Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye karşı samimi davranmadığını belirtti.

"Türkiye'ye karşı samimi değiller. Açıkça niyetlerini ortaya koymuyorlar. Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılar ortada. Özellikle terörizm açısından buna karşı bir önlem almak zorunda Türkiye. Avrupa Birliği bu anlamda katkı koyacağına, yardımcı olacağına Türkiye'nin elini kolunu bağlayarak bir sonuç almaya çalışıyor. Bunlar samimi yaklaşımlar değil” diye konuşan Denktaş, AA muhabirine gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

AB'nin Türkiye’nin önüne başka hiçbir ülke için öne sürülmemiş şartlar getirdiğine işaret eden Denktaş, şunları kaydetti:

"Bunlar aslında çıkıp ifade etseler açıkça 'Siz çok büyük bir ülkesiniz, AB üyesi olduğunuz anda parlamentoda en kalabalık ikinci güç haline geleceksiniz. Büyük bir tarım ülkesisiniz, büyük bir süspansiyon gerekir tarımınızı devam ettirmek için. Bunları biz kaldıramayız.' deseler, açıkça çok daha samimi olacaklar ama işte bu tür koşullar ile ipe mum sermeye çalışıyorlar. Türkiye’nin kendileri için bir tehdit değil bir fırsat olduğunu anlasalar zaten çok daha rahat çözüme ulaşacağız. Avrupa Birliği bir bütün olarak Türkiye'ye samimi davranmıyor. Türkiye'ye karşı samimi değiller. Açıkça niyetlerini ortaya koymuyorlar. Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılar ortada. Özellikle, terörizm açısından buna karşı bir önlem almak zorunda Türkiye. Avrupa Birliği bu anlamda katkı koyacağına, yardımcı olacağına Türkiye'nin elini kolunu bağlayarak, bir sonuç almaya çalışıyor. Bunlar samimi yaklaşımlar değil."

"CUMHURBAŞKANINA ANCAK DESTEK VERİRİZ"

Denktaş, son bir yıldır devam eden Kıbrıs müzakerelerinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile ters düşmelerinin mümkün olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Halk tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanı masada samimiyetle bir çözüm arayışı içerisinde. Biz buna ancak destek veririz.

Cumhurbaşkanı'na şu anda destek vermemiz, masadaki görüşmeleri sürdürmemiz bir referandum aşamasında bizim kararımızı olumlu ya da olumsuz yönde etkilemez. O başka bir şeydir. Çıkacak metni ortaya çıkarma sorumluluğu Cumhurbaşkanı'nda ve ekibindedir. Metin ortaya çıktığında artık sorumluluk bizde ve halkımızdadır. O aşamaya geldiğinde değerlendireceğiz. Cumhurbaşkanımızın hassasiyetini takdirle karşılıyorum. Yani teslim oluyor demiyoruz ama belli ki hassasiyet ölçütü açısından biraz daha yumuşak davranıyor veya davranmak durumunda kalıyor. Neticede ne çıkacak göreceğiz. Birleşebilme ümidiyle yapılan bir görüşme var. Siz vatandaşınızı Kıbrıslı Türke karşı kışkırtarak seçim kazanırsanız, olası bir referandumda her iki taraftan şu veya bu nedenle 'Evet' çıkarsa, bu bize karşı kışkırttığınız halk ile bizim kaynaşmamız bir o kadar zor olacaktır."

1463481679.jpg

"TÜRKİYE, KIBRIS TÜRKÜNE YARDIMINI ESİRGEMEDİ"

Serdar Denktaş, Rum tarafından "Türkiye'nin 17 milyar alacağını silmezse çözüm olmaz." gibi açıklamalar geldiğine değinerek, şunları dile getirdi:

"Türkiye sileceğim derse siler, ama niye silsin ki. 1963'ten itibaren Türkiye Kıbrıs Türküne yardımcı olmak zorunda kaldı. Türkiye 75 sente muhtaç olduğu dönemde dahi Kıbrıs'a yardımını, Kıbrıslı Türk’e yardımını esirgemedi. Türkiye'nin burada yaptığı yollar var, elektrik var, su var, bir sürü altyapı yatırımları var. Rumların ve Yunanistan’ın girişimi nedeniyle adada sorun çıkmasaydı bütün bu yatırımları Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yapmış olması gerektiğini göz önünde bulundurursak, bunun bir karşılığı olmalı. Gerçekten yaşanabilir bir çözüm bulunduğunda Türkiye der ki 'Ben güçlü bir devletim, helal olsun kalsın bu yatırımlar'. Bunu görüşmeci sıfatını taşıyan bir kişi çıkıp 'Kıbrıslı Türklerin bu kadar borcu var, Türkiye'ye onun için bu ödenmez ise çözümün yaşaması zorlanır.' gibi bir laf ederse dönüp bir Kıbrıslı Türk olarak ben de sana derim ki '25 milyar avro borcun var Dünya Bankası'na ve IMF'ye, o ödenmez ise çözüm zorlanır.' Yani bunu karşılıklı atışma noktasına getirmemeleri lazım, yapacakları beyanlara dikkat etmeleri lazım."

TÜRKİYE'DEN KKTC'YE SU TEMİNİ PROJESİ

Başbakan Yardımcısı Denktaş, bir önceki hükümette Türkiye’den KKTC’ye gelecek suyun vatandaşlarla buluşması için "gereksiz yere zaman kaybedildiğini" belirterek, yaz aylarının başlayacağı bir dönemde hala daha ne tarıma ne evlere suyun gönderilebildiğini söyledi.

Gazimağusa'nın 20-25 gündür susuz olduğunu, Lefkoşa'ya da dört günde bir su verilebildiğini dile getiren Denktaş, suyu halka verebilmek için bir uğraş içerisinde olduklarını, gelecek aydan itibaren evlere su sağlayabileceklerini kaydetti.

TÜRKİYE'DEN ELEKTRİK DE GELECEK

Hükümetin önceliklerinden birisinin sudan sonra Türkiye'den KKTC'ye elektrik bağlanması da olduğunu ifade eden Denktaş, böylelikle KKTC'nin ucuz ve kaliteli elektrik alma imkanının doğacağını bildirdi.

Denktaş, bunun için 1 ila 2 yıla ihtiyaç olduğunu anlatarak, "Protokolü süratle imzalama taraftarıdır hükümetimiz. Başbakan, Türkiye'deki yeni başbakanla görüştükten sonra herhalde bu konuda da bir protokol imzalamış oluruz." diye konuştu.

Türkiye ile KKTC arasındaki Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü'nü kendi içlerinde değerlendirdiklerini aktaran Denktaş, protokol üzerinde bir takım düzenlemeler yaptıklarını ve Ankara'ya ulaştırdıklarını, Türkiye’deki yeni hükümet kurulmadan önce bir anlaşmaya varmayı düşündüklerini sözlerine ekledi.