Doğuş Özokutan Çiftçioğlu

CTP Milletvekili Doğuş Derya “Eğitim Politikaları ve Din Eğitim”e ilişkin konuşmasında, okulları dolaşarak oradaki fiziki altyapıyı inceleme yaptığını; veli, öğretmen ve öğrencilerin sorunlarını dinlediğini kaydetti. Derya, birçok okulda nitelikli eğitim için gerekli fiziki altyapı konusunda ciddi eksiklik bulunduğunu dile getirdi.

Hükümetin özel okulları teşvik ederken devlet okullarını kaderleriyle baş başa bıraktığını söyleyen Derya, “İlgili bakan meclis salonunda olsa, kaynak yok diyebilirdi. Makam araçlarına ayrılacak bütçe bulunuyor ancal eğitime bütçe bulunamıyorsa, hükümetin sorunu bütçe değil sosyal devlete yaklaşımdır” yorumunda bulundu.

“BİLİNÇLİ ŞEKİLDE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ YARATILIYOR”

Bunun vekil yeminine aykırı olduğuna işaret eden Derya, eğitimde bilinçli şekilde fırsat eşitsizliği yaratıldığını anlattı.

Eğitimin temel bir hak olduğu halde alınıp satılan bir ticaret metasına dönüştürüldüğünü dile getiren

Derya, bunun sorgulanmadığını ve bu politikaların meşrulaştırıldığını dile getirdi.

İzinsiz kuran kursları konusuna da değinen Derya, bu konuda gerekli işlemlerin yapılması için talimatları vermenin Eğitim Bakanlığı’nın görevi olduğunu ancak konunun üstünün örtüldüğünü savundu.

“YASA DIŞI DİN EĞİTİMİ”

Doğuş Derya, din ve vicdan hürriyetine inandığını dile getirerek, kabul etmediği noktanın, görevleri arasında eğitim verme olmayan din işleri başkanlığı görevlerinin, TC Elçiliği’yle işbirliği halinde, yasa dışı şekilde eğitim vermesi olduğunu kaydetti.

Derbya, bu konuda Omdusperson ve emekli Başsavcı Akın Sait'in benzeri açıklamalar yaptığını dile getirdi. Din İşleri Başkanlığı’nın “kız çocuklarının ihtiyaç duyduğu dikiş nakış kursları da yaptık" ifadesini de eleştiren Derya, bunun kadınları “hizmetkâr olarak gören cinsiyetçi ve muhafazakar” bir duruş olduğunu savundu.

Derdinin İslam veya Kuran değil, usulsüz uygulamalar olduğunu anlatan Derya, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda gereğini yapmamasının toplum mühendisliğiyle ilişkili olup olmadığını sordu.

“AİLE TAVUK VE CİVCİVLERLE ANLATILDI”

Çocuk kitapları ve okul kitaplarındaki aile tanımlarına değinen Derya, henüz yürürlüğe girmemiş 4.sınıf sosyal bilgiler kitaplardan birinde ailenin tavuklar ve civcivlerle anlatıldığını kaydetti.

Okul kitaplarda cinlerden bahsedilmesi konusunda ilgili bakana sorulan soru üzerine bunun Kur’an-ı Kerim’de geçtiği cevabını aldığını kaydeden Derya, Kur’an-ı Kerim’de kadınların nasıl cezalandırılacağının da geçtiğini hatırlatarak, ilgili yasada eğitimde laiklik esas alınarak din kültürü dersi verilebileceğini ancak din derslerinin zorunlu olacağı ile ilgili ifadelerin bulunmadığını kaydetti.

“DİN DERSLERİNİN, TÜM DİNLERİ İÇEREN SEÇMELİ DERSLER OLMASI GEREKİR”

Okul kitaplarında sadece “Sunni İslam” verilmesini de eleştiren Derya, Kıbrıs Pir Sultan Abdal Derneği’nin topladığı imzalardan da bahsederek, din derslerinin, tüm dinleri içeren seçmeli dersler olması gerektiğini söyledi.

Derya, mevcut din dersi kitaplarını da eleştirerek, bu kitaplarda Sünni işlemden başka çok kısa şekilde sadece Yahudilikten bahsedildiğini dile getirdi. Derya, neden başka dinlerden bahsedilmediğini sordu.

“Sunni İslam”a inanmayan ailelerin çocuklarına da zorla bu derslerin verildiğini dile getiren Derya, bu dersin zorunlu olmasının yanlış olduğunu dile getirdi.

Din dersinin neden zorunlu ders olarak okutulduğunu soran Derya, yasada bu dersin seçmeli olduğunun anlattı. Derya, isteyen ailelerin çocuklarına insan hakları dersleri verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.