Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 2016 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’yla ilgili görüşmelerinin son gününde Maliye Bakanlığı bütçesini ele alıyor.

Milletvekilleri gerek Maliye Bakanlığı’nın sorumluluk sahasındaki konular gerekse hükümetin genel icraatlarıyla ilgili eleştiriler yapıyor, görüşlerini paylaşıyor.

2 milyar 214 milyon 819 bin 480 TL’lik Maliye Bakanlığı bütçesiyle ilgili ilk sözü DP UG Milletvekili Hakan Dinçyürek aldı.

DİNÇYÜREK: “HÜKÜMET HANGİ SAHADA HANGİ REFORMU YAPACAĞINI NETLEŞTİREMEDİ”

Dinçyürek, bütçenin Meclis’te onaylayacakları haliyle uygulanacak bütçe karşılaştırıldığı zaman ciddi sıkıntılar olduğunu belirterek “Bütçe çıplak bir bütçe. Üzerinde çok fazla yorum yapılacak, rakamlarla konuşulacak bir bütçe değil. Ciddi anlamda yatırım bütçeleriyle ilgili bize hiçbir fikir vermeyen bir bütçe…Hükümet de ne olacağını bilmediği bir karanlığa doğru yol alıyor” dedi.

Hükümetin hangi sahada hangi reformu yapacağını netleştiremediğini savunan Dinçyürek, koalisyon ortakları arasında da net bir duruş olmadığını öne sürdü.

Yatırım kalemleri zaten olmayan bir bütçenin yol haritası da olmadığı görüşünü ifade eden Hakan Dinçyürek, “Su konusunda hükümetin duruşu ne olacak” sorusuna yanıt verilmediğini belirtti ve bu durumu eleştirdi.

Dinçyürek, hükümetin su konusunda yol haritası oluşturamadığını ve bu anlamda başarısız olduğunu söyledi.

Elektrikte bugünkü durumun çok içler acısı olduğunu belirten Hakan Dinçyürek, hükümetin yaptıklarıyla Kıbrıs Türk halkına hakaret ettiğini savundu ve kuruma sahip çıkmanın bedelinin daha yüksek fatura ödemek anlamına mı geldiğini sordu.

“ELEKTRİKTEKİ YOL HARİTANIZI DUYMAK İSTERİZ”

Sol söylemin karşılığının daha yüksek fatura olmaması gerektiğini belirten Dinçyürek, hükümetin elektrik konusundaki reformda yol haritasını duymak istediklerini vurguladı.

Hakan Dinçyürek, elektrik maliyetleri düşürülmeden sektörlerin önünün açılamayacağını vurguladı.

Tarımda reform yapılmazsa Türkiye’nin vereceği 145 milyon TL ile gelecek yılın yine bulunamayacağını belirten Dinçyürek, tarımın tüm alt sektörlerinde reform gerektiğini söyledi.

Dinçyürek, çiftçilerin taleplerinin sadece Maliye Bakanı’nın girişimiyle karşılanamayacağını belirterek hükümetin ne yapacağını sordu.

Fikir birliği olmadığı sürece hükümetin 39 milletvekiline sahip olmasının anlamı olmayacağını belirten Dinçyürek, “Ortada ne yapacağını bilmeyen bir hükümet varsa kaç milletvekiliyle kurulduğunun önemi olmaz. Şu anda bunun örneği var” dedi.

Okullardaki öğretmen eksikliklerine dikkat çeken ve eleştiriler yapan Dinçyürek, özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklarını eğitim hakkından mahrum eden bir devletin sosyal devlet olamayacağını belirtti.

Dinçyürek, “Hükümet halkın önünü açma niyetindeyse niye hala savsakladığını bize anlatmalı. Önlem alınmazsa KKTC’nin nefes hali kalmayacak” diye konuştu.

Türkiye’den gelen suyun yönetimi konusunda yaşanan tartışmalara değinen Hakan Dinçyürek, belediyelerin yarısından çoğunun BESKİ’den ayrıldığını savundu.

“Artık icraatın zamanı çoktan geldi de geçti” diyen Dinçyürek, hükümetin sektörlere göre yol haritasını açıklamasını istedi.

Hakan Dinçyürek, elektrik maliyetlerine değinirken, “İndirim yaptığımız tarihte ton başına yakıt 240 dolardı. Bugün itibarıyla 132 dolardır ve elektrik maliyeti düşmüştür. Artsaydı otomatik zam gelecekti, düştü. Kim verecek bunun hesabını? Eğer halkı düşünmek buysa vazgeçsinler çünkü düşündükçe eziyet çektirirler” dedi.

Maliye Bakanlığı’nın elektrik maliyetlerini nasıl ve ne zaman denetlediğini soran Dinçyürek, üretim maliyetlerinin düştüğünü ama elektrik fiyatlarının azalmadığını söyledi.

KIBTEK yönetiminin başıboş ve denetimsiz olduğunu savunan Hakan Dinçyürek, hükümetin rakamlar konusunda ve maliyet düşüşünün niye vatandaşa yansıtılmadığı konusunda KIBTEK yönetimine hesap sormasını istedi.

