Deniz Abidin

Cumhuriyet Meclisi'nin dört kadın vekili, Kadın Sığınma Evi'nin gönüllülükle ve sadece yardımlarla yaşayacak bir projeden öte  devletin üstlenmesi gereken önemli bir merkez  olması gerektiğini belirterek, yeni Kadın Sığınma Evi'nin açılması için yasal düzenlemelerin yerine getirildiğini, projenin  yürütmede takılıp kaldığını söyledi. Vekiller,  Kadın Sığınma Evi'nin bir an önce açılması için hükümete baskı yapmayı sürdüreceklerini belirtti.

Meclis Başkanı Sibel Siber, Kadın Sığınma Evi'nin her yönüyle büyük bir proje olduğunu ve sivil toplumun tek başına yapabileceği bir olay olmadığını söyledi. Siber, Kadın Sığınma Evi'nin bir devlet projesi olduğunu, sivil toplum örgütlerinin de bunu desteklemesi gerektiğini kaydetti. Siber, sığınma evinin devletin birçok bakanlığını ilgilendiren bir konu olduğunu dile getirerek, sığınma evinin yardıma  muhtaç kişilere sadece otelcilik hizmeti verilen bir yer olarak düşünülmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Siber şunları söyledi, "Bu konuda Çalışma Bakanı ile görüştüm. Bu projenin detaylarıyla bu işi yapan Kadın Sığınma Evi konusunda bilgi sahibi olan insan kaynakları kullanılmalı ve bu konuda tecrübesi olan ülkelerden de yararlanılmalıdır.  Sığınma Evini zamana yaymak yerine bir an evvel hayata geçirmek gerekiyor"

Cumhuriyet Meclisi Başkanı CTP Milletvekili Siber: "Çok yönlü bir proje"

Sibel Siber, sivil toplumun kendi çabalarıyla ve kendi olanaklarıyla sığınma evi konusunda bugüne kadar birşeyler yapmaya çalıştığını hatırlatarak, sivil toplumun bu işin altından tek başına kalkmasının mümkün olmadığını söyledi. Siber, "Kadın Sığınma Evi'ne ilk açıldığı zaman şahsi olarak destek verdim. Kadınların sağlık sorunlarıyla ilgilendim. Ancak gönüllülükle ve sadece yardımlarla olacak bir proje değildir. Bu çok yönlü bir projedir. Ancak bunun altından bir devlet projesi olmasıyla kalkılabilir. Kadın Sığınma Evi Projesinin erkene alınması gerekiyor. Bakan ile bu konuda görüştüm. Bana bu projenin gündemlerinde olduğu bilgisi verildi" diye konuştu.

CTP Milletvekili Özdenefe: "Her zaman baskı yaptık"

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe de, CTP'nin yıllardır Kadın Sığınma Evinin yetersizliğini her zaman dile getirdiğini belirterek, bu projenin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini  kaydetti. Özdenefe, Bakan Aziz Gürpınar döneminde kadın sığınma evi için yer bulunduğunu, daha sonraki bakan döneminde ise proje çizildiğini hatırlatarak, inşaata başlanılacağını söyledi. Özdenefe, bu konuda mevcutun da yetersiz olduğunu bildiklerini ve her zaman baskı yaptıklarını belirterek, Kadın Sığınma Evi konusunda Hatice Düzgün'ün çok büyük özverisinin olduğunu söyledi.

"Yasa geçti ama uygulamayı hayata geçiremedik"

Özdenefe şunları söyledi, "Her türlü sıkıntıda yanlarında olduk. destek verdik. Ama her zaman yetersiz olduğunun farkındaydık. Ayda 2 bin lira bir devlet katkısı vardı, ancak daha sonraki hükümet döneminde bu yardımın da kesildiğini öğrendik. Bu işin sürdürülmemesindeki niyet belliydi. Yeni bir kadın sığınma evi güvenlik açısından, insani koşullar açısından hayata geçirilmesi için adım atmaya çalıştık. 2008 yılından beri projeler üretildi. Yasa taslağı hazırlandı, verildi. Uzun yıllar raflarda kaldı. CTP tekrar hükümete geldiği dönem bu projeyi raflardan alarak tekrar gündeme getirdi. Yasayı geçirdik ama uygulamayı hayata geçiremedik. Erkek egemen bir yapıda olayların önceliğini anlatmak maalesef zaman alıyor. Bu sadece kadın milletvekillerinin sorumluluğundaysa, biz burada başarısız olduk diyebiliriz"

"Hükümet değişimiyle etkilenemez"

Özdenefe, Kadın Sığınma Evi gibi projelerin hükümetlerin değişimiyle etkilenmemesi gerektiğini söyleyerek, projenin devamının çoktan gelmesi gerektiğini savundu. Özdenefe, "Hükümetlerin değişimine bağlı olarak bu kadar insani ve hayati proje bir günde etkilenebiliyor. Ancak etkilenmemelidir. Biz daha iyiye götürmeye çalışırken, olanağın da ortadan kalkmasını kabul edebilmek mümkün değildir. Medyadan takip ettiğim kadarıyla, gece kulüplerinden kadınların da zaman zaman orada barındığıdır. Benim düşüncem, sonuçta orası bir kadın sığınma evi ise hayat koşulları ne isterse olsun, şiddet mağduru her kadın barınabilmelidir. Kadınlar arasında hiyerarşi yaratmak  bana göre doğru değildir"

