Din İşleri Başkanlığı, tercihlerinin; inanç, tarih ve kültürleri gereği barışın dilini kullanmak olduğunu vurguladı.

Din İşleri Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bu dilin hakim olmasını sağlamaya çalışarak, evrensel değişim rüzgârlarının yönünü bugün dünyayı saran mevcut şiddet ve kaos sarmalından; farklı kesimlerin barış ve kardeşlik içinde yaşayabileceği bir yöne çevirebileceğimize inanıyor ve bunun için çaba sarf ediyoruz” denildi.

Kıbrıs’ta dini liderler arasında devletin yetkili birimlerinin bilgisi ve onayıyla başlayan ve devam ettirilen sürecin Kıbrıs Türk halkının aleyhine geliştiği yönündeki eleştirilerin doğru olmadığı bertilen açıklamada, Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay’ın, adadaki diğer dini liderlerle birlikte, şiddet eylemlerinin, hiçbir inanç sisteminin çerçevesine sığdırılamayacağı konusunda ortak görüş açıklayarak, dünyanın neresinde olursa olsun “masum insanlar aleyhindeki tüm şiddet türlerini en sert şekilde” kınayan 24 Kasım tarihli bildirinin altına imza attığı kaydedildi.

Din İşleri Başkanlığı’nın Hizmet-Sen’in dünkü basın açıklamasını yanıtladığı açıklamasında, “bu sendikanın ve başkanının, hiçbir zaman diyalog sürecine destek vermediği ve uydurma, kara iftira, şiddet ve kaosa hizmet eden bir dil kullandığı” ifade edildi.

Açıklamasına, Hizmet-Sen Başkanı’yla ilgili mahkeme kararını ve dini liderlerin 24 Kasım’daki ortak açıklamasını da ekleyen Din İşleri Başkanlığı, “sendika başkanının mahkeme huzurunda özür dilediği halde, aynı dili kullanmaya devam ettiğini” kaydetti.

Din İşleri Başkanlığı’nın açıklamasında, şu ifadeler de yer aldı:
“Binlerce yıllık tarihinde insanlığın farklı kültürel ve dinî tecrübesini, tarihi mirasını, kültür ve geleneklerini bağrında barındıran bu ülkede, tüm inanç ve kültür farklılıklarının özgürlük ve karşılıklı saygı içerisinde yaşayabilmesine katkıyı dini ve insani bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu uğurda çalışmaya devam edeceğimizi, bunun hem İslami, hem de insani bir görev olduğunu açıkça belirtir, bu alanda ufkumuzu açacak, katkıda bulunacak farklı bir bilgi, belge, düşünce ve samimi endişeleri olan her görüş, taraf ve inançtan herkesi de bizimle doğrudan irtibat kurarak paylaşmaya davet ediyoruz.”