Teknecik’e filtre takılması için bütçeye kaynak konulduğu halde niye takılmadığını da soran Dinçyürek, KIB-TEK’in 2015’teki yatırımları için bütçesinden nakit olarak ödediği rakamın ne olduğunun da açıklanmasını istedi, 80 milyon TL yatırım bütçesi bırakıldığını, kullanılmayan bu paranın maliyetlere eklenerek vatandaşa yüksek rakamlı elektrik satıldığını savundu.
Dinçyürek, kükürt oranı düşük yakıt alımı için açılan ihalenin, hata yapıldığı için iptal edilmesini eleştirerek, bunun şüphe yarattığını belirtti.

Devletin denetleyemediği bir kurumun borçlanması için kefalet verdiğini ifade eden Hakan Dinçyürek, kurumun ÇED raporu kuralına da uymadığını savundu ve “Hükümetseniz hükmedeceksiniz” dedi.

DP UG Milletvekili Dinçyürek, adada çözüm olsun olmasın, ülkenin ayakları üzerinde durabileceği bir yapı için reformların şart olduğunu vurgulayarak “Biz muhalefet olarak doğru adımların yanında yer alacağız, engel değil destek olacağız. Ama gerekli adımları atmazsanız sizi ağır eleştireceğiz çünkü halkın bekleyecek hali takadi yoktur” diye konuştu.

Hükümetin Türkiye’yle anlaşmaları imzalayarak toplumun önünü açmasını isteyen Dinçyürek, KIB-TEK’te mali denetimin yapılmasını, elektrik maliyetleri için güncel hesaplara bakılmasını, gökyüzünü kirleten bacalara ve gayrı yasal kapasite artırımına izin verilmemesini istedi.

ANGOLEMLİ: “YURTTAŞLAR TL’NİN İSTİKRARSIZLIĞINDAN KORUNMALI”

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, halkın bütçe görüşmelerinde ilgilendiği tek şeyin 13. maaşlar olduğunu savunarak Maliye Bakanı’nın bu konuda doyurucu bilgi vermesini istedi.

Kasapların hayvan alımı sırasında satıcı ile KDV konusunda tartışmalar yaşadığını belirten Angolemli, bu konuda da bilgi istedi. Angolemli vergi konusunda adil davranılmadığını savundu.

TL’nin sürekli değer kaybetmesi sebebiyle eşel mobilin önlem olarak uygulandığını ifade eden Angolemli, bütçenin dolar bazında geçen yıla oranla bu yıl daha düşük olduğunu, bunun da fakirleşmeyi getireceğini söyledi.

Ülkenin ithalata dayalı olduğuna dikkati çeken Angolemli, ülkede tüm işlemlerin dövize endeksli olduğunu ancak maaşların TL olduğunu belirterek hükümetin bu konuda karar alması ve önlemler alması gerektiğini söyledi.

Angolemli, TL’nin istikrarsızlığına işaret ederek, yurttaşların bundan korunması gerektiğini kaydetti.

Hükümet önlem almak zorundadır çünkü TL istikrarlı değildir diyen Angolemli, yurttaşların korunması için uzmanların gerekli önlemleri bulması gerektiğini söyledi.

DPÖ’nün inandırıcı rakamlar vermesi halinde eşel mobilin gerçek bir rahatlama getirebileceği görüşünü dile getiren Angolemli, TC ile yapılan anlaşmaların da istikrarlı bir para birimi ile yapılmasını önerdi.

Hüseyin Angolemli, bakanlıkların kalemlerinin belli olmamasını da eleştirerekTC-KKTC arasında ekonomik program görüşmeleri netleşmeden hükümetin gerek sağlık, gerek eğitim, gerekse de diğer alanlarda yatırım kaynaklarını bilemeyeceğini söyledi.

“DPÖ VERİLERİNE ARTIK KİMSE İNANMIYOR”

Fiyat istikrar fonunun artık işlevinin bittiğini savunan Angolemli, DPÖ’nün verilerine de artık kimsenin inanmadığını belirtti.

Hüseyin Angolemli, ülkenin önüne ışık tutan DPÖ’nün eksik personelinin tamamlanmasını istedi.

Güneş enerjisiyle elektrik üreten vatandaşların şebekeye verdiği elektrik için KIB-TEK’le mahsuplaşamadığını ve sorun yaşadığını belirten Angolemli, karayollarının da güneş enerjisiyle aydınlatılmasını önerdi.

Angolemli, basının reklam bağımlılığı nedeniyle gerçek işlevini yapamadığı görüşünü ifade etti.

Sayısı 20’yi aşan casinolardan toplanan verginin ne kadar olduğunu soran Angolemli, “Casino demek kanlı hesaplaşmalar demek” diye konuştu.

Casinolarda çalışan öğrenci olup olmadığını soran Hüseyin Angolemli, ülkede öğrencilerin birçok yerde karın tokluğuna çalıştırıldığını belirtti.

Melbourne’da inceleme yaptığı casinodaki izlenimlerini paylaşan Angolemli, KKTC’de ise casinoların bazı partilere sponsorluk yaptığını savundu.

Casinolarda yaşanan kanlı cinayetlerin ülkenin diğer yerlerine de sıçrayacağı kaygısını ifade eden Angolemli, İhale Yasası’nda gerekli değişikliklerin yapılmasına öncelik verilmesini istedi.

“BET SALONLARI CASINOLARDAN DAHA TEHLİKELİ HALE GELDİ”

Hüseyin Angolemli, bet salonlarına değinirken, yasası geldiğinde şiddetle karşı çıktığını hatırlattı ve “Bet salonları casinolardan daha tehlikeli hale geldi” dedi.