"Hayata geçmesi niyetle alakalı"

Özdenefe, "Bu konuyla ilgili yasanın düzenlemeleri yapıldı. Fiiliyatta yürütmenin hayata geçirilmesi gereken bir konu. Yürütmenin, memleketi yönetenlerin hayata geçirmesi gereken bir konu. Henüz bu konuda  bir açıklama yapılmadı. Yeni Kadın Sığınma Evi'nin yeri için birkaç alan tespiti yapılmıştı. Bu alternatifler hızlandırılabilir. Hayata geçmesi niyetle alakalı birşeydir" diye konuştu.

CTP Milletvekili Derya: "KHK kadrolarla ilgili sınavı bir türlü açmadı"

CTP Milletvekili Doğuş Derya, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Teşkilat Yasası'nda Sığınma Evi, Danışma Merkezleri, polis ve hastanede şiddete müdahale birimlerinin kurulmasının 2014 yılında oybirliğiyle geçtiğini hatırlatarak, bu dairenin kurulamamasının nedeninin kamu hizmeti komisyonunun kadrolarla  ilgili sınavı bir türlü açmamasından kaynaklı olduğunu kaydetti. Derya, Sığınma Evi'nin açılması için bazı çalışmaların geçmiş hükümet döneminde yapıldığını ifade ederek, arazinin bile tahsis edildiğini söyledi.

"Dilimizde tüy bitti"

Derya, söz konusu araziden neden vazgeçildiğini bilmediğini söyleyerek, bu konuda üstüne düşeni yapmakta olduğunu belirtti. Derya, "Yeni Kadın Sığınma Evi'nin açılması için dilimizde tüy bitti"diyerek, 2011 yılında FEMA Aktivisti iken Avrupa Konseyi ile kadına yönelik ev içi şiddetin önlenmesi için sözleşmenin Meclis Başkanına 4 bin imzayla sunulduğunu da ekledi.

"Uygulamada gayrı ciddiyet ve samimiyetsizlik var"

Derya şunları söyledi, "Uluslararası sözleşmeye dayanarak, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği  Dairesi Yasası ve aynı zamanda Aile Yasası'nda yapılan değişiklikle şiddet gören kadınların adli yardım görmeleri düzenlendi. Koruma emri yeniden düzenlendi. Tüm bunlar yapıldı, ancak uygulamada birşey göremiyoruz. Biz  yasama yönünden üstümüze düşen görevleri yerine getirdik. 1983 yılından beri dokunulmayan birçok yasayı değiştirdik. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği  Dairesi için CTP döneminde bina bile kiralandı. Sanırım bu bina şimdi başka bir devlet birimine verildi. Yasalar geçerken oybirliği, ama uygulamaya geldiğinde gayrı ciddi uygulamalar hem de samimiyetsizlik var. O nedenle bu konuda gerekli her türlü baskıyı yapmayı sürdüreceğiz, ve elimizden geleni ardımıza koymayacağız"

UBP Milletvekili Gürçağ: "Devletin doğrudan ilgilenmesi gereken bir konu"

UBP Milletvekili İzlem Gürçağ ise, Kadın Sığınma Evinin açılmasıyla ilgili yakından ilgilendiğini, hayata geçmesinin devletin doğrudan ilgilenmesi gerektiği bir konu olduğunu söyledi. Gürçağ, günümüzde kadınların şiddete uğradığını, polise şikayetçi olmakta ise iki kez düşündüklerini belirtti. Gürçağ, "Yapılan  şikayetin ardından polise çağrılan eş uyarılıyor ve  kadın hem de şiddeti uygulayan kişi daha sonra eve dönüyor. Şiddet uygulayan kişi bu sefer kadına iki kat daha fazla mağduriyet yaşatıyor. Bu durumda kadın şikayet etmeyeyim, çünkü daha fazla dayak yiyeceğim diye susup kalmayı tercih ediyor. Hiç kimse bunu hak etmez. Bu nedenle Kadın Sığınma Evinin mutlak suretle olması gerekir ki  kadın, şikayeti dile getirdikten sonra kendini güvende hissedebileceği bir mekanda olsun"

"Bu bir luks değil, ihtiyaçtır"

Gürçağ, "Alo Şiddet" gibi telefon hatlarının da mutlaka olması gerektiğini ifade ederek, şiddet gören kadının daha hızlı bir şekilde kendini güvene almasını sağlayacağını kaydetti. Gürçağ, devletin ve ilgili bakanlığın Kadın Sığınma Evini en kısa sürede hayata geçirmesi asli görevlerinden olması gerektiğini söyledi. Gürçağ, "Devlet, Kadın Sığınma Evi'ni sırtlanmalı ve görevini yerine getirmelidir, çünkü bu devletin görevidir. Bizim mücadelemiz de katlanarak devam edecektir. Bu bir luks değil, bu bir ihtiyaçtır"