Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Dipkarpaz İlkokulu’ndaki sorunları ivedilikle çözmek için Eğitim Bakanlığı ile Kamu Hizmeti Komisyonu’nu çalışma yapmaya çağırdı.

KTÖS Örgütlenme Sekreteri  Besim Baysal, yazılı açıklamasında sorunu zamanında çözmek, inisiyatif alıp irade koymak, temel ihtiyaçları önceden planlamak, geleceği öngörebilmek ve okulların ihtiyaçlarına anında cevap verebilmenin Eğitim Bakanlığı’nın temel görevi olduğunu vurguladı ve “Maalesef süreç böyle işlemiyor ve okullarımız sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır” dedi.

Dipkarpaz İlkokulu’ndaki sorunun aylardır devam ettiğini, çalışma barışının yönetim kademesi tarafından dinamitlendiğini, okulda huzur kalmadığını ve bu huzursuzluğun birçok defa eylem ve açıklamalarıyla gündeme geldiğini belirtti.

Sorunların çözümünün zamana terk edildiğini, okuldaki çalışma ortamının ise eğitim-öğretim hizmetlerinin sağlıklı ve uyumlu sürdürülmesini engelleyecek şekle büründüğünü ifade eden Baysal, “Okulun sorunlarına çözüm bulunamamakla birlikte sorunun büyümesini engelleyecek adımlar KHK (Kamu Hizmeti Komisyonu) ve Eğitim Bakanlığı tarafından hala atılmamıştır. Geçtiğimiz haftalarda okul yönetimi ile bir öğretmen arasında yaşanan olayın soruşturulması yapılmadan, bu sefer de okul yönetimi iki kadın öğretmenin üzerine yürümesi, sözel şiddet kullanması ve mobbinge varan davranışlar sergilemesi kabul edilir bir tavır değildir. Konu bu yönüyle de tekrar polise intikal etmiş ve basına yansımıştır” dedi.

“EĞİTİM DENETMENİ ÜYELERİMİZİ TEHDİT VE BASKI İLE KORKUTMAYA ÇALIŞIYOR”

Eğitim Bakanlığı’ndan Dipkarpaz İlkokulu’na konu ile ilgili araştırma yapması için gönderilen eğitim denetmenin görevini ve maksadını aşan bir şekilde öğretmenliklerinin ilk yılındaki üyelerini tehdit ve baskı ile korkutmaya çalıştığını savunan Baysal, denetmenin bu şekilde makamını kötüye kullanmasını protesto etti.

Eğitim denetmenin tavırlarının konuyu soruşturmaya veya çözmeye yardımcı olmadığını, aksine sorunun bir parçası olarak algılanmasına ve sorunun büyümesine neden olduğunu vurgulayan Baysal, Eğitim Bakanlığı’nın tarafsız birini görevlendirerek, konuyu yeniden ele almasının sağlıklı olacağını ifade etti.

Baykal açıklamasında şunları kaydetti:

“Sendikamız okulda grev veya eylem yapmak yerine ‘sivil itaatsizlik’ kararı alarak, okulda eğitimin kesintisiz devamını sağlamış ve sorunların büyümesine yönelik önlem almıştır. Bunun farkında olmayan Eğitim Bakanlığı’nın temsilcisinin okullarda sorun çözmeye muktedir olamayarak, öğretmenleri okulda görevlerinin başında olmalarına rağmen cezalandırmakla, asaletlerinin onaylanmaması ile tehdit etmektedir. Anayasa her vatandaşa örgütlenme ve eylem hakkı tanımaktadır. Anayasayı, Öğretmenler Yasası’nı bilmemek suç değil fakat araştırmamak, okumamak, farklı yorumlayarak makamını kötüye kullanmak suçtur”.