Deniz Abidin

Hükümetin,  Türkiye'den KKTC’ye deniz altından kabloyla elektrik temin edilmesini öngören anlaşmayı imzalamasına bazı sendika yetkililerinden tepki geldi. Anlaşmanın içeriğiönceden anlatılmadan ve projesi hazırlanmadan  imzalamasını eleştiren sendika yetkilileri, Kıb-Tek'in kapatılmasının söz konusu olması durumunda buna karşı çıkacaklarını belirtti.

Felek: "Özelleştirmeye şiddetle karşıyız"

DEV- İŞ Genel Başkanı Hasan Felek, kablo ile Türkiye'den elektrik getirilmesinin fizibilite çalışmaları yapılmadan çerçeve anlaşması yapılmasını doğru bulmadıklarını belirtti. Felek, Kıb-Tek'in Kıbrıs'taki enerji üretimini sağlamada yeterli boyutta olduğuna inandıklarını ifade ederek, kablo ile elektirk gelmesinin nedeninin ekonomik nedenler dışında daha çok siyasi entekrasyonelci yaklaşımların olduğunu kaydetti. Felek, Türkiye'nin Avrupa Birliği enerji organizasyonunda attığı imzada üçüncü ülkelere bağlantı yapılmayacağının taahütünün olduğuna dikkat çekerek, "enterkonnek olarak dünyaya açılım nasıl sağlanacak?"diye sordu.

Felek, konunun iyi araştırılması gerektiğine vurgu yaparak, Kıbrıs'ın Kuzey'indeki stratejik kurumların elektrik, su haberleşme ve ulaşımın özelleştirilmesine şiddetle karşı olduğunu söyledi.

"Amaç Kıb-Tek'in bölünüp parçalanması"

Felek, şunları söyledi, "Türkiye'den kablo ile elektrik getirilmesinin altındaki esas neden Kıb-Tek'in bölünüp parçalanması ve sonunda özelleştirilmesi yatmaktadır. Buna emek güçleri bütün gücüyle karşı çıkacaktır. Bir çerçeve anlaşması imzalandı, ancak ayrıntı yok. Bu elektriğin dağıtımını kim yapacak, vatandaşa kaç paraya ulaşacak, arıza olması durumunda bunu kim giderecek. Bunlar ortada olmadan sadece siyasi amaçlarla imzalanmış bir anlaşma olarak karşımızda duruyor"

Kamu-İş Başkanı Dilek: "Biz Kıb-Tek'in kapatılmasına karşıyız"

Kamu-İş Başkanı Sami Dilek ise, kabloyla Türkiye'den elektrik gelmesini amaçlayan protokolün enerji anlaşması çerçevesinde imzalandığını belirterek, elektriğin ülkede bir ihtiyaç olduğunu, enerji kaynakları buna cevap vermiyorsa dışardan destek almanın doğru bir karar olduğunu söyledi. Dilek, dünyanın bir gelişim içinde olduğunu ve ülkenin de gelişmekte olduğunu bu nedenle de enerji ihtiyacının doğduğunu ifade etti. Dilek, söz konusu anlaşmanın ülkenin tanınması ve kaynakların gelişmesi noktasında önemli bir yer tutacağına inandığını kaydetti. Dilek, Kıb-Tek'in yıllardır enerji sağlayan bir kurum olduğunu belirterek, Kıb-Tek'in özelleşmesi veya kapatılmasına karşı olduğunu, böyle birşeyin söz konusu olması durumunda ise mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.

"Kıb-Tek'e sahip çıkmalıyız"

Dilek, "Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın kapanması geçmişte ülkemizde büyük sorunlar yaratmıştı. Ancak ben yeniden bir hava yolumuz oluşabilir diye düşünüyorum. Sonuç itibarıyla telefon dairesinde yaşanan durumla birlikte zaman zaman olumsuzluklar yaşıyoruz. Dünya teknolojilerinin gelişmesi noktasında da bazı adımlar ister istemez atılıyor. Bunun kavgası veya eylem noktasında desteği her zaman yapmaya hazırız. Kıb-Tek'te çalışanlara bakıldığında oranın kalkınarak gelişmesi ve gelir getirmesi noktasında üzerimize düşen büyük bir görev vardır. Kıb-Tek'e sahip çıkmalıyız"diye konuştu. Dilek, geçtiğimiz gün Türkiye ile Rusya arasında imzalanan “Türk Akımı” projesinin de bu noktada iyice gözlemlenmesi gerektiğini belirterek, “Bugün Türkiye Rusya ile Avrupa’ya elektrik taşıyacak noktaya geliyor. Ortaya çıkan büyük fotoğrafı iyi gözlemlemek lazım” dedi.

EL-SEN Başkanı Öksüzoğlu: "Önemli olan alım garantisiz bir kablonun gelmesi"

EL-SEN Başkanı Umut Öksüzoğlu da, sendika olarak Türkiye'den elektrik gelmesini sağlayacak kabloya karşı olmadıklarını belirterek, önemli olanın alım garantsiz bir kablonun gelmesi olduğunu söyledi. Öksüzoğlu, kablonun adaya geleceğini, ancak maliyetini bilenin olmadığını söyleyerek, gizlilik çerçevesinde yürütülen bir ortamın söz konusu olduğunu kaydetti. Öksüzoğlu, "Sayın Bakan Türkiye'ye gitti ve imza attı. Ancak içeriğini bilen yok. Bu gibi anlaşmalarda bir pojenin hazırlanması başından gereklidir. Mali konuda nasıl olacağına yönelik bir çalışma en başından yapılmalıydı. Birşeyleri bir yerden kaçırırcasına yapılan bir anlaşma ile karşı karşıyayız. EL -SEN olarak anlaşmanın içeriğini, imzalar atılmadan bilmek isterdik, Biz alım garantisiz bir anlaşmanın kesinlikle bu şekilde olmaması gerektiğine inanıyoruz"

HÜR- İŞ BaşkanıLatifoğlu: "Kendimiz üretmeliyiz"

HÜR- İŞ Başkanı Yakup Latifoğlu ise, Türkiye ile yapılan kablo ile elektrik alımını sağlayacak anlaşmanın içeriğini bilmediğini, ancak anlaşmanın artılarının ve eksilerinin düşünülmesi gerektiğini savundu. Latifoğlu, öncelikle bu anlaşmayla birlikte sürekli bağımlı olacak bir anlaşmanın olmaması temennisinde olmak istediğini kaydetti. "Kendimizüretmeliyiz"diyen Latifoğlu, çevre felaketlerine fırsat verilmemesi gerektiğini belirtti. Latifoğlu, iki elektrik üretim tesisinin çevreye zarar verecek salınımlar yaptığına dikkat çekerek, üretime devam edilirken bunun önlenmesi gerektiğini söyledi.

"Umarız ki maliyeti ucuz olur"

Latifoğlu, şöyle devam etti, "Eğer bu anlaşma Türkiye'ye bağımlılığın ötesinde, enterkonnek denilen olayın tam anlamıyla uygulanmasına yol açacaksa olumlu bir yaklaşımdır. Umarız ki maliyeti söyledikleri kadar ucuz olur. Burada dikkat edilmesi gereken Kıb-Tek gibi bir kurumun ortadan kaldırılacak şekilde düzenlemelerin yapılmamasıdır. Kıb-Tek'in üzerinden bu işlemlerin yapılmasının sürüdürülmesi gerekir. Bunu fırsat bilerek çevre dostu üretimin altyapısı oluşturulmalıdır. Bunu da bana göre ülkemizde yapması gereken Kıb-Tek'tir"