Teoman TURAN 

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek, Ada TV’de Gözde Bekir’in sunduğu Günaydın Ada Programı’nda bakanlığı ile ilgili çalışmaları anlattı. Belediyelerin suyun yönetimine talip olmasını değerlendiren Dinçyürek; “Suyu devlet yönetir”dedi. Dinçyürek, taş ocakları konusunda reform niteliğinde adımlar atıldığını belirterek bu adımları da paylaştı. 

“SUYU DEVLET YÖNETİR” 

Bakanlığının çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren Hakan Dinçyürek, 28 belediyenin bir şirket kurarak Türkiye’den gelecek olan suyun yönetimine talip olmasını değerlendirdi. Suyu belediyelerin yönetmeyeceğine işaret eden Dinçyürek, “Suyu devlet yönetir” dedi. 

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı şunları söyledi: 
“İlkesel olarak memnuniyetimi belirtmek isterim. Çünkü suyu yönetmek tabii ki belediyelerin sorumluluğunda değil. Suyu devlet yönetir günün sonunda. 

Belediyelere de bu yetkiyi devlet verir. Suyu yöneteceğiz diyorlar. İçeriğine bakabildiğim kadarıyla suyu işletmekten bahsediyorlar esasında yönetmekten değil. Yönetmekle işletmek birbirinden farklı şeyler. Konsantre oldukları nokta Türkiye’den gelecek suyu biz yöneteceğiz. Oysa biz suya bütünlüklü bir yaklaşım içindeyiz.” 

BELEDİYELERİN EKONOMİK DURUMU İÇ ACICI DEĞİL 

Belediyelerin ekonomik durumunu belediyeler ve belediye başkanlarının bildiğine işaret eden Dinçyürek, su ile ilgili alt yapı yatırımlarının 400 milyon TL’nin üzerinde bir paraya mal olacağını vurguladı. 

Dinçyürek şöyle dedi: 

“Belediyelerin ekonomik durumunu en çok belediyeler ve belediye başkanları bilir. Kamuoyu da aldığı hizmetler ya da alamadığı hizmetlerden dolayı belediyelerin borçlarını bilir. Belediye çalışanları maaşları ve sosyal haklarının yatıp yatmadığı duruma bakarak fikir sahibi olabilir. 

Ama bildiğim kadarıyla belediyelerin toplam 400 milyon liralık belki de daha da üzerinde bir borçları var şu anda. Kendi açıkladıklarına göre yaklaşık 400 milyon TL’Lik bir alt yapı yatırımın a ihtiyacı var bu hizmetin halkımızın evine en iyi şekilde gidebilmesi için. Bizim hesaplarımıza göre bunun daha üzerinde bir rakam.” 

“POLİMİĞE GİRMEK İSTEMİYORUM” 

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek, açılacak bir ihale sonucunda halka en iyi hizmeti kimin vereceğinin ve şartları kimin yerine getireceğinin netleşeceğini hatırlatarak polemiğe girmek istemediğini söyledi. Dinçyürek, “Ben daha çok belediyeler yapar yapamaz tartışmalarına girmek yerine, içilebilir nitelikteki suyun musluklardan akmasından bahsediyorum. 

Bunu sağlamak için bütün altyapının değişmesi gerekir. Bunu yapabilecek şirketler kurumlar ortaya çıkacak. Ya ben yapar kimseye yaptırmam mantığı değil, toplumun tüm vatandaşların en iyi hizmeti alacağı ortamı kim yaratacaksa onun önünü açacağız” dedi. 

“YANGIN HELİKOPTERİ AMBULANS OLMAZ” 

İhaleye çıkılan yangın helikopteri konusuyla Türkiye’den de bir çok firmanın ilgilendiğini ifade eden Dinçyürek, bu durumun kendisini sevindirdiğini söyledi. 

Yangın helikopterinin ambulans helikopter olarak kullanılmayacağına işaret eden Dinçyürek şunları söyledi: 

“Yangın helikopterinin ekipmanları yangına yönelik mi, yoksa kazaya yönelik mi olacak?. Yangını beklerken kazaya müdahale edilecekse üzerindeki aparatların değişmesi zaman alabiliyor. Bu olgunun bir tane helikopter kiralayayım ve her amaçla kullanayım çok da verimli olmadığı konusu önümüze konuldu. Yangın helikopteri kiralanmasının kısa dönem için en etkili yöntem oldu. Yangın helikopteri ambulans helikopter olarak kullanılması mümkün değil.” 

TAŞ OCAKLARI 

Ülkenin en büyük sorunlarından birisi olan taş ocakları konusunda çok ciddi adımlar atılacağını ve önemli kararların Bakanlar Kurulu’nda görüşüldüğünü ifade eden Dinçyürek bu adımları şu ifadelerle anlattı: 

“Önce ikiye ayırdık. Ön eleme ve sonra da değerlendirme kriterleri. 12 tane ön eleme kriteri var ki, bu 12’sinin de yerine getirilmesi zorunlu hale geldi. Bunlardan bir tanesi işletme ruhsatı için Maden Mühendisleri odası tarafından onaylanması. Proje başlarken taş ocağında nasıl patlatmalar yapılacak, taş alma süresi ne kadar sürecek bu sürenin sonunda o ocak sonlanacak. Nasıl sonlanacağı, doğaya nasıl kazandırılacağı bugünden belli olacak. Bugüne kadar belirli ilkeler ortaya konmadığı için başıbozukluk var. Ucuz nasıl taş alırım mantığı yok artık.