Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı, Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, Meclis’te onaylanan Türkiye Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın KKTC’de koordinasyon ofisi kurmasıyla ilgili yasa hakkında “Hiçbir şekilde, hiçbir yetkimizi, hiç kimseye devredilmiyoruz. Bundan herkes emin olsun” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’de Yurt Dışı Koordinasyon Ofisi açmasına ilişkin yasa tasarısının görüşülmesi sırasında yaşanan gelişmeleri değerlendirmek üzere Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber ve Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi parti başkanlarıyla toplantı yaptı. Toplantıya Başbakan ve UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün katılmadı.

Toplantının tamamlanmasının ardından siyasi parti başkanları basına açıklamalarda bulundu.

Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, toplantıya parti başkanları olarak davet aldıklarını ancak, Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün yoğun mesaisi nedeniyle toplantıya hem bir parti başkanı hem de Hükümet’i temsilen katıldığını, dolayısıyla söyleyeceklerinin hükümetin görüşleri olduğunu ifade etti.

Anlaşmanın UBP hükümeti döneminde hazırlanan, CTP-DP hükümeti döneminde imzalanan ancak UBP-CTP hükümetinin ardından göreve gelen UBP-DP Hükümeti döneminde Meclis’te onaylanan bir anlaşma olduğunu, bu anlaşmanın Türkiye Hükümeti tarafından, anlaşmanın imzalandığı dönemde onayladığını anlattı.

“PARANOYA VE EZİKLİK KOMPLEKSİYLE DEVLET YÖNETİLEMEZ”

Denktaş, “Paranoya ve eziklik kompleksiyle devlet yönetilemez... Protokolün altında imzası bulunan bakan olarak şunu şöyleyim: Hiçbir şekilde, hiçbir yetkimizi, hiç kimseye devretmiyoruz. Bundan herkes emin olsun” dedi.

“Elimizden yetkiler gidiyor” şeklindeki düşüncelerin yanlış olduğunu ifade eden Denktaş, “Siz kendinize güvenir, üzerinize düşeni yaparsanız, kimse gelip sizin adınıza hiçbir şey yapmaz” diye konuştu.

Anlaşmanın KKTC ve Türkiye’deki gençlik ve sporla ilgili bakanlıkların işbirliğini içeren bir anlaşma olduğunu kaydeden Denktaş, devletin onayladığı ve bütçesinden geçirdiği projelerin dışında, bütçe yetersizliği nedeniyle hayata geçirilemeyen ek projelerin Türkiye tarafından finanse edilmesini sağlayacak; Türkiye Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı iki yurdun ofis üzerinden yönetimini sağlamayı öngören bir anlaşma olduğunu söyledi.

EK PROTOKOLLER

“GENÇLERİN HASSASİYETİNE SAYGILIYIM… ENDİŞELER EK PROTOKOLLERLE GİDERİLECEK”

Bir grup gencin tasarının görüşüldüğü esnada Meclis önünde yaptığı eylemde ortaya koyduğu hassasiyetleri saygıyla karşıladığını belirten Denktaş, bu endişelerin hayat bulmayacak endişeler olduğunu, yanlış algılamalardan kaynaklandığını, kuşku duyulacak bir durum olmaması gerektiğini, bunun imzalanacak ek protokollerle gösterebileceklerini söyledi.

Denktaş, “Yanlış anlaşılmayla ortaya çıkan hassasiyetleri giderici düzenlemeler yapmak gerekir mi? Bence gerekmiyor ama toplumu bütünüyle kucaklamak adına yapılabilir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Kıbrıslı Türklerin iyiliğini istemediği, Kıbrıslı Türklerin hiç bir şey beceremediği yönündeki algının son 6-7 yıldır çok güçlendiğini belirten Denktaş, bunu kaldırmanın da kendilerinin görevi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı’nın tasarının oylanmaması yönünde dün gece yaptığı çağrıyla ilgili olarak da Denktaş, çağrı oylama gününden önceki hafta içerisinde yapılmış olsaydı, çok daha yerinde olacağını;  ancak paranoyak bir şekilde ortaya atılan iddialar üzerine yapılan çağrının kabul edilebilir olmadığını ve “Hükümeti zayıf düşüreceğini, kararsız olduğu imajı yaratacağını” belirtti.

“ÇAĞRI KEŞKE DAHA ÖNCE YAPILMIŞ OLSAYDI”

Denktaş, “Keşke daha önce yapılmış olsaydı bu çağrı, elbette gelirdik. Cumhurbaşkanı’nın çağrısına her zaman uyduk. Ama dün akşamki ortam içerisinde bu mümkün değildi” dedi.

Anlaşmanın hazırlanmasında esas hedefin “Bakanlıkların neyi nasıl yapacağını belirleyen bir ortam yaratmak” olduğunu belirten Serdar Denktaş, “İstediğimiz noktaya doğru ilerlerken, bir paranoya nedeniyle bu protokol hiç hak etmediği birtakım saldırılarla karşı karşıya kaldı” diye konuştu.

Başka bir soru üzerine Denktaş, anlaşmanın anayasaya aykırılığının bulunmadığı görüşünü de belirtti.