözüm bekliyor. Kürtler, Aleviler çözüm bekliyor, Ermeniler, işçiler, gençler, kadınlar çözüm bekliyor. Taşeron işçiler, asgari ücretliler, üniversite öğrencileri bizden çözüm bekliyor. Siz varsınız diye. Eğer bu mesajı doğru anlamışsanız, biz hazırız. Biz böyle anladık çünkü. Biz artık bu işin sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz. Bu sorumluluktan kaçanları halk affetmeyecektir, tarih affetmeyecektir" dedi.

"BİZ ÇÖZÜM SÜRECİNİ KALDIĞI YERDEN YÜRÜTMEYE HAZIRIZ"

Çözüm sürecini kaldığı yerden yürütmeye hazır olduklarını söyleyen Demirtaş, "Özgürlükçü, sivil, yepyeni bir anayasayı topluma armağan etmeye hazırız. Güvenlik paketini kaldıralım, özgürlük, demokrasi paketini çıkaralım. Demokratik siyasetin önünü açalım. Seçim barajını kaldıralım. Siyasi partiler kanununu pratikleştirelim. Medyayı, basını özgür bırakalım. Cezaevlerinde haksız yere tutuklu ve hükümlü olanları serbest bırakalım. Hasta mahpuslar var, ölümcül hastalıkları olan hastalar var, onları bir an önce ailelerine kavuşturalım. Ve en nihayetinde topluma rahat bir nefes aldıralım. Şu başımıza bela ettiğiniz TOMA'ları da Orman Bakanlığı'na verelim ağaç sulasınlar. İnsan sulamaktan, işkence yapmaktan vazgeçsinler artık. Türkiye toplumu bizden bunu istiyor" diye konuştu.

"ŞU SAATTEN SONRA BAŞKANLIK SİSTEMİNİ TARTIŞACAK HALİMİZ YOK"

'Herhalde şu saatten sonra başkanlık sistemini tartışacak halimiz yok" diyen Demirtaş, "Ve başkanlık da, başkanlık sevdası da artık son bulmalıdır. Bu tartışmaların Türkiye'ye kaybettirdiğini herkesin iyi görmesi, iyi anlaması lazım. İnşallah herkes ders çıkarmıştır. Ahmet hoca hatırlar mısın hani baraj altında kalırsanız, seçilemezseniz mızıkçılık yapmak yok demiştin değil mi? Bak şimdi senin mızıkçılık yapmana gerek yok. Demiştin ya "tek başımıza iktidar olamazsak aynı gece istifa ederim." "Siz de istifa etmeye hazır mısınız" demiştin. Merak ediyorum o sözü söylerken kendinde miydin? Hatırlıyor musun bilemiyorum. Ama tek başına iktidar olamadın işte. Bak demiştim biz seni o zulümden kurtaracağız, bak kurtardım işte. Ne onu başkan yaptık ne seni başbakan" dedi.

Öte yandan, Demirtaş'ın konuşmasını yaptığı alanda açılan sözde PKK bayrağı ve Abdullah Öcalan'ın posterleri dikkat çekti.