Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıslı Rum Michali Toumazou ve Amerika’da ikamet eden bir grup Kıbrıs asıllı Rum’un, KKTC aleyhine Washington’da District Court of Columbia’da açtığı davanın sonucu değerlendiren bir açıklama yaptı.

Bakanlık, Kıbrıslı Rum Michali Toumazou ve Amerika’da ikamet eden bir grup Kıbrıs asıllı Rum’un KKTC aleyhine Washington’da District Court of Columbia’da 2009 yılında açmış olduğu davanın, 30 Eylül 2014 tarihinde KKTC lehine sonuçlandığını belirtti.

Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi aracılığıyla yapılan yazılı açıklamada, bunun akabinde davacıların alt mahkemenin kararını District of Columbia Circuit İstinaf Mahkemesi’ne taşıdığı ve bahse konu İstinaf Mahkemesi’nin de 15 Ocak 2016 tarihinde oybirliği ile davayı yine KKTC lehine hükme bağladığı ifade edildi.

İstinaf Mahkemesi’nin Toumazou ve diğerlerinin davasını reddettiği ve alt mahkemenin kararını tasdik ettiği kaydedilen açıklamada, mahkemenin, şikayet konusu başta mülkiyete ilişkin konuların, ilgili mahkemenin yetki alanına girmediğini ve davacının iddialarının hiçbirini kanıtlayamadığını belirttiğine yer verildi.

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“Söz konusu mahkeme kararına davacıların bir üst mahkemede usulen itiraz etme hakkı bulunmakla birlikte, dava sürecinde önemli bir eşiğin aşıldığı düşünülmektedir. Bu karar, önemli bir emsal teşkil etmesi, gerek ABD’de gerekse diğer ülkelerde olası başka davalara zemin oluşturabileceği değerlendirilmektedir. Bu vesileyle, Ada’da yaşayan herkesin mülkiyet hakkına saygılı olduğumuzu vurgulamak isteriz. Mülkiyet hususunda siyaset güden davalarla mahkemelerde çözüm aramanın doğru bir yöntem olmadığını hatırlatırız. İki taraf arasında iki-bölgeli, iki-toplumlu ve siyasi eşitliğe dayalı yeni bir federasyon oluşturulması amacıyla yürütülen müzakereler sonucunda varılacak olan kapsamlı çözüm anlaşması, diğer konuların yanı sıra mülkiyet konusunu da karara bağlayacaktır. Kıbrıs Türk tarafı Ada’daki tüm sorunları ortadan kaldıracak bir anlaşma sağlanabilmesi için BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu çerçevesinde, yerleşmiş BM parametreleri, 11 Şubat 2014 tarihli Ortak Açıklama temelinde yürütülen müzakerelerde yapıcı ve kararlı tutumunu sürdürmeye devam etmektedir.”