Ana muhalefet Demokrat Parti - Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Başkanı Serdar Denktaş, olası çözüm planında garantörlük sisteminin ortadan kalkacağını savunarak, böyle bir durumun Kıbrıs Türkü’nün sonu anlamına geleceğini kaydetti.

Denktaş, Kıbrıs sorununun çözüm süreciyle ilgili başlattığı “Aydınlanma” ziyaretleri çerçevesinde geçtiğimiz akşam Yenierenköy’ü ziyaret etti.

DP-UG’den yapılan yazılı açıklamaya göre, ziyarette Denktaş’a, DP-UG Milletvekili, Meclis Başkan Yardımcısı Hüseyin Avkıran Alanlı, Parti Genel Başkan Yardımcısı Ersin Görsay, Mehmetçik eski Belediye Başkanı Ahmet Beyazıt Adalıer, Yenierenköy eski Belediye Başkanı Özay Öykün ve örgüt başkanları eşlik etti.

Kıbrıs müzakereleri sürecinde yapılan yanlışlara karşı uyarılar yapmak ve eksikleri ortaya koymanın görevleri olduğuna inandıklarını belirten Denktaş, özellikle Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü’nün iyi niyetle söylemiş olduğu “garantörlük tabu değildir, tartışılabilir” söyleminin gelecek açısından tehlike içerdiğini savunarak, dikkatli olunması gerektiğini kaydetti.

“GARANTÖRLÜK KALKACAK”

Olası çözüm planında garantörlük sisteminin ortadan kalkacağını savunan Serdar Denktaş, böyle bir durumun Kıbrıs Türkü’nün sonu anlamına geleceğini ifade etti. Denktaş, şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanı Sözcüsü’nün ‘garantörlük tabu değildir, tartışılabilir’ söyleminin hemen ertesi günü, Yunanistan ‘ben garantörlükten çekilmeye hazırım’ dedi. Bir müddet önce İngiltere de benzer cevap vererek ‘çözüm olursa garantörlükten çekilmeye hazırız’ açıklamasında bulundu. Dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan bu yanlışı gidermek adına ‘Siz diğer konularda anlaşın. Sonra biz bu konuya bakarız. Bu bizim işimizdir’ diyerek, aslında yanlışa yanlışla yanıt vermek durumunda kaldı. Bu da gösteriyor ki, önümüze gelecek çözüm planında ‘Garantörlük Sistemi’ ortadan kalkacak.”

İki liderin her konuda anlaştığı, işin yalnızca garantörlük konusuna kaldığı vakit ise çözümün önünde engel konumuna düşmemek için Türkiye’nin “hayır ben garantörlükten çekilmem” deme lüksünün olmayacağını savunan Denktaş, böylesi bir durumun kabul edilmesinin mümkün olmayacağını belirtti. Denktaş, şöyle devam etti:

1449405098.jpg

“Rum Lider; ‘Dış güçlerin garanti etmediği yeni bir devlet kurmak istiyoruz’ derken, endişelerimizi gidermek adına Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı ise; ‘yeni bir garanti sistemi oluşacak, ama buna da Türkiye karar verecek’ diyor. İyileştirmeden bahsediyor. Bu da demek oluyor ki, ‘Türkiye garantör olarak kalacak ama asker çekilecek!’ Böylesi bir durum, yani askerin bu adadan çekilmesi demek, kurucu Cumhurbaşkanı merhum Denktaş’ın da dediği gibi Kıbrıs’ın Giritleşmesidir. Türk askerinin bir kez daha müdahale edememesidir. Çünkü artık bu topraklar AB toprağıdır ve AB’ye aday ülke olan Türkiye aday olduğu birliğin toprağına müdahale edemez. Kısacası Türkiye garantörlük hakkından vazgeçer ve asker çekilirse bu iş biter.”

Siyasi eşitlik konusunda da yanlışlıklar olduğunu saptadıklarını belirten Denktaş, Türk tarafının iyi niyetine rağmen, Rum’un niyetinin ortada olduğunu söyledi. Denktaş; şu ifadeleri kullandı:

“Akıncı’ya göre siyasi eşitliğimizin göstergesi, Rum’un 4 yılda bir dediği Cumhurbaşkanlığı görevini bizim 3 yılda bire düşürmemizmiş. Oysa bu ‘siyasi eşitliğimizin’ değil, ‘ayrıcalıklı azınlık’ olduğumuzun göstergesi. Siyasi eşitlikten bahsedecekse AB’yi göz önünde bulundurmamız gerekirdi. Niçin? Çünkü AB Dönem Başkanlığı’nda tüm üyeler belli bir süre dönem başkanı oluyor. Bu Almanya için de 6 ay, Kıbrıs için de 6 aydır. Almanya’nın nüfusu fazladır diye onlar 6 ay, Kıbrıs da 1 hafta yapmıyor bu başkanlığı. Bu demek oluyor ki AB üyesi tüm ülkelerin hepsi siyaseten eşit.  Kıbrıs’ta da eğer dönüşümlü makamlar varsa (ki bunlar Cumhurbaşkanlığı, Mahkeme Başkanlığı, Sayıştaylık, Merkez Bankası vs) buralarda da siyasi eşitlik AB’deki gibi sağlanmalı. Başka türlü sağlayamazsın. Temsiliyet de evet nüfusa göre azız ancak siyasi eşitlikten bahsediyorsak makamları eşit zamanlı kullanmamız lazım.”

DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş, egemenlik konusunda da benzer sıkıntıların bulunduğunu kaydetti.

‘Aydınlanma’ ziyaretlerinde bugün adına amaçlarının yalnızca müzakere sürecinde görülen eksiklik, aksaklık ve yanlışlıkları halkla paylaşmak olduğunu belirten Serdar Denktaş, olayın bütününü ise gelişmelere bakarak değerlendireceklerini ve bunu da yine halkla paylaşıp, görüş alış verişinde bulunarak sürdüreceklerini ifade etti.