Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, vakfe duasında, "Eli kalem tutacak çocuklarımızı dağlara götürerek kardeş katili yapanlara fırsat verme ya Rab" diyerek dua etti.

Haccın en önemli farzı Arafat vakfesi için Cebel-I Rahme tepesinin eteklerine çıkan milyonlarca hacı adayı haccın en önemli farzını 50 derece sıcaklık altında gerçekleştirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın irşat çadırında düzenlenen programda Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı. İlahi ekipleri en güzel eserleri seslendirdi. Bol bol tehliller ve telbiyeler arasında hacılar öğle ve ikindi namazını cem ederek kıldı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez vakfe duasında, bütün eksikliklerle Allah'ın huzuruna geldiklerini belirterek, "Bütün günahlarımıza pişmanlık duyuyoruz. Çocuklarımıza vakit ayıramadık, onları hayırlılardan eyle, ibadetlerimiz eksik af eyle. Rabbimiz gücümüz tükendi, Muhammed Ümmetinin kederi haddi aştı. Kederlerimizi, hüznümüzü size arz ediyoruz. Sen ümmeti elemden kurtar, zulümden kurtar. Kendimize yabancılaştık. İffetin kıymetini, mütteki ve vera sahibi olmanın önemini anlatamadık. Müslüman olarak ruhlarımızı teslim etmeyi bize lütfeyle Allah'ım. Salih kullarının arasına bizleri ilhak eyle Allah'ım. Zulme seyirci olduk, mazluma hak ettiği desteği veremedik. Rabbim bize öyle bir nimet ver ki, zalimlerin yanında yer almayalım, mazlumların yanında olalım" diye yalvardı.

"BİZİ BİRBİRİNE KENETLENMİŞ KARDEŞLER TOPLULUĞU EYLE"

"Yüreklerimizdeki yüklerden kurtulmayı, gönüller yapmayı nasip eyle" diyerek duasını sürdüren Görmez, "Efendimiz bu kızgın güneşin altında, zulmetmeyin, ama zulme de uğramayın, izin vermeyin buyurdu. Onun mübarek sözleri kulaklarımızda çınlıyor. Biz onun istediği gibi kul olamadık. Bize el uzatan kardeşlerimizi yalnız bıraktık. Bir vücudun uzvu olamadık. Kardeşlerimizin halleri ile hallenemedik, acıları ile sevinçlerini bilemedik. İtiraf ediyoruz, bizleri af eyle Allah'ım. Müminler kardeştir buyuruyorsun. Ne yazık ki bizler, zihinleri bir, yürekleri bir kardeşler topluluğu olamadık. Bizi bağışla. Bizi birbirine kenetlenmiş kardeşler topluluğu eyle. Alem'e rahmet olarak bir peygamber gönderdin. Onun bize olan merhametini düşkünlüğünü anlattın. Biz sevgili peygamberimizin insanlığa indirdiği merhameti hakkıyla taşıyamadık. Böldük, bölündük. Birbirimizi küfürle itham ettik. Kendimizi, meşrebimizi kutsadık. Her işimize besmele ile başladık. Ancak hakkaniyetle yapamadık. İslami yaşamaya ve yaşatmaya çalışan insanlar olmaya çalışmamız gerekirken dinimizi sağlam kaynaklardan öğrenmedik. Sen rahimsin, Seddar'sın, sen Rauf'sun, kerimsin bizler bugün yeniden sana söz vermeye geldik. Tıpkı kadını ile erkeğe ile gelip Resullah Efendimize yemin edip, geçmişlerini arındıran eshab gibi kendimizi arındırmaya geldik. Bizleri huzura kabul eyle. Hiç günah işlememiş masumlarla, bebeklerle geldik. Onlar hürmetine bizleri af eyle. Aç gözlüler yüzünden çocukların aç kalmadığı bir dünya kurmayı bize nasip eyle. Çocukların, bebeklerin deniz kenarına vurup ölmediği bir dünya bize nasip eyle. Çocuklarımızı hayırlı evlatlar eyle. Gencecik yürekleri sana asi olmaktan uzak eyle. Zehirli akımlardan, bağımlılıklardan muhafaza eyle. Anne ve babamıza merhamet eyle. Onları koruyup rahmet gölgende barındır" diye yalvardı.

"ANADOLU MEDENİYETİNİ MUHAFAZA EYLE"

Nice medeniyetlerin yok olduğuna dikkat çeken Mehmet Görmez, 8 asırlık Endülüs, Maveraünnehir medeniyetlerinin yok olduğunu hatırlatarak, "Anadolu'daki bu güzel medeniyeti yok etme Allah'ım. Vicdanımızı köreltmeye, beraberliğimizi son erdirmeye çalışan cinayet şebekelerinin belalarını geri çevir Allah'ım. Şehitlerimizle bizleri cennetinde buluştur. Kahraman askerimizi, polisimizi muzaffer eyle. Eli kalem tutacak çocuklarımızı dağlara götürerek kardeş katili yapanlara fırsat verme ya Rab. Kardeşlik hukukunu ilmek ilmek yeniden dokumayı, Anadolu topraklarında yeniden ayağa kaldırmayı bizlere nasip eyle. Alemi İslam'ın her tarafına merhameti hakim kıl. Müslümanların kalplerine şefkat ver. Bizim vatanımız bir hicret yurduna, denizlerimiz mülteci mezarlığına döndü. Zorbalıklardan kaçarak merhamet uman kardeşlerimiz var. Savaştan koşarak barışa koşan kardeşlerimiz var. Muhacirlerin yardımcısı ol. Onları bağrına basan milletimize zeval verme. Huzurunu ve ekmeğini paylaşan halkımızı her türlü şerden, afetten beladan muhafaza eyle Allah'ım" diye dua etti.

"KUDÜS'Ü POSTALLARI İLE KİRLETENLERİ KURTAR"

Kudüs'ü postalları ile kirletenlerden kurtar. İktidar ve kuvveti ile kan ve gözyaşı akıtanları sana havale ediyoruz. Anneleri gözyaşına boğan, babaları zindanlarda çürüten bu zulümden bizi kurtar. Dünyayı kana bulayan, ateşe atan ırkçılıktan, insanları yoksul bırakan sömürgecilikten, hak ve hukuk tanımayan, zulüm ve haksızlıklardan muhafaza eyle. Mazlumların ahını alan, firavuna benzeyen cahillerden eyleme. Kur'an ve Kabe hürmetine, Resullullah hürmetine, Arafat ve sakinleri hürmetine, İbrahim ve İsmail hürmetine, İslam coğrafyasında akan kan ve gözyaşlarını durdur. Kardeşlerimizin nice bayramlara ulaştırmasına nasip eyle. Güce ve hırsa değil, ahlaka ve yüksek değerlere ram eyle. Sana yalvarınca yüceldiğini, sana yalvarınca kurtulduğunu, senin değerlerine uyunca yüceldiğini anlamayı bütün insanlara nasip eyle ya Rab" diye dualar etti.

Terör konularındaki kısımlarında hacıların büyük bir iştiyak ile amin nidaları Arafat ovasını çınlattı.

Görmez, evlerinde dualara iştirak ederek Arafat'a gelmek için bekleyen hacı adaylarını da "Kabe'yi görmeyi, mübarek topraklara gelmeyi nasip et" diyerek hatırladı. Daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Türk Hacı adaylarına vakfe duası yaptırdı. Hep bir ağızdan yapılan vakfe duasının ardından tüm Müslümanlar kardeşleriyle kucaklaşıp helalleşti.