CTP Milletvekili Doğuş Derya, Yunanistan’da gerçekleştirilen seçimleri değerlendirdi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler Milletvekili Doğuş Derya, Yunanistan’da Syriza’nın zaferi sonrasında solda başlayan umut dalgasına adada da ihtiyaç olduğunu belirtti. “Bize de Syriza lazım” diyen Derya, müzakere süreci ve cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili de açıklamalar yaptı. Yunanistan’daki yeni koalisyonun Kıbrıs ile ilişkiler noktasında nasıl bir süreci beraberinde getirebileceği konusundaki öngörülerini de paylaşan Derya, endişeli olduğunu söyledi. Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasındaki ilişkilerin nasıl güven zeminine oturtulabileceğiyle ilgili yorumlarını paylaşan Doğuş Derya, bir takım açılımlara ihtiyaç olduğunu belirtti. CTP’li Vekil Doğuş Derya ortak yanları ortaya çıkararak ve acılardan ders çıkararak bu güvenin yeniden tesis edilebileceğini söyledi. 

“SOL İTTİFAK POLİTİKALARI” 

ADA TV’de Gözde Bekir’in sorularını yanıtlayan Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya’nın sözlerinden öne çıkan çarpıcı detaylar şu şekilde; “Doğrusunu isterseniz ben bize de bir Syriza’nın gerekli olduğunu düşünüyorum. Her yerden taarruz eden, kendisini hem demokrasi hem de insan hakları projesi sunabilen bir proje. O yüzden her yerden kuşatma yaptığı için solun nerden kendisini kurup da karşı mekanizmaları geliştirmesi konusunda da birazcık afallatan bir yapıda olabiliyor. O yüzden ittifak politikalarının bu manada önemli olduğunu düşünüyorum. Yani sol ittifak politikalarının. Bu potansiyelin bizde de olduğunu düşünüyorum. Ekolojik yıkım bir yandan, insan hakları, kadın hakları, ekonomik aslında mali protokollerle de bize de bugün yani Yunanistan’ın veya Güneyin troykası bize de Türkiye’den gelen mali protokollerle bir takım kemer sıkma politikalarıyla yansıyor. Dolayısıyla bizim de alternatif çözümler üretebilmemiz için daha sosyal demokrat reçeteler üretebilmemiz lazım. Bunun da sol ittifakla olabileceğini düşünüyorum. Ama bizim siyasi koşullarımız nedeniyle henüz o noktaya gelmedik sanırım.” 

“KIRMIZI ÇİZGİLER…” 

“Şu anda Savunma Bakanı olan kişi ‘bizim kırmızı çizgilerimiz var’ diyerek aslında Kıbrıs politikasıyla ilgili işaret verdi. Kırmızı çizgi dedikleri Ege, Türkiye ve Kıbrıs sorunuyla ilgili. Bu manada henüz ne olacağını bilmiyorum. Protokol gereği Çipras ilk ziyaretini Kıbrıs'a yapacak. Orada yapacağı açıklamaları ne yönde olacak onu takip etmek lazım. Ama endişe veriyor. Bir yandan kabinesine bakıyorsunuz akademisyenler, profesörler var. Ama Savunma Bakanlığı’nı sağ olan koalisyon ortağına bıraktı. 

“TARİHSEL GERÇEKLER” 

“Buralarda tarihsel gerçekleri biraz ortaya koyarak evet geçmişte yaşanan acıları da ders almak mahiyetinde bir daha tekrarlamamak adına öğretilmeli ama öte taraftan bizi birleştirebilen şeyler olduğunu da göstererek yani cinsel, dinsel, ırksal bir takım farklılıklarımız olabilir. Fransa ile Almanya arasında da vardı. Çok korkunç savaşlardan geçmişler ama bugün AB içindeler. Demek ki, başka ortak çıkarlarımız, başka ortak noktalarımız bizi birleştirebilir. Biraz bizi yakınlaştırabilecek ortak noktalara bakmamız lazım. Ben Kıbrıs Rum toplumunda özellikle son bir yıldır ekonomik krizin sonucu olarak bizim atmosferimizi yaşadıklarını görüyoruz. Biz o dönemde kendimizi barışa hazırlayan iki toplumlu iki bölgeli federal çözüme hazırlayan ekonomik krizin yarattığı sıkıntılardan da bunalmış, adada bir çözüm olmasını isteyen bir noktadaydık. Şu anda Kıbrıs Rumları da o süreçten geçiyorlar.” 

“SİBEL HANIM NİTELİKLİ BİR ADAYDIR” 

“Sadece Siber hanımı değil beni de yıpratmak için bana da zarar vermek için yapılan bir manipülasyon olduğunu düşünüyorum. Biz böyle şeylere prim vermiyoruz. Kendi aramızda sohbet ettiğimizde Sibel hanım da bunlara tebessümle bakıp önemsemiyoruz. Sibel Siber nitelikli bir adaydır. Takım çalışması yapan bir adaydır. Benim yaptığım meclis konuşması da çok spontan bir konuşmaydı. Bırakın adayımıza zarar vermeyi, CTP’nin yıllardır savunduğu ve Sayın Siber’in de aslında getirmek üzere vaatte bulunduğu federal çözümü anlatan bir konuşmaydı.”