Duygu Alan

Küçükbaş hayvan üretiminde ciddi sorunlar yaşanıyor. Devletten 28 milyon TL alacaklı küçükbaş hayvan üreticileri, yem alacak kaynak bir yana, ciddi yem sıkıntısı ile boğuşuyor. Su yok, üretilen süt pazarlanamıyor.

Kuraklığın ülkede su ve yem sıkıntısını da beraberinde getirdiğini kaydeden üreticiler, ovalarda hayvana yedirecek yeşil olmadığını, yem fiyatlarına ise güç yetiremediklerini söyledi.

Devletten DGD alacaklarını halen daha tahsil edemediklerini belirten küçükbaş hayvan üreticileri, ayakta kalabilmek ve hayvanlarını yaşatabilmek için bankalardan yüksek faizlerle borçlandıklarını, her geçen gün mali anlamda biraz daha dibe çöktüklerini kaydetti.

Üretilen sütün pazarlanmasında da ciddi sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Tatlısu’da küçükbaş hayvan üreticileri, Tarım Bakanlığı yetkililerine çağrıda bulunarak, sektördeki sorunların bir an önce çözümlenmesini istedi.

“Vana bir an önce tarıma açılmalı”

Küçükbaş hayvan üreticileri, kış aylarında yeterli miktarda yağmurun yağmamasına bağlı olarak kuyuların yeteri kadar dolmadığını, kuyulardaki mevcut suyun da bahar ayında tükendiğini kaydetti.

Hali hazırda hayvanlara içirilen suyun tuzlu olduğunu söyleyen üreticiler, su sorununun aşılması için Türkiye’den KKTC’ye getirilen suyun bir an önce tarım sektörünün kullanıma verilmesi gerektiğini kaydetti.

Üreticiler, “Ülkedeki susuzluk herkesin malumu. Susuzluktan en fazla olumsuz etkilenen kesim ise tarım sektörleridir. Üretici prosedürlerden süreçten anlamaz. Devlet üzerine düşeni yapmalı ve o prosedür dedikleri süreci bir an önce geçip, vanaları tarım sektörüne açmalıdır. Aksi halde hayvan ölümleri artacak, üretimde verim dibe vuracak” dedi.

“Kuraklık desteği yem ve kaba yem desteği olarak verilsin”

Küçükbaş hayvan üreticileri, kuraklığa bağlı olarak bu yıl ovalarda da verimin düştüğünü ve ülkede ciddi ölçüde yem sıkıntısı yaşandığını ifade etti. Ovalarda hayvanların yiyebileceği yemin tükendiğini, yem satın almak için de maddi imkanlarının yetersiz olduğunu belirtti.

Üreticiler, yem sıkıntısının aşılması ve mağduriyetlerinin biraz olsun giderilmesi için bu yıl kuraklık desteğinin yem ve kaba yem desteği olarak verilmesi talebinde bulundu.

“DGD ödemeleri daha fazla geciktirilmemeli”

Devletin küçükbaş hayvan üreticilerine bugün itibari ile toplamda 28 milyon TL Doğrudan Gelir Desteği borcu olduğunu ifade eden üreticiler, her yıl iki periyotta ödenen DGD’nin ilk yarısının Ocak ayında ödenmesi gerekirken halen alacaklarını tahsil edemediklerini, bu nedenle bankalardan yüksek faizlerle kredi kullanmak zorunda kaldıklarını dile getirdi.

Küçükbaş hayvan üreticileri, DGD’nin tümünün en erken zamanda üreticiye ödenmesini istedi.

“Veterinerler araziye çıkarılsın”

Küçükbaş hayvan üreticileri, sektördeki bir diğer sıkıntının da hayvan sağlığı konusunda yaşandığını ifade etti.

Ülke genelinde son bir yılda ciddi sayıda küçükbaş hayvan ölümü gerçekleştiğini söyleyen üreticiler, Tarım bakanlığı bünyesinde hizmet veren veterinerlerin, artık araziye yönlendirilmesi gerektiğini ve ülke genelindeki tüm mandıralara gidilip, hayvanların sağlık kontrollerinden geçirilmesi gerektiğini kaydetti.

Üreticiler ne dedi?

Arif Kargı:

“DGD’ni zamanında alamıyoruz. Kooperatiflere de zaten borçlu olduğumuzdan mecburen yüksek faizlerle bu kez bankalardan borçlanıyoruz. Ürettiğim sütü satamıyorum, hayvanımız para etmöiyor. Kuraklık zaten sektörü bu yıl dibe vurdu. Yem yok, su yok. Verim iyice düştü. Devletin üretim sektörünün sorunlarına eğilmesini ve sorunların çözümünü umut ediyoruz.”

Musa Çil:

“Süt paralarımızı alamıyoruz, DGD’ni zamanında vermiyorlar. Hayvanı satmaya kalkışıyoruz, oradan da zarar ediyoruz. Kasap hayvanı okka ile alıyor, kilo ile tüketiciye satılıyor. Hepimizin hem kooperatife hem de bankalara ciddi miktarlarda borcu var, ödeyemiyoruz. Kuraklık büyük sorun. Hayvana yedirecek yem bulamıyoruz, bulduğumuza da güç yetiremiyoruz. Su zaten yok. perişanız.”

Mahmut Bozkurt:

“Sektörde sıkıntı saymakla bitmez. Devlet, üreticiye halen daha DGD’ni ödemedi. Üretici borç batağında can çekişiyor. Susuzluk sorunu her geçen gün büyüyor. Sütü satamıyoruz. Bu işten vazgeçelim diyoruz, hayvanımızı satmaya kalkışıyoruz ama bu kez de alıcı bulamıyoruz. Hepimiz aynı durumdayız. Üretici zorda.”

Bayram Yalçın:

“hayvanlar üçer beşer ölüyor ne devletin ne de ilgili bakanlığın umurunda değil. Hayvan sağlığı tamamen arka planda tutuluyor. Veterinerler mandıralarda değil, dairede mesai harcıyor. Sütümüzü gününde satamıyoruz. Elimizde sütü muhafaza edebileceğimiz soğuk hava depolarımız yok. Sistemi biz kursak gücümüz yok. Yem sıkıntısı var. Devletin ya da bakanlığın bu konuda da bir çözümü yok. Böyle giderse üretim biter.”

Mustafa Yıldız:

“Küçükbaş hayvan üreticisinin en büyük derdi hayvan ölümleri. Veterinerler dairede, mandıralarda her gün hayvan ölümü yaşanıyor. Ne kontrol eden var ne de üretici bu ölümler nedeni ile tazmin ediliyor. Kuraklığa bağlı yem ve su sıkıntısı hat safhaya ulaştı bu yönde de bir çözüm üretilmiş değil. Kudura iş yapılıyor. Hayvan üreticisi borç harç ayakta kalmaya çalışıyor, kimisi de düşüyor. Yetkililer ise sadece izliyor.”