Suna ERDEN 

Kış aylarının gelmesi ile grip hastalıklarında artış yaşanırken, Türkiye’de domuz gribi teşhisi ile tedavi gören 5 kişinin yaşamını yitirmesi paniğe neden oldu. KKTC’de ise domuz gribi vakası olduğuna dair iddialar nedeni ile hastanelerin acil servisleri dolup taştı. Sağlık Bakanlığı, 5 Ocak tarihli açıklamasında ‘halk arasında ‘Domuz Gribi’ olarak bilinen H1N1 virüsünün şu an itibarıyla ülkede görülmediğini’ açıklarken, son bir buçuk haftadır devlet hastanelerinde grip enfeksiyonunun korona, mers ya da domuz gribi olup olmadığını analiz eden KİT’lerin bulunmadığı, Pazartesi itibari ile temin edileceği öğrenildi. Star Kıbrıs’a konuşan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Nesil Bayraktar, domuz gribi paniği nedeni ile acil servislerin dolup taştığını ancak şuana kadar çok ciddi bir vaka ile karşılaşılmadığını ifade etti. Bayraktar, sorulan soru üzerine gribin genetik türünü ayıran KİT’lerin son bir buçuk haftadır bulunmadığını ancak Pazartesi itibari ile genetik tür ayrımı yapacak KİT’lerin temin edileceğini ve analizlerin yapılmaya başlanacağını söyledi. 

ACİL SERVİSLER PANİK OLANLARLA DOLUP TAŞTI 

Soğuk havaların başlaması ile grip vakalarında artış yaşandı. Türkiye’de domuz gribinden ölümler meydana gelirken, KKTC’de de panik yaşanıyor. Devlet hastanelerinin acil servisleri grip olan hastalarla dolup taşarken, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Nesil Bayraktar, domuz gribi paniği nedeni ile acil servislerin dolup taştığını, acil servislerde kazalara dahi bakılamaz duruma geldiği için “Gribal Enfeksiyon Polikliniği” hizmeti verilmesine başlandığını söyledi. Şuanda mevsimsel gripte artış olduğunu kaydeden Bayraktar, şimdiye kadar gribe bağlı bir ölüm yaşanmadığını, panik olacak bir durum olmadığını ifade etti. 

ASPİRİNDEKİ TEHLİKE 

Gribin risk grubunda olan kişiler için tehlikeli olduğunu kaydeden Bayraktar, gribin kas ve eklem ağrısı, kuru öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı şeklinde kendisini gösterdiğini, bu semptomları gösteren 65 yaş üstü kişilerin, kanser, şeker, kalp ve tansiyon hastalarının, kemoterapi görenlerin, 37 buçuk, 38 buçuk arası hafif ateş belirtilerinden en az iki tanesini gösterenlerin zaman kaybetmeden doktora gelmelerini söyledi. Risk grubunda olan ve gribe yakalanan kişilerin kullanması gereken “oseltamivir” isimli ilacın sadece devlet hastanelerinde bulunduğunu, eczane veya özel hastanelerde bulunmadığını açıklayan Bayraktar, bu nedenle risk grubundaki gribe yakalanan hastaların mutlaka devlet hastanesine başvurması gerektiğini yineledi. Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Nesil Bayraktar, “Risk grubunda olup ta gribe yakalanan kişiler 48 saati geçirmeden hastaneye gelmedi. Geç gelen vakalarda ilaç etkili olmuyor” dedi. Bayraktar, halk arasında alışkanlık haline gelen aspirin kullanımının ise riskli olduğuna dikkat çekerek, aspirin kullanılmasını, özellikle çocuk yaş grubunda aspirin kullanılmasının karaciğer yetmezliğin tetiklediğini söyledi. 

AŞI ÖNEMLİ, YAPTIRILMALI 

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Nesil Bayraktar, toplumda grip aşısı olma alışkanlığının olmadığını ifade ederek, Ağustos veya Eylül ayında aşı yapılması halinde kış aylarında gripten korunabileceğini dile getirdi. Bayraktar, grip aşısının tüm eczane ve hastanelerde bulunduğunu da belirtti. 

PAZARTESİ GÜNÜ TÜR ANALİZİ YAPILABİLECEK 

Domuz gribi nedeni ile panik yaşandığını ve her öksüren kişinin acil servise geldiğini kaydeden Nesil Bayraktar, şimdiye kadar çok ciddi bir vakaya rastlanmadığını ifade etti. Bayraktar, hastanede gribin genetik türünü ayıran KİT’lerin son bir buçuk haftadır bulunmadığını ancak Pazartesi itibari ile genetik tür ayrımı yapacak KİT’lerin temin edileceğini ve analizlerin yapılmaya başlanacağını söyledi.